Giresun’da zihinsel engelli Havva K.’ye “nitelikli cinsel saldırı”dan yargılanan Mehmet Ç. ve Okan Y.’nin beraatine karar verildi.
Havva K.’nin avukatı Selin Nakıpoğlu, davayı istinaf mahkemesine taşıdı.
TIKLAYIN - bianet Şiddet, Taciz, Tecavüz Çetelesi Tutuyor
Giresun’da yaşayan baba A.K. Aralık 2016’da özel eğitim gören kızı Havva K.’yi hastaneye götürdüğünü ve kızının 5 aylık hamile olduğunun anlaşıldığını, kızının kendisini köyde komşuları olan 60 yaşlarındaki Mehmet Ç.’nin kendisine tecavüz ettiğini söylediğini belirtti. Baba A.K. aynı gün şikâyetçi oldu.
Havva K.’nin Espiye Cumhuriyet Başsavcılığı’nda rehberlik uzmanı, avukat ve kamera eşliğinde beyanı alındı. Havva K. beyanında, Temmuz 2016’da evde yalnız olduğu öğlen saatlerinde Mehmet Ç.’nin eve girerek tabanca ile kendisini tehdit edip tecavüz ettiğini, sonra da silahı kendisine gösterip "olayı kimseye anlatmayacaksın, anlatırsan seni öldürürüm" dediğini söyledi.
Bu olaydan sonra Mehmet Ç.’nin evlerinin önünde dolaşmaya başladığını, bu olayın ertesi günü de Mehmet Ç.’nin yine öğlen saatlerinde eve geldiğini, kendisine silah gösterip dudağından ve yanağından öpmeye çalıştığını, ancak direnince Mehmet Ç.’nin evden çıkıp gittiğini
Aynı gün Mehmet Ç. gözaltında alındı. Espiye Cumhuriyet Başsavcılığı’nca alınan savunmasında özetle; Havva’yı tanıdığını, çocuğun kendisinden olmadığını söyledi. Suçlamayı kabul etmedi.
Ayrıca Havva K.’nin Yağlıdere Jandarma Komutanlığı'nda da beyanı alındı. Havva buradaki beyanında, Mehmet Ç.’nin iki üç defa kendisine silah zoru ile tecavüz ettiğini, Mehmet Ç.’nin tecavüzünden iki gün sonra Okan Y.’ın da evde tek başına olduğu sırada eve geldiğini, kendisine zorla saldırarak tecavüz ettiğini söyledi.
Okan Y: “Beni tahrik etti”
Okan Y. 19 Aralık 2016’da Gebze’de gözaltına alındı. Savunmasında hatırlamadığı tarihte Havva K.'nin evinin yan tarafındaki inşaatta çalışırken tanıdığını, Havva'nın her zaman yanlarına gelip gittiğini, konuşmaları ve vücut dili ile kendisini tahrik ettiğini ve sürekli evine davet ettiğini, bir gün su almak için Havva K.’nin evine gittiğinde soğuk su vermek için kendisini eve davet ettiğini, eve girdiği sırada aniden kapının örtüldüğü ve evden birinin çıktığı, ancak çıkanın yüzünü göremediğini söyledi.
Sevgilisine mesaj atarken Havva'nın sevgilisi ile olan cinsel içerikli mesajlaşmalarını gördüğünü ve hareketleri ile konuşmaları ile kendisini tahrik etmeye başladığını, bunun üzerine H.’nin avva'nın rızası ile normal yoldan ilişkiye girdiklerini ve ilişki sırasında boşalma yaşadığını anlatan Okan Y., bu olaydan önce evden çıkan kişinin kim olduğunu merak etmeye başlayıp gözlem yaptığını ve Mehmet Ç.’nin Havva’nın evine girip 15 dakika sonra etrafa bakarak evden çıktığını, Havva ile sevgili olmadıklarını, herşeyin bir anda geliştiğini, Havva'nın akli dengesinde bir problem olduğunu düşünmediğini belirtti. Okan Y. de suçlamayı kabul etmedi.
Nakıpoğlu: Hak gaspı, adaletsizlik
Giresun Cumhuriyet Savcılığı’nca hazırlanan iddianamede her iki sanık için de “nitelikli cinsel saldırı”dan dava açıldı.
