Yüksek Öğretim Kanunu Endişe Verici

Fotoğraf: Üniv-Der sosyal medya

Haberin İngilizcesi için tıklayın

Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği, Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı’nca hazırlanan ve Meclis’te kabul edilen yeni düzenlemelere ilişkin dokuz sayfalık görüşünü kamuoyu ile paylaştı.

Öğretim üyelerinin çalışma koşullarını ve akademik çalışmalara dair detaylı değişikeri içeren Düzenleme, 17 Nisan'da Resmi Gazete'de yayınlanmıştı. 

TIKLAYIN – Üniv-Der görüşünün tamamı

Dernek, Kanun için “Üniversiter anlayışa sığmayan, akademik özerklik, düşünce ve ifade özgürlüğünü sınırlayan yüksek öğretim kanununun hem tümden esasına, hem de son yapılan bu değişikliklere, karşı olduğumuzu akademik kamuoyuna bildiririz.”diyerek konuya dikkat çekiyor.

"Akademi iktidar ideolojisine göre şekillendirilmek isteniyor"

Açıklama şöyle:  

“Akademik dünyayı çok yakından ilgilendiren bu yasa değişikliğinin, yine üniversitelerin, yüksek okulların, eğitim alanındaki sendika ve derneklerin görüşleri alınmadan yapılması bizi elbet şaşırtmamıştır, çünkü yıllardır yasalar artık bu şekilde çıkarılmaktadır.

“Kanun değişikliğinde, Vakıf üniversitelerinin işleyişinden öğretim görevlilerine ders verdirmeye; araştırma görevliliğine atanma koşullarından, 2547 sayılı yasadaki disiplin hükümlerine kadar oldukça geniş bir alanda düzenleme yapılmıştır ve bunlar derneğimize göre Yüksek Öğretim yasasındaki mevcut olumsuzluklara ek olarak, büyük sıkıntılara yol açacak olan değişikliklerdir.

‘Akademik özgürlük ihlal ediliyor’

“Yeni yasal düzenlemenin en çok dikkatimizi çeken kısmı disiplin hükümlerinde yapılmış olan değişikliklerdir. Öğretim elemanları için getirilen bu disiplin hükümlerindeki değişiklikler, üniversitelerdeki baskıcı ve yasakçı çalışma ortamını güçlendirdiği gibi akademik özgürlüğü de tehdit etmektedir. 

“Yüksek Öğretim Kanununda yapılan bu son değişikliklerde kullanılan bazı muğlak ve yoruma açık ifadeler endişe verici riskler barındırmaktadır.

“Özellikle güvenlik konuları ve disiplin cezalarıyla ilgili maddelerin ifadelerinde yer alan belirsizliklerin, yöneticilerin keyfi yorumlarına göre uygulanabilmesi tehlikesini taşımaktadır.

"Üniversitede en temel ilke akademik özgürlükler ve bilimsel özerklik olmalıdır. Bu en temel ilkeleri dikkate almayan, farklılıkları dışlayıp ‘benzerlik ve birlikleri yücelten bir eğitim sistemi modeline doğru gidiş çok tehlikeli bir totaliter eğitim anlayışına işaret etmektedir. Siyasi iktidar yüksek öğretim kanunda yaptığı değişikliklerle eğitim alanını kendi ideolojisine göre biçimlendirecek bu anlayıştan kaçınmalı, eğitim başta olmak üzere, toplumsal yaşamın tüm alanlarına yönelik baskı, şiddet ve dayatmacı politikalardan vazgeçmelidir.” 

(EMK)