İstanbul, İzmir, Ankara, Diyarbakır, Van, Batman, Mardin’den 81 örgüt “Çocuklar İçin Barış, Hemen Şimdi Barış” talebiyle Diyarbakır’da.
Çocuk hakları savunucuları; çocuk ve insan hakları örgütleri, sendikalar, meslek örgütleri, akademisyenler, sanatçılar, milletvekilleri, gazeteciler, kadın ve LGBTİ örgütleri, öğrenciler, sivil inisiyatifler, siyasi parti ve oluşumların iki günlük programı Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önündeki basın açıklamasıyla başladı.
Çocukların merakın ve oyunun geliştirici evreninden alarak umutsuzluğa ondan da öte ölüme tutsak kılan; coşkunun ve yaşamın kapısını onlara kapayan; çocuk ve gençleri ayrımcılık zemininde çarpıştırmayı hedefleyen; sorgulamalara çeken ancak, onların özgürce dünyayı, çevrelerinde olup bitenleri sorgulamalarına izin vermeyen tüm yaklaşımları kınadıklarını açıkladılar.
Altı acil talep
Ortak açıklamada acilen yapılması gerekenler şöyle sıralandı:
* Sokağa çıkma yasaklarının kaldırılması,
* Devletin tarafı olduğu BM Çocuk Hakları Sözleşmesi başta olmak üzere, insan hakları yükümlülüklerini yerine getirerek yaşam alanlarındaki şiddet ve baskıdan vazgeçmesi,
* Tüm tarafların çocukların yüksek yararını gözetecek tutumlar geliştirmesi,
* Barış, özgürlük ve demokrasi temelinde müzakere sürecinin yeniden başlatılması,
* Bu süreçte yaşanan tüm ihlalleri gerçekleştirenlerin cezasız kalmaması,
* Bu sürede gerçekleşen toplumsal, ekonomik, psikolojik tahribatın hak temelli onarılmasını, bu şekilde toplumsal adaletin inşa edilmesi.
“22 Temmuz’dan bu yana en az 55 çocuk öldü”
Örgütler ortak açıklamalarında Türkiye’nin Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni 1990 yılında imzalayarak her bir çocuğun hak ve özgürlüklerini her koşulda koruma ve yerine getirme yükümlülüğünü kabul ettiğini hatırlattı.
Ancak bu yükümlülüğün yerine getirilmediğini 22 Temmuz Suruç Katliamı’ndan itibaren kolluk kuvvetlerinin hedefi en az 55 çocuğun hayatını kaybettiğini belirtti.
“Şans eseri yaşamlarını kaybetmezlerse…”
Açıklamada bölgede eğitimin durduğu, okul ve hastanelerin karargah olarak kullanıldığı, sağlık hizmetlerine erişimin engellendiği, sivillerin hedef alındığı, halkın göçe zorlandığını belirtildi.
“Tüm bunlar yaşananların bir operasyon değil, savaş olduğunun açık kanıtıdır ve sözleşmede yer alan hak ve özgürlüklerin açık ihlalidir. Bölgeye yapılan askeri sevkiyatın devam etmesi savaş ortamının büyüyerek devam edeceği konusunda endişelerimizi arttırmaktadır.
“Bölgede çocuklar, eğer şans eseri yaşamlarını kaybetmiyorsa bile, hiçbir yasal dayanağı olmayan sokağa çıkma yasaklarında yakınlarını kaybetmekte, eğitim, sağlık, güvenli bir ortamda büyüme, barınma ve gelişim haklarına erişememekte ve şiddetin doğrudan tanığı olmakta ve böylece çocuklar ihmal ve istismar edilmektedir.”
Savaş ortamının çocuklara etkileri
İnsan eliyle yaratılan travmaların, travmatik yaşantılar içinde en ağır izler bırakanlar olduğunu belirten açıklama devam eden şiddet ortamının çocuklar üzerindeki etkilerine değindi.
“Bu savaş ortamının, şiddete doğrudan maruz kalan çocuklar üzerinde etkisi olduğu gibi, o ortamda bulunmayan ancak dolaylı yollardan maruz kalan veya olanlara tanıklık eden çocuklar üzerinde ve tüm toplum üzerinde de travmatik etkileri olduğu bilinmektedir.
