Haberin İngilizcesi için tıklayın
“Biz ev işçilerinin sorunları normal dönemlerde de görünür değildi. Şimdi hiç görünmüyoruz. Artık görülmek istiyoruz. Belediyeler, sivil toplum kurumları, sendikalar, konfederasyonlar, devlet herkese sesleniyorum. Bize destek olsunlar. Herkes süslü laflar yapmayı biliyor bu dönemde neredeler peki? Bizim arkadaşlarımız çok zor durumda…”
“Biz Antalya’da en az 150 evlere temizliğe giden kadınlarla görüşme halindeyiz. Arkadaşlarımızın bazıları 'yapacak hiçbir şeyim kalmadı. Çocuklarım aç' diyor.”
İlki, İstanbul’dan Ev İşçileri Dayanışma Sendikası’ndan (Evid-Sen) Gülhan Benli’den.
İkincisi ise Antalya’dan İmece Ev İşçileri Sendikası’ndan Münire İnal’dan.
İki farklı kent, iki farklı sendika, ortak tek soru: “Pandemi sürecinde çalışma hayatından çekilmek zorunda kalan ev işçisi kadınların sorunlarını kim çözecek?”
“Sorunumuz arada kumanya vermekle çözülmez”
*Fotoğraf:Evid-Sen Arşiv
Türkiye'de en az beş bin ev emekçisi ile görüşme halinde olduklarını anlatan Benli, şunları söylüyor:
“Arkadaşlarımız şu an çalışmıyor. Dün biri aradı evde. Evde kocası ile sorun yaşamış babasının evine gitmiş. Babası da kocası da evden kovmuş. Kadın eve para getirmeyince iki erkek kendisini evde istememiş. Aslında durumun özeti budur.
“Çok zor bir süreç yaşıyorlar. ‘İki çocukla birlikte ne yapacağımı bilemiyorum’ diyor. Ben de nasıl bir çözüm üreteceğimi bilemedim. Çünkü, bütün bunları çözmek için ekonomik güç lazım.
“En büyük sorun çalışamamak daha doğrusu çalışamamak. Önümüzdeki günlerde Ankara Belediyesi ile görüşme yapacak arkadaşlarımız. İstanbul’da ilk olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi bize ulaştı, biz onlara liste verdik. Umarım sonuç çıkar oradan. Şişli Belediyesi de bize ulaştı ihtiyacı olan arkadaşlarımızın listesini istedi. Bu sorun öyle arada kumanya verilerek çözülebilecek bir sorun değil.
“Bizim istediğimiz çözüm daha kalıcı bir çözüm. Mesela belediyeler 65 yaş üstü insanlar için bakım ve temizlik desteği veriyor. Bunu bizim arkadaşlarımız yapabilir. Bu anlamda bize ulaşabilir belediyeler.
“Herkesin bu süre içinde elini taşın altına koyması lazım. Belediye, devlet, sendikalar, sivil toplum örgütleri… Bütün herkesin elini taşın altına koymasını istiyoruz. Neden bizi yok sayıyorlar? Sadece devlet değil yok sayan görmeyenler çok. Feministler, kadın örgütleri, bizim gibi kadınların sorunlarını görmüyor.
“Biz kısıtlı olanaklarımızla bu kadar ses çıkarabiliyorsak başka kadınların desteğini de alsak sesimiz daha gür çıkmaz mı?
İnal: Yardımlardan faydalanamıyoruz
*İnal'ın fotoğrafı, "Gurur Yarası" belgeselinden
Antalya’daki temizliğe giden ev işçilerinin de tamamının işsiz olduğu bilgisini paylaşan İnal, “Ne yapacağımızı kimden destek isteyeceğimizi şaşırdık. Benim kısmen emekli maaşım var. Ama diğer arkadaşlarımın durumu çok kötü” diyor.
İnal şöyle sesleniyor:
“Bu dönemde kadınlar olarak bizler yalnız bırakıldık. Herkes kendi derdinde düştü iyi günlerinde temizlik işlerini yaptırdıkları emekçileri unuttular. Bizler hiçbir şey yapamıyoruz.
“İşsizlik maaşı veya devletin verdiği herhangi bir paydan da yararlanamıyoruz. Çoğumuz kayıtsız olarak çalıştığımız için böyle bir hakkımız da verilmiyor.
