23 NİSAN'DA SÖZ ÇOCUKLARIN

Okullarda İlkyardım Sorunu

Okullarda çocukların başına bir şey gelse bu okul müdürünün mü, velilerin mi, yoksa Milli Eğitim Bakanlığı'nın suçu mu? Ben hep bunları düşünüyorum. Peki çocuklar neden düşünülmüyor?

Derya Başaran

Ben Karagümrük Ortaokulu'nda okuyorum. En iyi arkadaşım Aysel, geçtiğimiz dönem okuldaki merdivenlerden kötü bir şekilde düştü. Onun için çok üzüldüm. Yanına gidip durumunu sordum. Onu ayağa kaldırdığımda tekrar yere düştü. Okul müdürümüz Aysel'i evine yolladı. Ailesinin onu hastaneye götürmesini istedi. Buna karşı çıktım çünkü arkadaşım okulda düşüp eve yollanamazdı. Bir şeyler yapılmalıydı.

Arkadaşımın ailesi, çocuklarını okula gönderip sonra onu hasta bulduklarında acaba ne düşünecekti? Buna kızarlar mıydı? Yoksa üzülürler miydi?

Aysel'i eve yolladılar, ben ise kızgındım. Aysel ertesi gün okula geldiğinde kendini iyi hissetmediğini söyledi. Okul müdürümüz birkaç gün izin verip Aysel'in dinlenmesini istedi.

Bu kaza sonucu okulumuzda ilkyardımın yapılmadığını gördüm. Başka okullarda okuyan arkadaşlarımla konuştuğumda durumun onlar için de aynı olduğunu anladım.

İlkyardım gibi çok önemli bir konunun neden önemsenmediğini, okullarda neden revirin olmadığını düşündüm. Veliler bunu biliyor mu? Biliyorsa neden üstünde durmuyor? Okullarda çocukların başına bir şey gelse bu okul müdürünün mü, velilerin mi, yoksa Milli Eğitim Bakanlığı'nın suçu mu? Ben hep bunları düşünüyorum. Peki çocuklar neden düşünülmüyor?

Okullarda revirin olmaması konusunu öğretmenlerimle konuştum. Karagümrük Ortaokulu fen bilgisi öğretmeni Anıl Hoca, "Okullarda revirin olmaması sorun ama bu bizim elimizde olan bir şey değil. Milli Eğitim Bakanlığı bu konuyu düşünse çok güzel olurdu" dedi.

Okulumuzun din kültürü öğretmeni Sefa Hoca ise, okuldaki öğrencilerin sağlığıyla alakalı bir sorun olduğunda aileler karşısında “yerin dibine geçtiklerini” söyledi.

Daha sonra konuyla ilgili mevzuatı inceledim. Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 24. maddesinde, her çocuğun sağlık hizmetinden yararlanma hakkı olduğu yazılıydı.

Sözleşmenin 25, 26 ve 27. maddeleri, her çocuğun gelişme hakkı ve sağlığının güvence altında olması gerektiğini söylüyordu.

Ayrıca Lise ve Ortaokullar Yönetmeliği’nin 44. maddesine göre “her okulda öğrenci ve personel sayısıyla oranlı olarak ücretli ya da maaşlı bir ya da daha fazla sayıda hekim bulunması” ülkemizde yasal bir zorunluluktu.

Okullarda revirin bulunmamasının BM Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Lise ve Ortaokullar Yönetmeliği kapsamında “sağlık hakkı”nı ihlal edip etmediğini Av. Şahin Antakyalıoğlu’na sordum.

Antakyalıoğlu, kendisine sorduğum maddelerin yanı sıra bu durumun Lise ve Ortaokullar Yönetmeliği'nde sağlık işlerinin düzenlendiği 45 - 55. maddelerinin de ihlali olduğunu ve bunun yerine getirilmemesinin “ihmal” şeklinde “görevi kötüye kullanma” suçunu oluşturacağını söyledi.

Biz çocuklara göre, devlet hepimize sağlıklı bir yaşam için sağlık hizmetlerini en uygun şekilde vermeli.

Ben bu araştırmanın sonucunda çocukların sağlığının önemsenmediğini, okullarda sağlık hizmetinin sunulmamasının bir hak ihlali olduğunu öğrendim. Okullarda doktor bulunmasının zorunlu olduğunu öğrendim. Sağlık hakkı gibi temel bir hakkın korunmasını ve bu konu hakkında yetkililerin üstüne düşenleri daha çok düşünmesini ve yerine getirmesini istiyorum. Çünkü sağlık her şeyden önce gelir. (DB/YY)