Davanın Ekim 2018'de Giresun Adliyesi'nde görülen karar duruşmasında mahkeme her iki sanık için de beraat kararı verdi. Avukat Selin Nakıpoğlu, beraat kararının büyük bir hak gaspı olduğunu belirterek dava sürecini şöyle özetledi:
“Ne yazık ki yargılamanın neredeyse bitmek üzere olduğu bir süreçte davaya katıldım. Havva % 75 zihinsel engelli. Silah zoruyla iki erkeğin tecavüzüne uğradı, tecavüz sonucu hamile kaldı, yasal süre geçti diye çocuğu doğurmak zorunda kaldı. Soruşturma aşamasında silah ortadan kaybedildi.
"Etkili ve etkin bir soruşturma yapılmadığı ve şiddetin üzerinin örtülmeye çalışıldığı çok açıktır. Tüm köy biliyordu ama sustu, Havva’nın çığlığı duyulmadı. Dosyada zihinsel engelli olduğunu ortaya koyan dört rapor var ama Havva’yı görmeden kanaat bildiren Adli Tıp Üst Kurulu Havva’nın zeka geriliği yoktur diye rapor verdi, yani kurul davanın kaderine etki edecek kadar mühim bir bilirkişi raporu düzenleniyor ama suça maruz kalmış kadını görmüyor bile ve zeka geriliği yok diyebiliyor. Mahkeme de bilimsel kriterleri taşımayan bu rapora dayanarak hüküm kurdu, rıza var dedi.
'Havva'nın gözyaşlarının peşindeyim'
"Oysa zeka geriliği olan birinin iradesi olmadığı gibi rızası da olamaz. Birden çok suçtan yargılanan sanıklar için suçsuzlar dedi. Müvekkilim 39 kilo, sanıkların kiloları ise 80’in üzerinde ve buna rağmen ‘mukavemet edebilirdi, rıza var’ dedi erkek yargı. Ayrıca sanıklardan biri olan 65 yaşındaki M. hakkında aynı köyden pek çok ihbar da almıştık.
"Onlarca kadın M.den cinsel şiddet gördüğüne dair ihbarını bize ulaştırmıştı. Mahkeme bu beyanları da dikkate almadı. Sanıklar dava başlamadan ikametgahlarını başka şehire aldırmışlar ve heyet karşısına bile çıkmadan SEGBİS yolu ile ifade vermişler. Onlar için süreç güzel ilerlemiş yani ama her duruşmaya köyünden zor şartlarda gelen Havva için öyle kolay değildi ve yargılama sürecinde yaşadıkları da oldukça travmatikti.
"Havva’nın gözyaşlarının peşindeyim, Havva için adalet mücadelemiz bitmedi. İstinaf mahkemesinde adaletin sağlanacağını umuyorum. “
"Adli tıp çelişkili karar verdi" Beraat kararı üzerine Tülay Hatimoğulları Meclis'e soru önergesi vermişti. 1-Havva'nın avukatı Selin Nakıpoğlu, Giresun Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastanesi ve Çapa Tıp Fakültesi'nden mağdurun kendi işlerini görecek akıl sağlığının olmadığı, kendi işlerini göremeyeceği, mukavemet edemeyeceği kanaatine vardığı raporların Havva ile yapılan görüşmelerden sonra hazırlandığını ifade etmiştir. Bu raporlara rağmen Adli Tıp Havva ile yüz yüze görüşme dahi yapmadan nasıl "Havva'nın sanıklara mukavemet edebileceği, kendi işlerini yapabileceği" kararına varabilmiştir? 39 kilo ağırlığındaki Havva'nın 90 kiloluk sanıklara mukavemet edebilmesi gerçekçi midir? 2- Davanın gidişatını etkileyen Adli Tıp görüşünün çelişkili kararını Mahkeme neden sorgulamadan sanıklar lehine karar vermiştir? 3- Böylesi bir mahkeme kararı benzer davalar için de olumsuz bir emsal oluşturmaktadır. Buna benzer kararların toplumda özelinde engelli kadınlar olmak üzere tüm kadınlar aleyhine yaratacağı olumsuz etkinin bilinciyle yargı süreçlerinin işletilmesi gerekmez mi? 4- Cinsel saldırıya uğrayan engelli kadınların ve ailelerinin yaşadıkları travmaları en aza indirebilmek ve yaşadıkları zorlu süreçleri tekrar tekrar onlara yaşatmamak üzere Bakanlığınızca çalışmalarınız var mıdır? Varsa nelerdir? Bu konuda Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile eşgüdümlü çalışmalarınız var mıdır?" |