Ermeni Soykırımı Müzesi Direktörü ve Enstitü Başkanı Dr. Hayk Demoyan ile Ermeni Soykırımı’nın 99. Yılında Türkiye-Ermenistan ilişkilerinde nereye gelindiğini ve Soykırım’ı tanımanın iki toplum için önemini konuştuk.
Kökleri Kars’a dayanan ve Ermeni Soykırımı’ndan kurtulan bir aileden gelen Dr. Demoyan “Türkiye, kendi halkı için, demokratikleşmek için soykırımı tanımalıdır” diyor.
“99 yılda yarım adım atıldı”
Son bir yıldaki Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama’nın soykırım yerine “Büyük Felaket” sözünü kullanmasından Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Aralık 2013’teki Ermenistan seyahati öncesi ifade ettiği “Tehciri benimsemiyoruz, gayri insani bir uygulama” sözlerine kadar olan süreci değerlendiren Dr. Demoyan “Bu tabii ki bir gelişme ama 99 yılda ancak bu kadar mesafe ilerleyebildik” dedi.
“Bu bir yarım adım. Bir şeyin olduğu yönünde adım atmak ama yine de onu adıyla çağıramamak. Gerçeğe çok yakın ama hala daha gerçek değil. Bu yüzden psikolojik bir sorun. Bu sorunu çözmede Türkiye’ye ve Türkiye toplumuna yardımcı olmak istiyoruz.
“Türkiye ile aynı hafızayı paylaşıyoruz. Soykırımın tanınmasını Türkiye toplumunun üzerinde bir yük olması için, basında ve birçok yerde nefret söylemi üretmek için değil, tarihle barışçıl bir şekilde yüzleşmek için istiyoruz.
“Çünkü iki toplum içinde uzlaşma ve iyileşme çok önemli. Bir taraf için işlediği suçları onarma, diğer taraf içinse yaşadığı travmadan kurtulmak için önemli.”
“Devletle değil bağımsız akademisyenlerle çalışırız”
Türkiye’de hükümet yetkililerince sık sık dile getirilen “Arşivlerimiz açık, araştıralım” ifadesine katılmayan Dr. Demoyan devletin bir kurumu olan Türk Tarih Kurumu ya da devlet tarafından fonlanan akademisyenlerle çalışamayacaklarını söylüyor.
“Türkiye’den pek çok bağımsız akademisyenle birlikte çalışıyoruz. Arşivlerimiz onlara açık. Türkiye’nin de arşivlerinin açık olmasını istiyoruz, ki bu akademisyenler vasıtasıyla biz de yararlanalım ama hala daha Atatürk arşivini bekliyoruz.”
“Kesab soykırım anılarını canlandırdı”
Son olarak Kesab’ta Ermeniler’e yönelik saldırıya değinen Dr. Demoyan saldırıların soykırım anısını canlandırdığını ifade etti.
“1915’ten sonra Türkiye dışında Ermeni köy yaşamının olduğu tek yer Kesab’dı. Son derece barışçıl bir halk burada yaşıyordu. Kesab’a saldıranların radikal İslamcı grupların Türkiye sınırından gelmeleri soykırım anılarını yeniden canlandırdı.”
Dr. Demoyan aynı zamanda Ermeni Soykrımı’nın 100. Yıldönümü dolayısıyla düzenlenecek etkinliklerden sorumlu devlet konseyi sekreteri. Konsey soykırımın 100. yılında Türkiye’nin de aralarında bulunduğu çok sayıda ülkede etkinlik, sergi ve konferanslar düzenleyecek.
Hayk Demoyan kimdir? |
Sovyet Ermenistan’ın Leninika (şimdiki Gyumri) kentinde doğan Demoyan Erivan Devlet Üniversitesi’nden mezun. Ermenistan Ulusal Bilim Akademisi Şark Enstitüsü’nde (Institute of Oriental Studies of the Armenian National Academy of Sciences) doktorasını yapan Demoyan Ermeni Soykırımı, Türkiye Dış Politikası ve Dağlık Karabağ sorunu üzerine çalıştı. Demoyan 2009’dan bu yana Ermeni Soykırımı Müzesi Direktörü. |
(EA)
* * Bu seyahat, Hrant Dink Vakfı'nın Civilitas Vakfı ortaklığıyla yürüttüğü, Avrupa Birliği destekli Türkiye-Ermenistan Seyahat Fonu katkısıyla gerçekleşti.