Mezarda Kırık Ayna, Dalda Süslü Kına Tepsisi
Genç adam, çocuk yaşta ölen yeğenlerinin mezarı başında gözyaşları içinde fatiha okuyor.
Pakize Kaplan, kucağında beş çocuğunun en küçüğü Mahmut ile birlikte. Kocası Osman Kaplan 30 yaşındaydı ve ölüm onu üçüncü kez gittiği kaçakçılıkta sınırda yakaladı.
Türkan Uysal, oğlu Özan'ın mezarında hergün ağıtlar yakıyor. Özcan'ın kırık aynası mezarının ayak ucuna koymuş kendini izleyebilsin diye...
Acılı aileler, taziyeye gelen misafirleri köyün camisinde karşılarken.
Saddam bile böylesi bir zulüm yapmadı diyen acılı bir baba.
Bir çoğu çocuk yaşta olan ve muradına eremeden ölen 34 kurbanın acısını temsil eden kına tepsisi.
Türkan Uysal'ın gözlerindeki acıyı anlatmaya hiçbir kelam yetmez...
İki kuzeniyle beraber ölen Cemal Encü, üniversite sınavına hazırlanıyordu. Ablası Cahide, ağlayarak bir daha hiç göremeyeceği kardeşini çok özlediğini söylüyor.
Şervan Encü'nin annesi Lale, iki kızıyla birlikte, oğlunun mezarı başında ağıt yakıyor.
Hacı Halil İbrahim Encü, iki oğlunu birlite kaybetmiş. Devlet suçluları bulmazsa buradan göçüp gideriz diyor.
Korucu gazisi Abdurrahman Ürek, oğlu Yüksel'in mezarı başında.
Sanatçılar Mezar başında.