Haberin Kürtçesi için tıklayın
Vicdani retçi Ali Fikri Işık hakkında “Halkı askerlikten soğutmak” suçlamasıyla dava açıldı.
Gazeteci olan Işık, sosyal medya üzerinden “Askere gitme, diskoya git”, “Asker kaçakları benim kahramanım” yazdığı için “Halkı askerlikten soğutmak” ile suçlanıyor.
Daha önce de firar ettiği gerekçesiyle hakkında altı dava açılan 60 yaşındaki Ali Fikri Işık, 2012 ve 2013’te Edirne Askeri Cezaevi’nde toplam 6,5 ay hapis yatmıştı.
Ali Fikri Işık, bianet’e yaşadığı süreci anlattı.
3 ayrı suçlama
“7 Haziran'da Maltepe'deki evime geldiler, Maltepe Polis Karakolu'na gittik. Ardından Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi’nde savcılığa çıkardılar.
“Savcı sosyal medya hesaplarımdan yaklaşık 40 sayfalık doküman hazırlamış. Bu kapsamda bana üç suçlama yöneltildi.
“Birincisi, terör örgütü propagandası yapmak, diğeri devletin kurumlarına ve devlet yetkililerine hakaret etmek, üçüncüsü de halkı askerlikten soğutmak.
“Terör propagandasını kendime hakaret saydığımı, kendimi bu konuda savunmayı bile zül saydığımı söyledim.
“Devlet kurumlarını küçümsemek ve devlet yetkililerine hakaret suçlamasını da Afrin operasyonuna karşı paylaştığım mesajlardan yola çıkarak yöneltmişlerdi. Onlara Afrin'in Türkiye'nin egemenlik sistemi altında olmadığını, hukuki, siyasi ve idari olarak Türkiye'nin tasarrufunda olan bir yer olmadığını, bu nedenle operasyona karşı çıktığımı söyledim.
“Halkı askerlikten soğutma suçlaması da ‘Askere gitmeyin diskoya gidin, dans edin’ ve ‘Asker kaçakları benim kahramanımdır’ dediğim için yöneltildi. Savcıya vicdani retçi olduğumu, bir vicdani retçinin görevinin elbette halkı askerlikten soğutmak olduğunu, vicdani retçi olarak tüm askeri kurumlara, militarist kurumlara, şiddet tekelini elinde tutan yapılara karşı olduğumu ifade ettim. İnsanların askerlik yerine normal hayatlarına devam etmeleri gerektiğini savunduğumu aktardım.”
Görseli büyütmek için üstüne tıklayın |
8 Mart’ta hakim karşısında
“Savcı terör örgütü propagandası suçlamasını geri alıyorum diyerek kalan iki suçlamadan dava açmaya karar verdi.
“Fakat suç yeri Avrupa yakası olmadığı için yetkisizlikten Anadolu Adliyesi'ne gönderdiler dosyayı.
“Anadolu Sulh Ceza Mahkemesi ise devlet kurumlarını ve yöneticilerine hakaret suçlamasını düşürdü ve sadece halkı askerlikten soğutmaktan dava açtı.
“8 Mart 2019 saat 10.00'da Kartal Adliyesi'nde yargılanacağım.”
6 ayrı dava daha açılmıştı
Ali Fikri Işık hakkında zorunlu askerlik uygulaması nedeniyle şimdiye kadar hakkında altı tane dava açıldı. İki tanesi beraatle sonuçlandı.
2012’de 1 yıl 15 gün hapis cezasına çaptırıldı. Haziran-Ekim 2012 arası Edirne Askeri Cezaevi'nde kaldı. Bu süreçte vicdani reddini askeri mahkemede açıkladı. Ekim’de askeri birliğe teslim olması şartıyla serbest bırakıldı.
Askeri birliğe teslim olamayan Işık, Şubat 2013’te tekrar tutuklanarak Edirne Cezaevi’ne gönderildi. Yaklaşık bir ay daha hapis kaldı.
Ardından geriye kalan üç dava birleştirildi ve Işık’a 35 ay hapis cezası verildi. Daha sonra bu ceza önce 25 aya, daha sonra 15 bin lira para cezasına çevrildi. Işık verilen para cezasını “Bir şekilde beni bedelli askerlik statüsüne koydular” sözleriyle yorumluyor.
Bu parayı ödemeyi reddetmesi üstüne hakkında tutuklama kararı çıkartıldı ve geçtiğimiz Mart ayında Adana’da gözaltına alınarak doğrudan hapishaneye gönderildi. Arkadaşlarının cezanın 6 bin liralık kısmını toplaması üstüne serbest bırakıldı.
Geriye kalan 9 bin lira için bir kez daha hakkında tutuklama kararı çıkartılan Işık, “Aslında 7 Haziran'da o 9 bin TL için alındım. Bunu savcıya sorduğumda, o da doğruladı” dedi.
“Hapis cezası alınca 59 günlük askerken firar ettim”
Vicdani reddini 2012’de cezaevinde açıklayan 60 yaşındaki Ali Fikri Işık’a geçmişte askerlikle ilgili yaşadıklarını da soruyoruz:
“12 Mart 1980'de tutuklandım ve Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi’ne konuldum. Orada 3 yıl 8 ay kaldım.
“Cezam bitince ellerim kelepçeli olarak Tekirdağ'da askeri birliğe teslim ettiler. 59 günlük askerken 7. Kolordu Komutanlığı bana 8 yıl ceza verdi. Bunun üstüne askeriyeden firar ettim.
“Sahte kimliklerle 1991'e kadar İstanbul'da yaşadım. 1991’de yakalanınca Batman'a götürdüler ve 2 yıl da orada cezaevinde kaldım.” (EKN)