Ankara’da 10 Ekim 2015’te düzenlenen Barış Mitingi’ne yapılan bombalı saldırıda hayatını kaybedenlerin yakınlarını, yaralanmış olanları ve saldırıdan etkilenenleri bir araya getirmek, dayanışma ağları örmek ve hukuki süreçleri izlemek amacıyla oluşturulan 10 Ekim Dayanışması İstanbul inisiyatifi, dün bir dayanışma kahvaltısı düzenledi. Etkinlik BEKSAV’ın Kadıköy’deki merkezinde gerçekleştirildi. Etkinlikte katılımcılar hem yaşadıkları sorunları paylaştı hem de sosyal hizmet uzmanlarından, psikologlardan ve hukukçulardan süreçle ilgili bilgi aldılar.
Doğan: Devlet yasal hakları engelliyor
Buluşmada söz alan sosyal hizmet uzmanı İkram Doğan, özellikle saldırının kalıcı bedensel hasarlar bıraktığı katılımcıların sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanmaları gerektiğine dikkat çekti:
“Ne yazık ki devletin kanunlarla verdiği bu haktan yararlanabilmemiz için yine devlet bir şekilde önümüze sürekli engeller koyuyor. Yaralıların malulen emeklilik hakları ve hayatını kaybedenlerin yakınlarının maaş hakları, bürokratik engellerle verilmemeye çalışılıyor. Ayrıca yararlılar ve hayatını kaybedenlerin yakınları da her zaman bu haklardan haberdar olmayabiliyor.”
Doğan, dayanışma sayesinde konunun uzmanlarıyla bir araya gelme, sorunları doğrudan paylaşma ve çözmek için birlikte çalışma şansının doğduğunun altını çizdi.
Mollaoğlu: Zafiyet var hukuki yollara başvuracağız
Daha sonra söz alan avukat Aydın Mollaoğlu ise, hukuki süreçlerin tam olarak beklendiği biçimde işletilmediğini ifade ederek, saldırıyla ilgili davanın henüz açılmamış olduğunu hatırlattı. Konuyla ilgilenen hukukçular arasında da iletişim sorunları yaşanabildiğini belirten Mollaoğlu, dava açma süresini kaçıran aileler olduğunu ancak bu süreyi kaçıran ailelerin hâlâ hukuki yollar bulabileceğini ifade etti. Devletin emniyet, istihbarat ve mülki idare aygıtlarının güvenliği sağlamadıkları, saldırının istihbaratı geldiği halde önlem almadıkları için sorumlu olduğunu belirten Mollaoğlu, bu zafiyetin sorumlularına karşı hukuki yollara başvurulacağını söyledi.
Sürek: manevi tazminat davası açılabilir
Diğer bir hukukçu Kamil Tekin Sürek ise söz konusu hukuki sürecin yalnız yakınlarını kaybeden ya da yaralananlar için değil, saldırıdan psikolojik olarak da etkilenenler için de geçerli olduğunu hatırlattı.
Saldırı anında alanda olan ve olaydan psikolojik olarak etkilenen herkesin manevi tazminat davası açması gerektiğini belirten Sürek, sendikalar, siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri arasındaki koordinasyonun, davaların takibi için geliştirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Doğan: Psikolog desteği şart
Suruç’tan bu yana yaşanan saldırılarda zarar gören bireylere gönüllü psikolojik destek verdiklerini belirten Psikososyal Dayanışma Ağı’ndan psikolog Didem Doğan ise, saldırı sonrası travma yaşayan herkesin mutlaka psikolog desteği alması gerektiğini söyledi:
“Bana bir şey olmadı, ben iyiyim, demeyin. Bu katliamın yarattığı travmayla ‘desteğe daha çok ihtiyacı olanlar var. Ben güçlü olmalıyım’ diyerek başa çıkmaya çalışmayın. Çok büyük bir kırılma yaşamış olduğunuzu unutmayın ve paylaşın.”
Doğan, hem hayatını kaybedenlerin yakınlarının hem de katliamı yaşamış olanların katılacağı dayanışma grupları oluşturduklarını ifade etti.
Deli: Haziran ayında dava açılacak
Son olarak söz alan 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği kurucularından Faik Deli ise, geçtiğimiz hafta kurulan dernekle ilgili bilgi verdi. Konuşmasına, “Biz artık tek bir aileyiz ve bu bir aile buluşması” diye başlayan Deli, derneği, dava süreçlerini izlemek, tüm Türkiye’de saldırıdan etkilenmiş olanları bir ağ altında toplamak ve barış talebini daha güçlü bir şekilde dile getirmek için kurulduklarını belirtti.
Deli, derneğe şimdilik yalnızca hayatını kaybedenlerin yasal varislerinin ve saldırıda yaralananların üye olabildiğini ancak gelecekte herkesin üye olması için düzenleme yapmayı düşündüklerini kaydetti. En geç gelecek Haziran ayında açılması beklenen davaya tüm duyarlı yurttaşları beklediklerini söyleyen Deli, “Demokratik bir baskı unsuru olabilmeliyiz. Binler mahkeme sürecinde adalet taleplerini dile getirmeli ve bu korkunç olayın sorumluları hukuk önünde hesap vermeli” dedi.
10 Ekim Dayanışması İstanbul adına Bianet’e konuşan Burcu Arıkan ve Alper Peker, Ankara Katliamı yaşandığından bu yana aileler ve yakınlarla iletişim kurmak için çalıştıklarını, ev ziyaretleri gerçekleştirdiklerini, özellikle çocuklarla oyun grupları yaptıklarını ve katliamın olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi için bir dayanışma ağı oluşturmaya çabaladıklarını söyledi.
Arıkan: 10 Ekim 2016’ya kadar süre var
Dayanışma üyeleri, inisiyatifin, daha fazla insana ulaşmak, sorunları doğrudan öznelerin talepleri doğrultusunda, gönüllü desteğiyle çözmeye çalışmak, kurulan dernek ve 10 Ekim Dayanışması Ankara gibi organizasyonlarla iletişimde aracı bir rol üstlenmek gibi amaçları olduğunun altını çizdi. Dayanışma ağının üyelerinden Burcu Arıkan, konunun muhataplarının davaya dahil olmak için 10 Ekim 2016’ya kadar süreleri olduğunu, bu süreçle ilgili yönlendirme için 10 Ekim Dayanışması’na ya da 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği’ne ulaşabileceklerini belirtti. (MÇ/HK)
10 Ekim Dayanışması İstanbul inisiyatifine Facebook üzerindeki facebook.com/istanbulonekimdayanismasi sayfasından, Twitter’da @OnEkimDayanisma adresinden, [email protected] elektronik posta adresinden ya da 05458421937 numaralı telefondan ulaşılabilir.