Dünya Kız Çocuklar Günü 2016 Uluslararası Konferansı’nın bir parçası olarak düzenlenen “Sessizliği Boz-Çocuk Evliliği: Kız Çocuklarının Okullaştırılmasının ve Eğitimde Cinsiyet Eşitliğinin Önündeki Kritik Engel” paneli İstanbul Hilton’da yapıldı.
Bu sene ikinci kez düzenlenen konferans Aydın Doğan Vakfı'nın toplumsal cinsiyet eşitliği ve kız çocuklarının güçlenmesi konusunda farkındalığı arttırmak amacıyla UNFPA, UNICEF ve Un Women'ın ortaklığında, Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Grubu danışmanlığında yürütülüyor.
Gazeteci Göksel Göksu moderatörlüğündeki panelde, Muzvare Betty Makoni, Prof. Dr. Ayşen Ufuk Sezgin, Mohammed Bakhreiba ve Doç. Dr. Golnar Mehran konuştu.
Makoni: Örgütlendik, 10 yılda 30 bin hayatı değiştirdik
Girl Child Network’ün kurucu CEO’su Muzvare Betty Makoni hakları olmayan genç kızları temsilen burada olduğunu söyledi, kız çocuklarının yaşadıklarını anlatırken kendi hayatından örnekler verdi.
“Annem Zimbabve’de 15 yaşında evlenmiş. Çok gençti. Yetişkin bir erkeğin bir kadını dövdüğünü görüyordum ve neden polise söylemediğimizi merak ediyordum. Annem bunu dışarıda konuşmuyoruz derdi.
“Her kız sınıflara değil yatak odasına giderdi. Pedofili vardı.
“Annem sekiz aylık bir bebeği varken öldü. Ben de bir kız çocuğu olmak yerine anne gibi davranmaya başladım. On mil yürüyüp bebeği bakacak birine bırakır sonra okula giderdim. Sonra da tekrar alıp sırtımda on mil yürüyerek dönüyordum.”
Kız çocuklarına dair kimsenin bilmediği istatistikler olduğu söyleyen Makoni, “Afrika’da eğer bir kız çocuğuysanız tek şans bulabilirsiniz, eğer onu kaçırırsanız bitersiniz. Benim tek şansım okuldu. O gün tek otobüsü kaçırmıştım ama kadınlar otobüsü durdurdu. Okula gittim ve en başarılı öğrenci oldum” dedi.
“Okul tatillerinde çalıştım, üniversiteye gittim. Sonra geri döndüğümde arkadaşlarımın ölüyor olduğunu gördüm. Bir kulüp kurduk. Ben ihtiyacınız olduğu için buradayım dedim. Toplumdaki kadınları koruyacağımızı söyledik.
“Yaratıcı olmalıyız kendi toplumlarımızda. UNICEF her yere gidemez. Tek bir otobüsü kaçırmış olsaydık burada konuşuyor olamazdım.
“Afrika tabularla yönetiliyor, çocukların söylemesi yasak şeylerle dolu. Ama bizim de uyguladığımız stratejiler var. Benim köyümde kadınların evlenmesi beklenir. Kadınları tecavüzden kurtarma operasyonları düzenliyoruz. Akşam kapıları çalıp kadını dışarı çıkarıyoruz.
“Biz artık örgütlendik, ağlarımız Afrika’ya yayılmış durumda. Yaşananlar evlilik değil, evlilik kisvesi altında gerçekleşen tecavüz.
“10 yıl içinde 30 bin hayatı değiştirdik.”
TIKLAYIN - KIZ ÇOCUK OLMAYI ANLATTILAR
Mehran: Yatırım oğlan çocuğa yapılıyor
Tahran’daki Al-Zahra Üniversitesi’nden Doç. Dr. Golnar Mehran da
7 yaşında 30 yaşında bir erkekle evlenen bir büyükannenin torunuyum. Kaçmaya çalışan ama her seferinde tecavüze uğrayan bir kadındı.
“İran’da geçtiğimiz akademik yıl içinde kadınlar toplam akademik nüfusun yüzde 49’unu oluşturdular.
