Başlangıç niyetine... Mühendis, gazeteci, psikolog, yelken antrenörü, ev kadını, anne...Türkiye'den dünyanın farklı ülkelerine göç eden binlerce kadın... Bazıları gittikleri ülkeye adapte olurken sorun yaşadığını anlatıyor. Bazıları da "Türkiye'de yaşamayı bazen özlüyorum ama yine de geri dönmeyi düşünmüyorum.." diyor. Kimi kocasının işi, kimi kendi eğitimi, kimi de çocuklarının geleceği nedeniyle yurtdışını tercih ediyor. Türkiye'den kilometrelerce uzak olsalar da kalpleri burada atıyor. "Çünkü sevdiğimiz insanlar Türkiye'de" diyorlar; "Köklerim Türkiye'de yapraklarım burada" diye özetliyorlar. Göçmenlerin "arada kalmış" halinin geride kaldığına dikkat çekiyor, "Göçmenler hem oralı hem buralı" vurgusu yapıyorlar. Göç etmenin zenginliğine ve kendilerini nasıl dönüştürdüğüne bakmamızı sağlıyorlar. Elbette çok özlüyorlar; ailelerini, arkadaşlarını, İstanbul'u, İzmir'i Bodrum'u, memleketi... Hangi ülkedelerse o ülkeye adapte olmaya çalışırken ortak bir platformda buluşup birbirleri ile dayanışıyorlar. Türkiye'den dünyanın farklı ülkelerine göç eden kadınların kurduğu "Göçmen Kadınlar Dayanışma Platformu"nda buluşuyorlar. Bu yazı dizisindeki ilk durağımız İngiltere. Burcu Emran, İngiltere'de değişen kimliğini ve başka bir ülkeye yerleşmenin zorluğunu anlatıyor. İkinci durağımız İrlanda'da ise Türkiye'de kadın olarak varolmanın ne kadar zor olduğunu anladığını anlatan Esra Pencereci'yi duyuyoruz. Üçüncü ve dördüncü durağımız ise İtalya ve ABD. Burcu Algon Giorgianni, çocuk evlat edinmeye ülkelerin farklı yaklaştığını anlatırken, Elif Key ABD'de Türkiye'de de yaşamanın zor olduğuna dikkat çekiyor. Bitmiyor kadınların yolculukları.. ABD'den Kanada'ya gidiyoruz. Pınar Erbaş-Erdurmaz, göç etmenin kadınları nasıl etkilediğini anlatırken, Hollanda'dan Nuray Öner- Gücin, göç kararına dair süreçlerin zorlayıcılığına bakmamızı sağlıyor. Son durağımız İngiltere'de ise Leni Candan söz alıyor, "Kız arkadaşımla Türkiye'de rahat değiliz" diye sesleniyor.. Elbette, Türkiye'den göç eden kadınlar, platformla sınırlı değil. Türkiye'den yüzlerce kadın politik atmosferden dolayı da göç etmek zorunda kaldı...Giden her kadının sesini duymaya duyurmaya niyetliyiz.. Bu yazı dizisi henüz başlangıç.. |
90 ülkeden 30 bin kadın
Göçmen Kadınlar Platformu, 2017’de iki “beyaz yakalı”, yeni “göçmen anne” İrlanda’dan Esra Pencereci ve Kanada’dan Pınar Erbaş-Erdumaz’ın girişimleri ile ortaya çıktı.
İlk başta bireysel "yurt dışında dost edinme ve yalnızlığa bir çözüm geliştirme" ihtiyaçlarından hareketle ortaya çıkmış bir Facebook grubuydu. Bugünse 90 ülkeden 30 bin Türkiyeli göçmen kadını bir araya getiren büyük bir platform.
Şu anda platformda, Panama’dan İsveç’e, Küba’dan Çin’e, Kenya’dan Uruguay’a, kadar birçok ülkede Türkiyeli göçmen kadın buunuyor.
Platform kadınları, sadece birbirlerine destek olmuyor aynı zamanda dayanışmayı Türkiye’ye somut projelerle de katkı sunuyorlar. Mesela kendi aralarında kurdukları bir kampanya sistemi ile Edirne’de Göçmen Kadınlar Ormanı kurdular.
