Fotoğraflar: Gazeteci İrem Afşin
Daha binaya adım atar atmaz mantı kokusu karşılıyor sizi. Rakel Dink, mantı hamurunu yoğuruyor. Siyasetçiler Binnaz Toprak, Nesrin Nas, Hüda Kaya elleri ile hamur açıyor. Bir grup insan da açılan mantı keselerinin içini dolduruyor.
Başka bir yanda, Kayseri’de geçmiş dönemde yaşayan halklar üzerine sohbet ediliyor. Diğer tarafta ise çocuklar da ellerini kollarını sıyırmış hamur açıyor.
Mantı için hummalı çalışmaların yapıldığı yer, Osmanbey’deki Hrant Dink Vakfı binası. Vakfın amacı aslında bir mantı festivali yapmak değildi. Amaç, farklı kültürlerin bir aradalığına geçmiş dönemlerde tanık olan kentlere dair gerçekleşen projeler kapsamında konferanslar düzenlemekti.
Mesela, bir arada yaşama kültürüne dair Diyarbakır ve İzmir için konferanslar yapılmıştı. Sıra Kayseri’ye gelmişti. Vakıf önce, 17-18 ‘Ekim’de “Kayseri ve Çevresi Toplumsal, Kültürel ve Ekonomik Tarihi Konferansı” nı Kayseri’de düzenlemek istedi. Ancak Kayseri Valiliği “uygun görülmediği” gerekçesiyle konferansı engelledi.
Vakıf konferansı bu defa İstanbul’da merkezlerinde düzenlemek istedi, ancak bu kez de Şişli Kaymakamlığı'nın “yasağı” ile karşılaştı. Üstelik Vakfa bildirilen yasak tebligatında yasağın gerekçesi belirtilmedi.
TIKLAYIN - Hrant Dink Vakfı'nın Kayseri Konferansı İstanbul'da da Yasaklandı
Vakıf çalışanları da “yasak gelince konferansı yapamıyorsak, mantı festivali yapıp Kayseri’yi böyle konuşuruz” demiş olsa gerek ki, onlarca insan, dün (26 Ekim 2019, Cumartesi) Vakıf’ta bir araya geldik.
Giriş katta hazırlanan ve pişirilen mantılar tepsilerle en üst kattaki terasa taşınıyor. Mantı sırasına erken giren şanslılardan olduğum için tabağımı bitirdikten sonra, grubun arasına karışıyorum.
Oturduğum masadan kalkarken iki kadın, “Yasak tamamen konu dışı kaldı, yine bir araya geldik, konuştuk söyleştik” diyor.
Betil: “Umarım konferansı da yaparız”
Mantı festivaline karşılanlardan biri de İbrahim Betil. Toplum Gönüllüleri Vakfı’nın kurucusu Betil, festivale dair şunları söylüyor:
“Kayseri’nin kültürünün böyle yansıtılması çok iyi. Tekrar yapılmasını isterim. Yılda bir kere yapılmasını öneriyorum. Hatta mantı yanına bir de pastırmayı da eklemek gibi bir düşünce de olabilir. Umarım günün birinde konferansı da yapma imkanı buluruz.”
“Konferansı yapamadık mantısını yedik”
Laz araştırmacı İrfan Çağatay da festival katılımcılarından. Mantı tabağını bitirmesine fırsat vermeden görüşlerini alıyorum:
“Ben yemek kültürüne ilgili biriyim. Mantı da ilgi alanım. Doğu Karadeniz’de mantı yok. Gürcistan’da var. Yasaklama olayı da ilginç. Şöyle düşündüm, konferans iptal edilince vakıf mantısını yiyelim dedi herhalde. Bu etkinliğe izin verilmemesi çok anlaşılır değil. Aynı zamanda Türkiye’nin her zamanki hali. Şişli gibi bir yerde yapılamamış olmaması, üzücü.”
“Neden yasaklandı? Çok merak ediyorum”
Festival de hiç ummadığım bir isimle daha karşılaşıyor hatta ilk kez tanışıyorum. Kendisi Ermeni bir ressam. Adı Verjin Şapçı. 80 yaşında. Konferansın yasaklanmasına öfkeli ama mantı fikrini çok beğenmiş:
"Benim annem Harput’luydu içli köfte yapardı. Mantı yapmazdı. Ahbaplarımız mantı yapardı ve ben çok severdim. Senelerdir yememiştim burada tanıdını buldum tekrar. Atmosfer de çok güzel. Her bakımdan çok güzel. Konferansın yasaklanmasına çok şaşırdım. Kelime bulamıyorum düşüncemi ifade edecek. Gerçekten bilmek istemiyorum sebebi neydi? Neden yasaklandı?”
Karaköse: “Konferansın yapılamaması büyük bir kayıp”
Hrant Dink Vakfı’ndan Nayat Karaköse de mantı festivaline dair şu bilgileri paylaşıyor:
“Biz biraz olarak vakıf olarak dayanışmayı bir arada durmayı çok önemsiyoruz. Bir çok konuğumuz gelmişti yurt dışından bir dolu orgaizasyon yapmıştık bu yasak, hepimizin yüreğini büktü.
“Biz de bir festival yapalım dedik vakıf olarak moralimizi düzeltelim bir aradalığı kutlayalım hayatı kutlayalım birlikte pişirelim birlikte yiyelim böyle bir tememimiz oldu. Bu nedenle bunu yaptık. Çok yoğun ilgi var. Daha öne vakfa adım atmamış çok insan gördük. Mantı hamurunu yordular sohbet ettiler. Sevinci çoşkuya çevirdik. Yasaklanmasıydı çok kıymetli konular konuşulacaktı. Kayseri’nin eğitim kültür sosyal yaşamı konuşulacaktı. Böyle bir konferansın yapılamamsı büyük bir kayıp oldu. Daha önce benzer konferansıları, Mardin İzmir, Diyarbakır Van’da yaptık ilk defa bu durumla karşılaştık. Maalesef bunları konuşamam hepimiz için büyük kayıp oldu.”
Kaya: "Dayanışma var"
Son olarak Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekili Hüda Kaya’yı yakalıyorum mantı alma sırasında. Kaya da Türkiye gündeminin yoğunluğunda festivalin kendisine çok iyi geldiğini vurguluyor ve konferans yasak kararını eleştiriyor:
“Türkiye gündeminin insanı bunaltan nefesini boğan nefret dolu gündemini uzaklaşmak çok iyi geldi. Buraya adım attığımız an içimiz acıldı büyük bir mutluluk hissediyoruz. Dayanışma var, ortak ruh var, bir aradalık var. Kadın erkek herkes bir işe el atıyor. İyi ki gelmişiz. Çok mutlu olduk. Konferansın yasaklanması buradaki atmosferi değiştirmiyor işte. Yasakların bizlerin hayatında çok da etkisi olamıyor.”
Kayseri türküleri söylendi
Gün boyu pişirilen mantılar, mantı odağında yapılan Kayseri sohbetleri, anılar derken, festival, aralarında Ayşenur Kolivar ve Muhammer Ketencioğlu’nun da olduğu müzisyenlerin Kayserli türkülerinden oluşan mini konseri ile sona eriyor.
Geriye, kağıt üzerinde kalan yasaklamalar ve bir arada yaşayabilmenin, üretebilmenin, yemenin içmenin tadı kalıyor. (EMK)