Eskişehir Odunpazarı Belediyesi, yeni evlenen çiftlere evlilik cüzdanı ile beraber İstanbul Sözleşmesi kitapçığı da vermeye başladı.
Belediyenin sosyal medyada paylaşımında "Eskişehir Odunpazarı’nda yeni evlenen çiftlere evlilik cüzdanları ile birlikte "#İstanbulSözleşmesi kitapçığını veriyoruz. Tüm yurttaşlarımızı bu hayati sözleşmeye sahip çıkmaya davet ediyoruz. #İstanbulSözleşmesiYaşatır" ifadelerine yer verildi.
"Sorgulanması gereken hâlâ uygulanmıyor olmasıdır"
Konuyla ilgili açıklama yapan Odunpazarı Belediye Başkanı Avukat Kazım Kurt, şöyle dedi:
"Burada sorgulanması gereken, sözleşmeye taraf olup olmamak değil, sözleşmenin hâlâ uygulanmıyor olmasıdır. İstanbul Sözleşmesi kadınların yaşam güvencesidir, kadın-erkek eşitliğini tam anlamıyla sağlayacak politikaların geliştirilmesi konusunda yol gösterir. Aile içi şiddetin ve kadın cinayetlerinin ortadan kalktığı bir Türkiye için, İstanbul Sözleşmesi’ni savunmaya devam edeceğiz. Tüm yurttaşlarımı bu hayati sözleşmeye sahip çıkmaya davet ediyorum. İstanbul Sözleşmesi yaşatır.”
Şiddetin önlenmesi için farkındalık yaratmayı amaçlayan Odunpazarı Belediyesi İstanbul Sözleşmesi’nin önemini vurgulamak için böyle bir çalışmaya imza atan ilk kuruluş.
Uzunköprü de İstanbul Sözleşmesi'ne sahip çıktı
Edirne Uzunköprü Belediye Başkanı Becan da, “Kadının gücüyle doğan gün” projesiyle ilçede yaşayan kadınların yanında yer almaya devam ediyor.
Özlem Becan şöyle dedi:
“Uzunköprü Belediyesi olarak hayata geçirdiğimiz her projenin altında Ailem Uzunköprüm var. Bu büyük ailenin temeli Uzunköprü’nün sağlam duruşlu, güçlü, güzel yürekli kadınları için ne yapsak az biliyoruz. Ancak onlara verdiğimiz değeri gösterebilmek adına hazırladığımız doğum günü kartlarımız teslim edilmeye başlandı. Aldığımız geri dönüşler bizleri çok mutlu ediyor. Kadınlarımızdan aldığımız güçle, hayal ettiğimiz Uzunköprü için hep birlikte çalışıyoruz”
“İstanbul Sözleşmesi'ni destekliyorum. Hayatımın her anında kendime kılavuz edindiğim ‘Her eğitimli kadının Cumhuriyet’e borcu vardır” sözünden hareketle; biliyorum ki Cumhuriyetin ve Atatürk'ün kızı olmak da, olayları izlemek değil, Cumhuriyet kazanımlarını korumaktan ve geliştirmekten geçer. Bir kadınımızın daha hayattan koparılmaması, katledilmemesi veya şiddete maruz kalmaması için bizler her zaman mücadeleye hazırız.”
İstanbul Sözleşmesi ne diyor?
"Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi'nin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı", Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda 2011'de kabul edilerek yasalaştı.
İstanbul'da imzaya açıldığı için İstanbul Sözleşmesi olarak da anılan Sözleşme'yi ilk imzalayan ülke Türkiye oldu.
Sözleşme, ''kadına yönelik şiddet'', ''aile içi şiddet'', ''kadına yönelik toplumsal cinsiyete dayalı şiddet'', ''kadın'' kavramlarını tanımlıyor.
Uluslararası alanda kadına yönelik ve aile içi şiddetle ilgili ilk bağlayıcı belge olma özelliğini taşıyan sözleşme şunları içeriyor:
İstanbul Sözleşmesi psikolojik şiddet, ısrarlı takip, fiziksel şiddet, tecavüz, zorla evlendirme, kadın sünneti, kürtaja zorlama, zorla kısırlaştırma, tecavüz ve taciz dahil cinsel şiddet olmak üzere kadına yönelik şiddetin tüm türlerini kapsıyor.
Sözleşme çerçevesinde eviçi şiddet, aynı evde yaşıyor olsun ya da olmasın mevcut ya da eski eş ya da partnerler arasında yaşanan her türlü şiddet edimini içerecek şekilde kadının korunmasını esas alıyor.
Kadınları konumlandırırken "aile" olmayı, evlilik birliği içinde bulunmayı ya da aynı evi paylaşıyor ya da paylaşmış bulunmayı gerektirmiyor.
Sözleşmenin getirdiği yükümlülükler öncelikle devlet görevlilerine yönelik. Devlet kendi adına hareket eden görevlilerinin İstanbul
Sözleşmesi'nin gereklerini yerine getirmesini sağlamak zorunda.
Devletlerin sorumluluğu bununla sınırlı değil. Şiddeti gerçekleştiren ister kadının sevgilisi, ister kocası, ister babası, ister patronu olsun, yani kim olursa olsun şiddetin önlenmesi, soruşturulması, cezalandırılması, zararın tazmin edilmesi yükümlülüğü de devlete ait. (EMK)