Dokuz kadın modere ediyor
Platformdan Esra ve Pınar, Türkiyeli Göçmen Kadınlar'ın nasıl bir araya geldiğini anlatıyor.
Uzun süre kurulduğumuz haliyle ‘Göçmen Anneler’ ismini kullandıktan sonra, çok yakın zamanda, Nisan 2020’de Göçmen Kadınlar adını alarak daha kapsayıcı, kucaklayıcı ve dayanışmamız adına bütünleyici olacağına inandığımız yani adımızı kullanmaya başladık. Bundan yaklaşık iki yıl kadar önce Facebook grubundan çok mecralı bir platforma dönüştük."
Grubun işleyişinden bahsedecek olursak, Facebook grubunun benzerleri gibi üyelerin ürettiği içerikle, ağırlıklı olarak soru ve cevaplarla işleyen bir yapısı var. Üyelik taleplerinin ya da postların onaylanmasında oldukça hassas davranıp grubun duruşunu, profilini, kuralların işleyişini, içeriğin özgünlüğünü ve kalitesini, üyelerin grupta olmaktan duydukları memnuniyeti sürekli kılmaya çalışıyoruz.
7/24 çalışan bir kadın dayanışması var
Gruptaki bu işleyişin pürüzsüz ilerleyebilmesinin arkasında, Avusturya’dan İngiltere’ye, ABD’den Avusturalya’ya, İrlanda’dan Kanada’ya kadar farklı ülkelerden 7/24 grupla ilgilenen, gönüllü zaman ve emek harcayan dokuz kişilik moderasyon ekibinin katkısı çok büyük.
Bu temel işleyişe ek olarak platform üyelerinin ihtiyaçları ve gündem doğrultusunda Göçmen Kadınlar üyesi uzmanlarla terapistler, doktorlar, hukukçular, eğitimciler, insan kaynakları, beslenme, kişisel gelişim alanlarında kendi işinin uzmanı olanlarla yayınlar gerçekleştiriyoruz. Gerek konuk yazarlar ve uzmanlarla, gerek kendimiz video, makale, görsel içerikleri üretmeye; websitemizde, Instagram hesabımızda ve Youtube kanalımızda içerikleri yayınlamaya da devam ediyoruz..
Göç - beyin göçü ile kadınların iş hayatından erkeklere oranla daha yüksek oranda koptukları bilgisi ve bunun çoğu kadın için çok ağır bir yük olduğunun bilinciyle yürüttüğümüz göçmen girişimlerini destekleme sürecimizinden de bahsetmeliyiz.
Göçmen kadınların göç sonrası yeni yaşantılarındaki ilham verici girişimlerini tanıtıyor, üyeler arasındaki iş fikri, prosedürler, iletişim, iş ortaklıkları, satış ve pazarlama alanında düzenli olarak fikir paylaşımını destekliyoruz.
Alt gruplar
Son olarak Göçmen Kadınlar’ın işleyişine dahil olan bir de alt gruplarımız var. Bu gruplar ile kastımız şehir, ülke grupları gibi lokal grupların yanı sıra; örneğin zayıflama ve sağlıklı yaşam konularının yoğunlukla konuşulduğu 'Göçmen Kadınlar Zayıflıyor', seyahat ederken birbirlerini evlerinde misafir etmeye veya ev/yazlık değiş tokuşu yapmaya gönüllü olanların kurduğu 'Göçmen Kadınlar Tatilde' gibi gruplar.
Çıkış noktamızdaki ‘yalnız değilmişim’ hissinin göçmen kadının hayatında büyük bir ihtiyaca temas ettiğini zamanla her yeni diyalogda daha yakından anladık ve neticede üç yıla yakın sürede 26 bini aktif, yaklaşık 30 bin üyeye ulaştık.
Göçmen Kadınlar Ormanı
İleride Kadın Dayanışması’na daha organize katkılar sağlamak gibi hayaller kurarken bir yandan da projeler üretmeye devam ediyoruz. Bu projelerin başlangıcını TEMA Vakfı ile gerçekleştirdiğimiz Göçmen Kadınlar Ormanı ile yaptık.