“Tüm kamuoyuna sesleniyorum. Temizlik işçilerinin sesini duyun. En azından belediyeler bu süreçte kadınlara destek olabilir.”
Evid-Sen Raporu: "Üçüncü kiram oldu ödeyemedim"Ev İşçileri Dayanışma Sendikası (Evid-Sen), salgın sürecinde ev işçisi kadınların yaşadıkları zorluklara dair bir rapor hazırladı. İstanbul'dan 30 ev işçisi ile görüşme yapan sendika, yedi ev emekçisinin covid-19'a yakalandığını ve tedavilerinin sürdüğünü açıkladı. Raporda, dünya genelinde sayıları 100 milyonları aşan ev işçisi kadınların güvencesiz çalıştırıldığı belirtilerek, koronavirüs salgınının en çok ev işçisi kadınları etkilediğine dikkat çekildi. * * "Herkes korkuyor bizi eve almıyorlar... Çok sıkıntı yaşadım bu süreçte. Borçluyum borcumu ödeyemiyorum, oğlum askerde, diğer çocuğum kaza yaptı kiramı ödeyemedim. Bankalara borcum da var. Bu hastalıktan sonra kimse çalışmıyor. Maalesef para yok, borç var her yere. * Gece gündüz düşünüyorum iki hastayla yaşıyorum. Beslenmemi bile sağlayamıyorum. Para yok ki ne alıp yiyelim. Üçüncü kiram oldu ödemedim. * Bu dönemde ciddi sıkıntılar yaşıyorum, parasız kalıyorum. Çünkü gündelikçi olarak çalışıyordum. Bu hastalık yüzünden, işimden ayrılmak zorunda kaldım. Şu an ciddi şekilde maddi durumum çok bozuk. Bütün geçimimi ev işlerinden sağlıyordum. Daha önce bir gıda kartım vardı ayda 125 TL İBB'den olan ondan alışveriş yapabildim bu ay öyle idare ettim. *Çalışmıyorum, kirayı, faturaları ödeyemiyoruz, sonumuz ne olacak. Karanlık günlerden geçiyoruz. İşimiz duaya kaldı. * Çalıştığım işyerinden izin istedim ama vermediler. Sen bize korona mı bulaştıracaksın dediler? Ellerime omuzlarıma vurup bana şiddet uyguladılar. Bu olaylardan dolayı dışarıya çıkamıyorum gün boyu evdeyim izin günümü odamda geçiriyorum. Hafta içi çalışıyorum. İşim daha da yoğunlaştı çünkü herkes evde... Nefes alamıyorum herkese yetemiyorum. Bu süreçte kovid öldürmezse bu gidişle Bakırköy'ün yolu görünüyor. * Hemşireyim, Azebaycanlıyım. Memlekette çocuğum ve eşim var. Ailemle telefondan görüntülü konuşuyorum. Bir buçuk yıldır çocuk bakıcısıyım. İki aydır hiç izin kullanmadım. Çalıştığım evin bütün işini yapıyorum, çocuklarına bakıyorum. Çok yoruldum. Bende virüs çıksa ne yaparım bilmiyorum. Önemli olan onlar, biz umurlarında değiliz. Evleri küçük bana ait bir odam yok bir şey olsa beni işten atarlar. Kendileri hasta olsa bana baktırırlar. Özbekistanlıyım. Karı koca yaşlı bir çiftin yanında çalışıyorum iki buçuk senedir. Çalışma iznim yok. Çalıştığım iş yerinde yaşadığım önemli bir sorunu yazıyorum. Oturma iznini almak için postaneye gittim. Ayrıca otobüsle ya da minibüsle de değil çalıştığım yerin özel şoförüyle gidip geldiğim halde bize virüs bulaştırırsın diye birhafta boyunca odama hapsedildim. Hapisim devam ediyor yemeğimi kapı önüne bırakıyorlar bu duruma dayanamıyorum. İşi bırakmayı düşünüyorum bırakmak istediğimde neyle karşılaşacağımı bilmiyorum. Çok üzülüyorum, bir insana bu yapılmamalı. * Sağlıklı beslenmede sıkıntı çekiyoruz. Elimizdeki nakdi de tükettiğimiz için evde olan erzaklarla geçinmeye çalışıyoruz. |
(EMK)