Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH), kadınlarla dayanışmak ve barış çağrısında bulunmak için Şemdinli'deydi.
Diyarbakır merkezli Selis Kadın Derneği'nden Ruşen Seydaoğlu, bianet'e kadınların Şemdinli ziyaretini anlattı, "Yaptığımız bu ziyaretlerde acıdan daha baskın olan başka bir şey varsa o da barış umuduydu" diye konuştu.
Ziyaretler sırasında gördükleri orman yangınlarının "operasyon bitti" söylemlerini boşa çıkarttığını söyleyen Seydaoğlu, Şemdinli'de çatışmaların devam ettiğini belirtti.
"Diyarbakır'a dönmek için yola çıktığımız sırada çatışmalar yeniden başladı. Zaten biz çıktıktan 15 dakika sonra Şemdinli'de HPG yol kontrolüne de başlamıştı. Çatışmalar söylenenin aksine devam ediyor, Şemdinli toprakları yanıyor."
Kadınlar, savaşa ve erkek devlete karşı
Şemdinli'ye kadın mücadelesinin "kanı reddeden, onurlu bir barış" amacıyla gittiklerini belirten Seydaoğlu, "Bu ülkedeki savaş elbette ki sadece Kürtlerin meselesi değildir. Bunun fakındalığıyla çağrımızı bütün kadın mücadelesi aktivistlerine yaptık, inancımız savaşları bitirmekte kadınların bütün dinamiklerden daha güçlü olacağı yönünde" dedi.
Seydaoğlu, Şemdinli yolunda Yüksekova'da sohbet ettikleri kadınların çoğunun gerilla annesi, kardeşi ya da eşi olduğunu; barış talebini dillerinden düşürmediklerini anlattı: "Bir kez daha gördük ki; barış, en çok devletin terörist diye işaret ettiği bu halkın dilinde ve yüreğinde."
"Köylerin çoğu boştu, kalanlardan bir ailenin evine gittik. Anneyle konuştuğumuzda duyduklarımız aslında 30 yıldır sıkça duyduğumuz sözlerdendi; bir oğlu yıllardır cezaevindeydi, diğeri ise sekiz ay önce gerilla mücadelesine katılmıştı. 'Gideceğimiz başka yer yok, burada doğduk burada öleceğiz ama burayı terk etmeyeceğiz' diyordu.
"Tarih boyunca Kürt kadınlarına düşen kendi topraklarından edilmek, yakınlarını kaybetmek, kültüründen koparılmak oldu. Ama artık Kürt kadınları bunu kabul etmiyor, örgütlü gücüyle erkek devletin karşısında dimdik, 'ben buradayım, beni yenemezsin' diyor.
"İyi ki gittik, iyi ki oradaki kadınların acılarına dokunabildik."
"Asker ve gerilla ölümlerine tahammülümüz kalmadı"
Kadınlar, DÖKH bileşenleri adına yaptıkları basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Halkın yeniden 90'lar sürecini yaşadığı bu çatışmalı dönemde, devletin köyleri boşaltma; yersiz yurtsuz Kürt yaratma politikasına karşı, cevabımız nettir: Kürtler yerlerinden edilemezler. Doğdukları topraklarda, kendi kültürleriyle yaşamaya devam edeceklerdir.
"Birkaç Mehmetçik öldü diye parlamentoyu toplayamayız' diyen Hüseyin Çelik, AKP zihniyetini bir kez daha deşifre etmiştir. Bizim bir tek gerilla ve bir tek asker ölümüne dahi tahammülümüz yoktur. Bu topraklarda gençlerin kanlarının dökülmesine geçit vermeyeceğiz.
"Erkek egemen devletlerin sömürü mekanizmalarını deşifre etmek ve Şemdinli'yle dayanışmak için sadece bugün değil, yaşadığımız her an devlet terörüne karşı duracağız." (ÇT)