12 Eylül İşkencesi Ekrana Çıkınca Gazeteci ve Mağdura Dava Açıldı
CNN Türk'te yayımlanan "Oradaydım" programının yapımcısı Barış Pehlivan, Diyarbakır Cezaevi'nde bir milletvekilinin askeri yönetimde yaşadıklarını yer vermek için Nurettin Yılmaz'la yapılan röportajı yayımladığı için yargılanacak.
Pehlivan ve Yılmaz'ın, Ceza Yasası'nın (TCK) "kin ve düşmanlığa tahrik" başlıklı 216. maddesi uyarınca yargılanması ve cezasının da basın yoluyla işlenmesi gerekçe gösterilerek yarı oranında artırılması talep ediliyor.
İşkenceye tanıklık 18 Kasım'da yargılanacak
24 Temmuz 2007 akşamı yayımlanan programın üzerinde sekiz ay geçtikten sonra, Cumhuriyet Savcısı Ali Çakır, 29 Mart 2008 tarihinde Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdiği iddianamede iki kişinin yargılanmasını talep etti. Pehlivan ve Yılmaz, 18 Kasım'da Bakırköy Mahkemesi'nde görülecek.
Gelişmeyi Radikal gazetesi yazarı Murat Yetkin, 8 Kasım'da yayımlanan "İşkence yetmedi, anlatılmasına dava açıldı" başlıklı yazısıyla gündeme geldi.
Yılmaz, 1980-84 arasında Diyarbakır Cezaevinde çektiği işkenceyi anlattığı için, Pehlivan da, "bu fikir ve düşüncelerin kamuoyuna duyurulmasına yeterli vasıtaları tedarik edip yayınlanmasına aracılık ettiği için" yargılanıyor.
İşkence değil, tanıklığı "kamu güvenliği"ne tehdit oluyor
Savcı Çakır, programı "halkın bir kesimini diğerine karşı düşmanlığa tahrik edecek" şekilde, "ülkemizde dış güçlerce yürütülen bölücü ve yıkıcı propagandanın bir parçası niteliğinde" görmesi ve "kamu güvenliği yönünden yakın tehlikelere yol açacak nitelikte" bulması nedeniyle suçlama yöneltiyor.
Yılmaz ve Pehlivan, TCK'nın 37, 216/1, 218 ve 53. maddeleri uyarınca 4,5 ar yıl hapis istemiyle yargılanacaklar.
Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesi aracılığıyla Bakırköy 21'inci Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilmek üzere ifade veren Yılmaz, davayı "trajikomik bir hukuk skandal" olarak niteliyor ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne götürülebilecek tipik bir dava olduğunu söylüyor.
Yetkin de, yazısında "Avrupa Birliği ile 2002-2005 döneminde yaşadığımız cicim ayları ardından insan hakları ve ifade özgürlüğü alanında geriye gitmekte olduğumuzun son örneklerinden biri bu davadır" tespitine yer veriyor. (EÖ)
