Çocuk hakları savunucusu ve psikolog Prof. Dr. Serdar Değirmencioğlu, Adana'da başörtülü olduğu gerekçesiyle okula alınmayan 13 yaşındaki çocuğa inancı tartışma olanağı verilip verilmediğini sordu.
bianet'e konuşan Değirmencioğlu, "Gönül isterdi ki Türkiye'de bu konuya inanç özgürlüğü var mı, yok mu penceresinden bakabilelim ama mesele bundan çok daha karışık" diyerek devam etti:
"İnanç özgürlüğüne bağlı olarak bu konuyu çocuğun anne, babasına bırakabiliriz. Ayrıca 13, 15 yaşları arasında çocuklar genel olarak inançla ilgili kararlarını verirler. Ama bu aşamada başörtüsüyle ilgili tartışmalar oldukça tek yönlü yapılıyor; çocuğun başörtüsü bağlaması tartışılırken diğer inançların özgürlüğüyle ilgili talepler getirilmiyor. Özellikle Alevilerin din dersini almak istemeyen çocuklarının zorunlu olarak din dersine girmelerine inanç özgürlüğü çerçevesinden bakılmıyor."
Başörtüsü de üniforma gibi tek tiptir
Başörtüsü tartışmalarının "birey özgürlükleri dışında" yürütüldüğünü söyleyen Değirmencioğlu, geçtiğimiz yıl ilk ve ortaöğretimde forma giyilip giyilmemesine ilişkin tartışmayı hatırlattı:
"Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası, çocuklara zorla üniforma giydirilmemesi gerektiği açıklamasını yaptı; çok doğruydu. Ama bunun yerine özellikle İslamcı hareketlerden getirilen doktrinleri duyuyoruz; örneğin dinle ilişkisi olmadığı iddiasıyla oğlan çocukların kravat takmaması ya da başörtüsü savı gibi. Böyle bakınca aslında özgürlükçü gibi görünen talep aslında o özgürlüğü içermeyen başka bir üniformaya yol açacak bir uygulama haline gelebiliyor. Türkiye'de özellikle son yıllarda islamın bir baskı aracı olarak kullanıldığını kız ve oğlan çocuklarının 'edebe uygun' davranmaları için zorlandıklarını söyleyebiliriz.
"Gerçekçi olursak üniforma aynı cezaevi gibi kişileri tek tipleştirir. Başörtüsü ve pardösünün de oldukça tek tip olduğu görülüyor. '13 yaşındaki bir kız çocuğunun kararı özgürlükleriyle mi ilişkili', diye tartışırken bunları akılda tutmak zorundasınız. Ayrıca bu çocuğun inancı tartışma olanağı var mı ya da hiç oldu mu?"
Kadının hakları açısından kabul edilemez
Başörtüsüne ilişkin uygulamalar için "Bu uygulamalar yeniden ve yeniden kadının geride kalmasını ve kadının, haklarıyla ilgili sorun yaşamasını içeriyor" diyen Değirmencioğlu, sözlerini şöyle noktaladı:
"Geçtiğimiz yaz çok sıcaktı. Sere serpe oturmuş erkeklerin yanında başörtülü kadınları gördük. Bu nasıl bir anlayış ki erkek sıcaktan rahatsız oluyor ve kadın olmuyor. Kadın hakları, özgürlükler ve haklar çerçevesinden bakarsak, bunlar kabul edilemez şeyler." (SP)