TBMM'ye iletilecek imza metinlerinde "Güneydoğu Anadolu bölgesindeki OHAL uygulamasının 46. kez uzatılması gündemde. Bölge insanlarının yasalar ve yönetim karşısında eşit işlem görmeleri ve toplumsal güvenceleri hepimizin sorunudur" denildi.
Oyunların sansürlendiği bölge
1927'de işlemedikleri bir cezadan dolayı ABD'de idam edilen iki İtalyan işçi, Sacco ve Vanzetti'nin hikayesinin, idam cezası ve OHAL gibi anti-demokratik uygulamaların kabul edilemezliğini anlattığını belirten EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel, oyun öncesi yaptığı konuşmada imza kampanyasını demokrasi, eşitlik ve özgürlük adına başlattıklarını söyledi.
Diyarbakır Şehir Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni olan ve aynı zamanda oyunun da yönetmenliğini yapan Metin Boran da "Olağanüstü koşulların yaşandığı, oyunlarımızın sansürlendiği bir bölgeden geldik. Yine de taleplerimizi ve yaşadıklarımızı anlatmanın en iyi yolu sanat olduğu için turneye çıktık. Sacco ve Vanzetti'nin hikayesi anlatmak istediklerimizi özetliyor" dedi.
İdama karşı yüz binlerin eylemi
Howard Fast'ın yazdığı ve Sermet Çağan'ın oyunlaştırdığı "Sacco ve Vanzetti"yi aralarında Saadet Partili milletvekili Mehmet Bekaroğlu ve EMEP yöneticilerinin de olduğu çok sayıda kişi izledi.
Sait Alparlslan ve A.Rezzak Kılavuz'un canlandırdığı İtalyan göçmen işçiler Nicola Sacco ve Bartolomeo Vanzetti, 1920'de İtalya'dan ABD'ye göç etmiş, 1921'de işlemedikleri bir cinayet davasından yargılanarak, 1927'de elektrikli sandalyeyle idam edilmişlerdi.
Nicola Sacco ve Bartolomeo Vanzetti'nin idama mahkum edilmesini bir çok ülkede işçiler ve aydınlar eylemler ve imza kampanyalarıyla protesto etmiş, idamdan sonrada başta Almanya olmak üzere yüz binlerce kişinin katıldığı eylemler düzenlenmişti.
Davanın yargıcı ise iki işçinin idamlarından birkaç yıl sonra Sacco ve Vanzetti'nin suçsuz olduğunu itiraf etmişti.
Oyunda Vanzetti, yargılandığı gerçek davasındaki sözlerle kendini şöyle savundu:
"Ömrümde gerçekten hiç suç işlemediğim gibi, bütün ömrümce suçu, yani bugünkü yasaların ve ahlakın suç saydığı şeyleri yeryüzünden yok etmenin mücadelesini verdim. Bunların yanı sıra bugünkü yasaların ve ahlakın haklı bulduğu ve kutsadığı suçu da, yani insanın insanı ezmesi ve sömürmesi suçunu da işlemedim. Ve burada bir suçlu olarak bulunmamın bir nedeni varsa, birkaç dakika sonra beni mahkum etmeniz için bir neden varsa, o da işte bundan başka bir şey değildir." (ÖG/BB)