24 Ocak Krizinin Devamını Yaşıyoruz
The Marmara Oteli'nde, bugün(cumartesı) "1980'lerden Günümüze Türkiye'nin Dinamikleri ve Sosyo-Kültürel Değişimler" başlığıyla yapılan toplantıyı İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Nihat Falay yönetti.
Açılış konuşmasını ODTÜ Şehir Bölge Planlama Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. İlhan Tekeli'nin yaptığı toplantıda, yazar Metin Çulhaoğlu , DSP Sivas milletvekili Prof. Dr. Cengiz Güleç , Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşe Öncü , Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Burhan Şenatalar ve gazeteci yazar Cüneyt Ülsever birer konuşma yaptı.
Prof. Dr. İlhan Tekeli , askeri müdahalenin sonuçlarını değerlendirdiği konuşmasında, askeri müdahalenin ardından Türk İslam sentezini bir meşruiyet aracı olarak iktidara taşıyan askeri yönetimin MHP'li kadroları siyaset sahnesinden uzaklaştırırken, islami kadroları bugünlere getirdiğini belirtti.
Tekeli konuşmasında, kuruluş yıllarından itibaren ithal ikameci politika anlayışını benimseyen Türkiye'nin 70'li yılların sonlarında gelişen dünya ekonomisine uyum sağlamak zorunda kaldığını söyledi.
Tekeli, 1980 yılına ekonomik krizle giren Türkiye'de 24 Ocak kararlarıyla; krizi aşmak üzere ihracata yönelik bir politika anlayışının gündeme geldiğini vurgulayarak, askeri müdahalenin başarısını da değerlendiren Tekeli şöyle konuştu:
"Darbe yapıldığında askeri kadroların elinde bir ekonomi programı yoktu. Müdahale, sistemi krizden kurtarmaya yetmedi. Türk islam sentezini meşruiyet aracı olarak iktidara taşıyan askeri yönetim, MHP'li kadroları siyasetten uzaklaştırırken, islami kadroları güçlendirdi. Bu oyunları, 28 Şubat krizinin hazırlayıcısı oldu. Askeri müdahale nedeniyle büyük acılar yaşandı. Ancak müdahale başarısızlıkla sonuçlandı. Ve müdahaleden 20 yıl sonra yine aynı siyasetçilerin yönetiminde yeni bir kriz yaşandı."
Konuşması sırasında 6. Cumhurbaşkanı Kenan Evren hakkında bir değerlendirmede de bulunan Tekeli, "Onun için insanlar iyi ve kötü olarak ikiye ayrılmıştı. İyi insanların tek kaynağı da Harp Okulu'ydu. En kötüler ise aydınlardı" diye konuştu.