“Savaşlar bittikten sonra bile savaşın etkileri kuşaktan kuşağa aktarılabilmekte, uzun yıllar boyunca devam edebilmektedir. Savaş ortamına doğrudan ya da dolaylı maruz kalan çocuklar kaygı, üzüntü, öfke, güven kaybı, çaresizlik, umutsuzluk, yabancılaşma ve daha birçok baş edilmesi zor duyguları hissedebilmekte; bu durum çocukların fizyolojik, psikolojik, sosyal ve toplumsal gelişimini etkileyebilmektedir.
“Tüm bu bilimsel gerçeklere rağmen çocukların korunması için herhangi bir önlem alınmamakta, devletin yükümlülüklerini yerine getirmemesi sonucunda ortaya çıkan hak ihlalleri ağırlaşarak ve artarak devam etmektedir. Sadece son 2 günde, Cizre ve Silopi’den az 4’ü çocuk olmak üzere 15 kişinin hayatını kaybetmesi, durumun ağrılığını açıkça gözler önüne sermektedir. Bu durum insan hakları ve çocuk hakları açısından kabul edilemezdir.”
İmzacılar: 78’liler Girişimi, Alınteri, Ankara Tabip Odası İnsan Hakları Komisyonu, Barış Anneleri, Barış Bloku, Barış İçin Akademisyenler, Barış İçin Kadın Girişimi, Barış İçin Ekoloji Aktivistleri, Başak Kültür ve Sanat Vakfı, Başka Bir Okul Mümkün Derneği, Bebek Ruh Sağlığı Derneği, Biber Gazı Yasaklansın İnsiyatifi, Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Hizmetler Kulübü, BuluTiyatro, Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği, Çekirdek Çocuk, Çocuk Akıl Sağlığı ve Rehberliği Derneği (Çare-der), Çocuk Alanında Çalışan Avukatlar Ağı, Çocuk Çalışmaları Birimi, Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Derneği, Devrimci Sosyalist İşçi Partisi Ankara İl Örgütü, DGD Platformu, Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi, Doğu-Güneydoğu Dernekleri, Eğitim Sen, Eğitim Sen İzmir 2 No’lu Şube, Eğitimde Sınıf Tavrı, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği, Felsefeciler Derneği Genel Merkezi, Fotoğraf Vakfı, Gaia Dergi, Göçmen Dayanışma Ağı / Ankara, Gündem Çocuk Derneği, Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisi, Halkların Köprüsü, Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM), HDP Ankara İl Örgütü, Işık Üniversitesi Psikoloji Bölümü, İnadına Haber, İnsan Hakları Araştırmaları Derneği, İnsan Hakları Derneği, İstanbul 78 liler girişimi, İzmir Barış Bloku, İzmir KESK Kadın Meclisi, İzmir Müzisyenler Derneği, Kadın Yazarlar Derneği, Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK), KAOS GL, Kurtuluş Kiliseleri Derneği, Orta Doğu Öğretim Elemanları Derneği (ODTÜ), Özgürlüğünden Yoksun Gençlerle Dayanışma Derneği (Oz-Ge Der), Parklar Bizim Ankara, Psikolojik Danışmanlar Derneği, Psikolojik Danışmanlar Derneği Van Şubesi, Pratisyen Hekimlik Derneği Diyarbakır Şubesi, Pembe Hayat Derneği, RUSİHAK (Ruh Sağlığında İnsan Hakları Girişimi Derneği), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Ankara Şubesi, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Genel Merkezi, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Ankara Şubesi, Sosyal Kültürel Yaşamı Geliştirme Derneği, Sulukule Gönüllüleri Derneği, Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği, Tutuklu Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu (TUHAD-FED), Toplumsal Dayanışma İçin Psikologlar Derneği (TODAP), Toplumcu Psikologlar, Travma Çalışmaları Derneği (TÇD), Türk Psikologlar Derneği, Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği, Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı, Türkiye Gençlik Birliği Derneği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği, Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER), Van Barosu, Vicdani Ret Derneği, Yeryüzüne Özgürlük Derneği.
(BK)