6 ŞUBAT DEPREMLERİ
"Adana’da hasarlı binaların çoğu dere yatakları ve tarım alanları üzerine kurulu"
Adana’da son 25 yılda birinci sınıf mutlak tarım alanları üzerinde AVM’ler, araç muayene istasyonları, işyeri ve konutlar yükseldi, yenilerinin yapımı sürüyor. Uzmanlara göre, kentte 6 Şubat depremlerinden en çok etkilenen binalar da tarım alanları üzerine yapılmış olanlardı.
“İktidarın, tarım alanlarını imara açma, dere yataklarına yapılaşma izni verme, birinci sınıf tarım arazilerine havaalanı, hastane yapma sevdasının cezasını ülkemiz ve halkımız çekiyor” diyen CHP Adana Milletvekili ziraat mühendisi Ayhan Barut, kentte çok sayıda tarım alanının ‘betona kurban edildiği’ görüşünde.
bianet’e yazılı demeç veren Barut, talan ve rant odaklı politikaları reddettiklerini belirterek şunları söyledi:
“Depremlerde on binlerce yurttaşımızı kaybettik. Sellerde insanlarımız yok olup gitti. Deprem dirençli yapılaşmaya öncelik vermeyenler, dere yataklarını imara açanlar, düzensiz yapılaşmaya izin verenler, bilimi değil rantı esas alanların, talan peşinde koşanların vicdanı rahat mı? Hiç zannetmiyoruz. Biz daha yaşanabilir bir dünya, Türkiye ve Adana istiyoruz.”
“Tarım alanları alüvyon zemindir”
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Mehmet Tatar, 6 Şubat depremlerinde ağır hasar alan binaların büyük çoğunluğunun dere yataklarına inşa edilmiş yapılardan oluştuğunu belirtiyor.
454 kişinin yaşamını yitirdiği Adana’da, özellikle Sarıçam ilçesindeki ağır hasarlı binaların büyük çoğunluğunun dere yatakları ya da tarım alanları üzerine kurulu olduğunu belirten Tatar, “Çukurova’da da ağır hasar alan binaların bir kısmı dere yatakları üzerinde kurulu. Seyhan’da ise tarım alanları üzerine kurulu yapılar var. Tarım alanları alüvyon zemindir. Zayıf zemin diyoruz buna. Buralarda yeraltı suları yüksek olduğu için büyük risk taşımaktadır” dedi.
“Dere yataklarından uzak durulmalı”
TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri inşaat mühendisi Ahmet Uncu da dere yatakları ve tarım arazileri üzerine kurulu yapıların olası depremler nedeniyle ‘büyük risk altında’ olduğuna dikkat çekti.
Uncu, “Öncelikle dere yatağına yapılacak binanın maliyeti daha yüksektir ve her an sel riskiyle karşı karşıyadır. Dereden kesinlikle uzak durulmalı. Çünkü dere mülkünü geri alır” ifadelerini kullandı.
İmara açılan tarım arazileri
Yeni Mahalle Öğretmenler Bulvarı’nda kırmızı, alüvyal, birinci sınıf killi topraklı alanın üzerine kurulan ve kentin büyük alışveriş merkezi olan M1 Adana’yı genişletme çalışmaları da devam ediyor. Özellikle 2000’li yıllarda rant uğruna yok edilen bu bereketli topraklarda daha önce yılda üç kez ürün alınıyordu.
Seyhan ilçesine bağlı Küçükdikili Mahallesi’nde bulunan mutlak tarım arazisi üzerine de yargı sürecine rağmen araç muayene istasyonu kuruldu. 1159 parsel üzerindeki TÜVTÜRK araç muayene istasyonu 28 Kasım 2008 yılında açıldı. Mutlak tarım alanı üzerine kurulu, ruhsatsız, kaçak, işgalci konumdaki TÜVTÜRK, hakkındaki yıkım kararına ve TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası’nın aldığı yürütmeyi durdurma kararına rağmen açıldı.
Şehrin merkezinde bulunan ve ‘RTÜK arsası’ olarak bilinen alan ise önce ‘kamu hizmet alanı’ olarak satıldı, sonra da ‘özel sağlık tesisine’ dönüştürüldü. Adana Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde yapılan fonksiyon değişikliğiyle kamu yararı ortadan kaldırıldı. RTÜK arsası, Ocak 2021’de ihaleyle resmen satıldı. Şehrin ortasındaki nefes alınacak bir alan daha yok oldu.
30 yıldır rant tartışmalarıyla gündeme gelen ve “Adana’nın akciğerleri” olarak bilinen Çamlıca arsaları da kentsel dönüşüm alanı ilan edilerek inşaata açıldı. Çamlıca arazilerinde yapılacak lüks sitelerin ilk temeli de bu yılın Ağustos ayında atıldı. Seyhan Nehri kıyındaki 180 dönümlük yeşil alan şimdilerde göz göre göre yok ediliyor.
(MY/VC)
*Bu haber/yazı, IPS İletişim Vakfı'nca Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) ve Oslo Metropolitan Üniversitesi (Gazetecilik ve Medya Uluslararası Merkezi, JMIC) işbirliğiyle yapılan “Seçim Dönemlerinde Hak Haberciliği” projesi kapsamında yayınlanmaktadır. Haberlerin/yazıların içeriği Oslo Metropolitan Üniversitesi ve Sınır Tanımayan Gazeteciler’in görüşlerini yansıtmamaktadır.