Artık platformumuzun Edirne / Yenicegörice’de 9500 fidanlık bir ormanı da bulunuyor. Bu ormana dikilen fidanlar gibi, eğitim, girişimcilik vb. birçok alanda göçmen kadınlar olarak geleceğe yeni umutların ekilmesine katkıda bulunmak istiyoruz.
'Kız kardeşlik hissiyle bağlıyız'
Grup ağırlıklı olarak herkesin kendi göçmen arkadaşını eklemesiyle büyüdü. Son yıllarda Facebook mecrasında komunitelerin öne çıkıyor oluşu kadar, yurt dışına göç eden benzer nesilden kişilerin yine son dönemdeki artışı ve bu kişilerin ortak soru ve ihtiyaçlara sahip olması elbette bu büyümede etkili oldu.
Yola çıkarken bir ebeveynlik grubu ya da bir ilan sayfası olmak istemediğimizden emindik, ‘kadın dayanışma platformu’ olmayı ve göç ederken geride bıraktığımız ‘kız kardeşlik’ hissiyle bağlı olduğumuz kadın kadına ilişkilerin bir benzerine bu kanaldan ulaşabilmeyi istiyorduk.
'Başarıları birbirimizle paylaşıyoruz'
Grupta sıklıkla konuşulan konular; taşınmak, yerleşmek, yeni bir ülkeye, kültüre, iklime, mutfağa uyum sağlamak, yeni bir dili öğrenmek, yeni bir eğitim ve sağlık sistemine alışmak; çocuklarımıza kreş ve okul, kendimize ev, iş ve arkadaş bulmak, farklı ülkelere seyahat etmek, evi özlemek, aileye hasret kalmak, yeni bir ülkede olası sorunlarla, ayrımcılıkla, zorbalıkla, depresyonla hep beraber mücadele etmek; yeni ülkelerimizdeki girişimlerimizi, başarılarımızı da birbirimizle paylaşarak hep beraber gurur duymak...
Göçmen Kadınlar Araştırması Fotoğraf: Pixabay Esra ve Pınar'ın Aralık 2017 – Ocak 2018 tarihleri arasında 60 farklı ülkeden 986 üye ile gerçekleştirdikleri Göç Yolları Araştırması göçmen kadınlara dair birçok çarpıcı veriyi içeriyor. Araştırmadan önce çıkanlar şöyle: *Araştırma'ya katılan her 4 kadından 3'ü son 7 yılda, her 2 kadından 1'i ise son 2 yılda göç etmiş. *Bu kadınlar oldukça eğitimliler; %95'i üniversite, yüksek lisans veya doktora mezunu. Yani, ağırlıklı olarak son yıllarda Türkiye'den göç etmiş bu kadınlar Türkiye ortalamasından 9 kat daha fazla yüksek eğitimliler. * Beyin göçünün güçlü ve üzücü bir kesimini oluşturan bu kadınların %46'sı taşındıkları yeni ülkede çalışırken, %54'ü ise çalışmıyor. *Bir güzel haber...Göç ettikleri ülkede çalıştığını belirten kadınların yaklaşık %40'ı Türkiye'deyken çalıştıkları sektör ya da alanda, aynı ya da daha yüksek bir titre ile çalışmaya devam ediyorlar. Sektör / alan değiştirerek konumunu koruyanların oranı ise %12. Kendi işini kuranlar, yeniden eğitim hayatına dönenler de düşünüldüğünde çalışan kesim göçmen kadınların umut veren yüzü olarak beliriyor. *Araştırmaya katılan 60 farklı ülkeden göçmen kadın arasında, hayatından en memnun olanların Avustralya, Hollanda ve Kanada'da yaşayanlar, en az memnun olanların ise Katar, İtalya ve Yunanistan'dakiler olduğunu gördük. *Yine Avustralya, Hollanda ve Kanada yaşam için en tavsiye edilen ülkeler olurken, İtalya ve Yunanistan ise en az tavsiye edilenler. *Ülkeler arası sistem karşılaştırmalarında; sağlık, eğitim ve yönetim açısından en beğenilen ülkeler İsviçre, İsveç ve Belçika oldu. |
YARIN - İngiltere'den Burcu Emran: Kızımızın Özgür Yaşamasını istedik
(EMK)