Haberin İngilizcesi için tıklayın
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Doktor Ali Şeker, erkek şiddeti ve kadın sığınaklarına dair Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) başvuru yaptı.
TIKLAYIN - Türkiye'de Kaç Kadın Sığınmaevi, Kaç ŞÖNİM Var?
“10 bin kadına bir yer bile düşmüyor”
CİMER’den gelen yanıtı kamuoyu ile paylaşan CHP’li Şeker, Türkiye’de sadece 145 sığınak olduğunu açıkladı. Şeker, “83 milyonluk ülkemizde nüfusun yarısını kadınlar oluşturuyor. Ancak ülkemizde sığınaklarda toplam kapasitesi yalnızca 3.482. Bu kapasitenin derhal artırılması şart. Sığınaklarda10 bin kadına 1 yer bile düşmüyor” dedi.
30 Büyükşehirde sadece dokuz sığınak var
CİMER, Şeker’e verdiği yanıtta, büyükşehir belediyelerine bağlı dokuz kadın “konukevi”, il/ilçe belediyelerine bağlı ise 23 kadın “konukevi” olmak üzere toplam 32 kadın “konukevinde” 703 kapasite ile hizmet verildiğini belirtti.
81 ilde 110 “konukevi”
Yine CİMER’in yanıtında, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı 81 ilde 110 kadın “konukevi” 2.717 kapasite, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’ne bağlı iki kadın konukevi 42 kapasite, sivil toplum kuruluşuna bağlı bir kadın “konukevi” 20 kapasite olmak üzere, ülke genelinde 145 kadın “konukevi” bulunduğu ifade edildi. CİMER, sığınaklardaki kapasitenin 3.482 olduğunu açıkladı.
“Sığınaklara yoğun başvuru var”
Şeker, sığınaklarla ilgili düzenlemeyi hatırlattı ve şöyle dedi:
“Oysa Belediyeler Kanunu’nun 14. Maddesi “Büyükşehir Belediyeleri ile nüfusu 100.000’in üzerindeki belediyeler, kadınlar ve çocuklar için konuk evi açmak zorundadır” hükmü ile nüfus kriterine bağlı olarak sığınak açmayı bir zorunluluk olarak saymıştır.
“30 büyükşehrimiz dahi, bazılarında birden fazla olmak üzere toplamda yalnızca 9 sığınak hizmet vermesi, kadına yönelik şiddetle mücadelede gösterilen zaafiyetin ve isteksizliğin en büyük göstergesidir. CİMER tarafından, tarafımıza verilen yanıtta da sığınaklara yoğun bir başvuru yapıldığı kabul ediliyor.
“Kadın konukevlerine gelen yoğun başvuru ve 5393 sayılı Belediye Kanunu mevzuatı gereğince, büyükşehir belediyeleri başta olmak üzere nüfusu 100.000’i geçen belediyelerin 'kadına yönelik şiddetle mücadelede etkin rol almaları ile barınma ihtiyacı bulunan kadın ve beraberindeki çocuklara destek olmaları amacıyla daha fazla kadın konukevi açmaları gerektiği değerlendirilmektedir’ deniyor.
"Ancak 18 yıldır tek başına iktidarda olan bir partinin kadına yönelik şiddetle mücadelede pasif değerlendirme safhasını bırakıp; özellikle Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak aktif, icrai adımlar atması gerekirdi.”
“Hükümet İstanbul Sözleşmesi’ne bakışını değiştirmeli”
Son günlerde kamuoyunda belirli kesimler ve iktidar kanadınca hedef haline getirilen İstanbul Sözleşmesi’nin önemine de değinen CHP’li Şeker, şöyle dedi:
“İstanbul Sözleşmesi’nin amacı, kadınları her türlü şiddete karşı korumak ve kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddeti önlemek, kovuşturmak ve ortadan kaldırmak iken her gün bir kadının katledildiği, gazeteciler tutuklu yargılanırken kadına yönelik şiddetin faillerinin tutuksuz yargılanmasının olağanlaştığı bir dönemde belirli kesimler kadınları şiddet karşısında yalnızlaştırmak için sözleşmenin feshini istiyor.
"İstanbul Sözleşmesi'ni feshetme niyeti, kadına yönelik şiddete ve artan kadın cinayetlerini görmezden gelmelerinin bir yansımadır. Hükümet bu bakış açısını değiştirmeli, kadına yönelik şiddetle mücadelede, sosyal devlet olmanın gereğini yerine getirmelidir.” (EMK)
* Fotoğraf: Sendika.org (Arşiv)