“UNICEF’le birlikte düzenlenen bir projenin sonucunda, cinsiyet eşitliğinin olmadığı yerlerde kız çocuklarının okula gitmediğini gördük.
“160 köyde yapılan anketlerde, konuşmalarda temel bazı engeller bulundu.
“Kültürel engeller çok önemli. Görüşülen kişilerin bazıları ‘kız çocuklarının okula gitmeye ihtiyacı yok, evlenecek’ diyordu. Kimileri ‘Kız çocukları başkalarına aittir, kendi ailelerine faydası yok’ diyordu. ‘Eğer okula giderlerse dinlerine önem vermezler’ deniyor. ‘Oğlan çocuklara para harcamayı doğru buluyorum. Kız çocuk gidecek bu aileden. Yatırım yapılacaksa oğlan çocuğa olmalı’ deniyor.
“Ayrıca ekonomik faktörler de var. Yoksulluk aileler eğitim masraflarını karşılayamıyor. Ve kız çocuk anneye yardım etmeli düşüncesi var. Okula erişimi engelliyor bu.
“Kız çocuklarının çalıştırılması, çocuk işçi olarak rastlanıyor.
“Bir de okula devamsızlık var. Kız çocukları 9 yaşına gelene kadar okullarda kadın öğretmen eksikliği önem taşımıyor ama sonra erkek öğretmenin varlığı problem oluyor. “Erkeklerin yanında durmaman lazım” diyor aileler.
“Okullardaki donanımın yetersiz oluşu, hijyenik olmayışı da okulu bırakma nedenleri arasında.”
Sezgin: Erken yaşta evlilikler çaresizliği öğretiyor
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Bölümü’nden Prof. Dr. Ayşen Ufuk Sezgin yakın zamanda Türkiye’de yapılan, erken evliliklere dair henüz yayınlanmamış bir araştırmadan örnek verdi.
Buna göre, yapılan çalışmada evlilik yaşı 10-15 için yüzde 14.4; 16-18 yaş için yüzde 37,2 çıkmış. Toplam yüzde 51,6.
“Erken yaşta çocuklar ruhen ve bedenen hazır olmadan evliliğe yönlendiriliyor. Sonra hastalıklı, mutsuz kadınlar oluyorlar. Çaresizlik hissediyorlar. Çok erken yaşta çaresiz kalmayı öğreniyorlar.
“İntiharlar artıyor. Kadın değersiz hissediyor kendini. Genel olarak ruh sağlığını tümden bozuyor erken evlilikler.”
Bakhreiba: Kadınlar online satış yapıyor
Farklı ülkelerde birçok sivil toplum kuruluşuyla çalışan, Birleşmiş Milletlerinkiler de dahil birçok yenilikçi projede imzası bulunan Mohammed Bakhreiba da çalışmalarından örnekler verdi ve deneyimlerini aktardı.
Suudi Arabistan’da çalışırken tek bir kadın arkadaşı olmadığını anlattı. Kendi işini kurduğunda çalışanların yüzde 50’sinin kadın olduğunu vurguladı.
“Kadınların ekonomiye katkısını nasıl destekleriz diye düşündük. Medya kadınları yanlış gösteriyor. Son dönemde bir araştırma bize üniversite mezunlarının yüzde 52i’sinin kadın olduğunu gösterdi bize.
“Hükümet yeni bir sistem başlattı. Belirli bir sayıda Suudi’yi işe almanız gerekiyor. Tek bir bekar kadın alırsanız işe, iki erkeğe eşittir, dedi. Eğer engelli bir kadın alışanız dört erkeğe sayılıyor.”
Adaletsiz maaş uygulamaları olduğunu söyleyen Bakhreiba kadınların iş değiştirme sıklığının yoğun olduğunu söyledi. “Özel sektör bundan hoşlanmıyor, eğitiyoruz sonra gidiyor, diyor.”
Biz bunlardan hareket ederek kadın girişimciliği destekleyen bir online program kurduk, bir ağ yarattık. Kadınlar bu şekilde finansal ya da sosyal nedenlerle şehre gelemiyor ama online olarak satışlarını yapabiliyor.” (YY)