“LGBTİ Bireyler ve Medya” Kitabı Çıktı

LGBTİ bireyler ve Medya kitabı Ayrıntı Yayınları'nın Scola Dizisi içerisinde yer aldı. Kitap, LGBTİ aktivistleri Boysan Yakar, Zeliş Deniz ve Bulut Öncü’nün anısına ithaf edildi.

Kitap, medyanın LGBTİ'leri temsili ve onlara karşı tutumunu, temel özgürlüklere yönelik nefret söylemini, ötekileştirme, hedef gösterme, etiketleme, hakaret gibi saldırıları içermekte.

LGBTİ ve medya ilişkisini çeşitli açılardan inceleyen kitap, medyanın ötekileştirici söylemlerini de eleştirel bir perspektiften ele alıyor.

"Kucaklayamayan, tarihin çöp tenekesine gidecek"

“Her Türlü Irk Ayrımcılığının Tasfiye Edilmesine Dair Uluslararası Sözleşme”den maddeler ile başlayan giriş yazısında, LGBTİ’lerin medyada var olma, kendi medyalarını yaratma ve medyanın saldırılarına karşı direnme mücadeleleri ve genel anlamıyla LGBTİ bireylerin sorunlarının da ele alındığı yazıyor ve şöyle devam ediyor: 

"LGBTİ’lerin hak mücadelesi, Gezi Direnişi sonrası daha görünür olmuş ve yakın zamana kadar cinsel yönelim konusunda kötü bir sınav veren sosyalistler büyük oranda kendilerini temize çıkarmışlardır.

"Bu konuda gazeteci Yıldız Tar, Gezi Direnişi’nde LGBT ve sol örgütlerin ilk defa çok yakın temas ettiklerini, bu durumun herkesi etkilediğini söyleyerek ekliyor: 'Hakikat kendini o kadar ortaya çıkardı ki, LGBT hareketini kucaklayamayan, tarihin çöp tenekesine gidecek.'"

"Medyanın en önemli sorunlarından biri"

Kitabın tanıtım yazısında ise şu ifadelere yere veriliyor: 

“LGBTİ bireylere yönelik ayrımcılık medyanın en önemli sorunlarından biridir; medya cinsel yönelimlere ve cinsiyet kimliklerinin eşitliğine önem vermeyen, hatta ötekileştiren bir tutum içindedir. İnsanlar cinsel yönelimleri göz önünde bulundurularak medya alanında iş bulamamakta ya da işten ilk uzaklaştırılanlar olmaktadır.

“Medyanın söylemi LGBTİ bireyleri hedef alan ve nefret içeren örneklerle doludur. Medya, LGBTİ haberlerini şiddet içeren 3. sayfa haberleriyle, cinsel içerikli, toplum ahlakına aykırı olarak vermekte, LGBTİ bireyleri ise 'sapkın' veya 'canavar' gibi sunmaktadır. Bu aslında genel anlamıyla tüm 'öteki'ler için de geçerli bir durumdur.

“Günümüzde yükselen muhafazakârlaşma ve gittikçe artan baskılar LGBTİ bireyler üzerinde daha büyük baskı yaratmaktadır. Özellikle muhafazakâr medya tarafından açıkça aşağılanıp, hedef gösterilen LGBTİ bireyler ikili bir baskı altında yaşamakta, var olma ve kendilerini kabul ettirme mücadelesi vermektedir."

(SO/TP)