"Arkadaşlarımın Dili Yasaklıyken Türkçe Savunma Yapamazdım"

20’si tutuklu 46 basın çalışanının yargılandığı KCK basın davasının yedinci faslı bugün Silivri’de bulunan İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Gazeteci Evrim Kepenek’in savunma yaptığı duruşma 29 Ekim sebebiyle tatil edildi. Davaya Çarşamba günü devam edilecek. 

Eski Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri olan Kepenek savunmasında dava süresi boyunca neden Türkçe ve kendi ana dili olan Hemşince değil de Kürtçe kimlik tespitinde bulunduğunu anlattı. 

“Kendi dilim olan Hemşinceyi bilmiyorum. Gönlüm isterdi ki, insanın en doğal haklarından biri olan ana dilde savunma hakkı içinde, kendi dilimde burada savunmamı yapayım. 

“Benim annem ve babam da Hemşinceyi bilmiyor. Çünkü bu sistem beni ve benim mensubu olduğum Hemşin halkını asimile etti. Türkleştirdi. 

“Ben kendi halkımın başına gelen şeyin, Kürtlerin de başına gelmesini istemiyorum. 

“Kürtçe dillinde konuşmak isteyen arkadaşlarımın, anadilinde savunma haklarının ilk duruşmalarda kabul edilmemesinden dolayı, ahlaki ve vicdani olarak, Türkçe konuşmayı uygun bulmadım.” 

"Gazeteciliğimize Savcı değil, okur karar versin"

Kepenek savunmasında gazetecilik dışında bir faaliyetinin olmadığını, bu davayla gazetecilik faaliyetlerinin yasadışı ilan edilmeye çalışıldığını söyledi. 

“Sayın Savcı bızı suçlu ilan etse de haberlerimizi okuyanlar, haberciliğimize tanıktır. Bizim gazeteciliğimize sayın savcı değil okurlarımız karar versin.” 

Mahkemede iletişim uzmanlarının da dinlenmesini talep eden Kepenek tutuklu ve tutuksuz tüm basın çalışanları için beraat talep etti. Davaya Çarşamba günü devam edilecek. (EA)