71 yaşında hayata veda eden Prof. Dr. Ferhunde Özbay, emekli olduğu Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenen anma töreninin ardından son yolculuğuna uğurlandı. Özbay, geçirdiği by-pass ameliyatının ardından dün hayatını kaybetmişti.
Boğaziçi Üniversitesi’nde bu sabah düzenlenen törene, Özbay’ın arkadaşları, meslektaşları ve öğrencileri katıldı. Özbay, tabutu başında konuşmalarla anıldı. Tabutu başına Eğitim Sen’in çelenki yerleştirildi.
Özbay, anma töreninin ardından Teşvikiye Camii’ndeki öğle namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’nda defnedildi.
“Her zaman coşkulu, öğrenme aşkını içinde taşıyan…”
Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Doç. Dr. Zafer Yenal, Özbay’ın herkesin hayatına dokunan hümanist kişiliğine dikkat çekerken, ölümünün sosyoloji dünyası adına büyük bir kayıp olduğunu ifade etti.
Rektör Prof. Gülay Barbarosoğlu “Üniversitemiz ve ülkemiz çok değerli bir akademisyeni, çok değerli bir insanı çok erken kaybetmiştir. Öğrencileri ve meslektaşları onu unutmayacak ve unutturmayacak” diye konuştu.
Prof. Dr. Nermin Abadan Unat, Özbay’ın coşkulu ve öğrenmeye hevesli kişiliğinden ve akademik başarılarından bahsederken, “Ferhunde’yi hep bu fotoğraftaki gibi hatırlayacağız ama sıra onda değildi” dedi.
7. kuşak sosyologlardan 3. kuşak Özbay’a veda
Meslektaşlarının ardından Özbay’ın öğrencileri söz aldı.
Eski öğrencilerinden Prof. Dr. Ayşe Durakbaşa, Özbay’ın yazılarını toplayarak kitaplaştırmak istediğini aktardı, “Meslektaşları ve öğrencileri olarak bunu görev bilmeliyiz ve çalışmalarını derli toplu bir şekilde yeni kuşaklara aktarmalıyız” dedi.
Özbay’ın son dönem öğrencileri de bir veda metni hazırlamıştı. Metinde Özbay’ın öğrenmeyi ve öğretmeyi hiç bırakmayan kişiliğine değinildi ve şu ifadelere yer verildi:
“Ferhunde Hoca’mızın sosyologlar üzerine yaptığı kuşak çalışmasına göre, kendisi 3. kuşaktandı ve bizler 7. kuşak olarak hocamızdan çok şey öğrendik. Nazarıyla ve neşesiyle hepimizi esinlendirdi. Bizleri daima can kulağıyla dinlerdi. Onunlayken yaşınızın farkını hiç hissetmezdiniz. Bizleri dengi gibi görürdü. Yüreklendirici ve cesaret vericiydi. Öğrencilerini işinin değil hayatının bir parçası olarak görür, sever ve korurdu. Hepimizin hayatında bir hocanın ötesinde yer edindi. Bizler şimdi onu neşesiyle hatırlıyoruz. Dünyadaki tüm kötülüklere meydan okuyan bir neşe. Neşesindeki o gücü, yaptığı işin ve bizlerin üstüne düşürebildi. Bizlere şen bir sosyal bilimin mümkün olabildiğini gösterdi.”
Özbay’ın söz alan diğer öğrencileri de “akademinin soğuk yüzüne karşı Ferhunde Özbay’ın tevazulu kişiliğine” dikkat çekti, Özbay’ın yazılarını derlediği ve İletişim Yayınları’na gönderdiği henüz basılmamış kitabın öğrencilerine son dersi olduğunu vurguladı. (ÇT)