Yer Ankara, yıl 2010..
Eski kocası, kadına sistematik olarak şiddet uyguluyor ve öldürmekle tehdit ediyordu.
Kadın, Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na başvurdu, şikayetçi oldu. Ancak, kadına koruma verilmediği gibi koruyucu tedbirler de bir türlü uygulanmadı. Kadının şiddete karşı destek çağrısı yanıtsız bırakıldı.
Eski koca, dediğini yaptı, kadını 7 Aralık 2010’da sokak ortasında bıçaklayarak öldürdü.
Kadının adı Ayşe Paşalı’ydı.
Yer Eskişehir, yıl 2019...
Eski kocası, kadına sistematik olarak şiddet uyguluyor ve öldürmekle tehdit ediyordu.
Kadın, 23 kez Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Ancak, kadının talep ettiği koruma ve tedbir, İstanbul Sözleşmesi’nde de yer almasına rağmen sağlanmadı.
Eski koca, dediğini yaptı, kadını 11 Ekim 2019’da sokak ortasında bıçaklayarak öldürdü.
Kadının adı Ayşe Tuba Aslan’dı.
Kadınlar neden korunmadı?
Ayşe Paşalı’nın kızı cinayetten hemen sonra Hürriyet’e verdiği bir söyleşide devletin ihmalkârlığını şöyle anlattı:
“Annem, şiddet gördüğü dönemde her yere başvurdu .Ancak kendisine yeterli koruma sağlanmadı. Sabah şiddet uyguluyor, nezarete atılıyor, akşam beşte serbest bırakılıyordu o adam. Sonra gelip, anneme şiddete devam ediyordu. Her yere dilekçe verdi, başvurdu. Ancak hiçbir şey olmadı. Sonunda da gelip annemi öldürdü...”
Ayşe Tuba Aslan’ın ardından da Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı açıklama yaptı. Şöyle dedi:
"Ayşe Tuba Arslan'ın gerek boşanmadan önce gerekse boşanma tarihinden sonra UYAP sistemi üzerinden yapılan sorgulamada Cumhuriyet Başsavcılığımıza ve Eskişehir İl Emniyet Müdürlüğüne genel olarak hakaret, tehdit, basit yaralama suçlamasıyla toplam 23 kez başvuruda bulunduğu tespit edilmiştir.”
Şiddetin uzlaşması olmaz
CHP Milletvekili Utku Çakırözer de Ayşe Tuba Aslan’ın tüm bavurularının "uzlaştırma bürosuna"taşıdığını açıkladı ve sordu “Bir kadın 23 kez suç duyurusunda bulunduğu saldırgan ile uzlaştırmaya zorlanır mı?”
TIKLAYIN - Şiddetin uzlaşması olmaz
Ayşe Paşalı öldürüldüğünde medya ve yetkililer konuyu bir süreliğine gündeme almıştı, “Başka Ayşe’ler olmasın” denmişti. Tıpkı, Münevver, Özge, Emine Bulut, Şule Çet gibi...
Her kadın cinayeti sonrası, cinayet bir süre görünür oluyor sonra bir anda unutuluyor. Şiddet “münferit” ya da “olağan” gibi bir algı yaratılıyor.
TIKLAYIN – bianet erkek şiddeti çeteleleri
Geçen hafta da öyle olmadı mı? Ayşe Tuba Aslan’ın öldürülmesi gündemdeydi. Herkes “erkek şiddetini” kötüledi, “kadınların öldürülmesini istemediğini” söyledi.
Peki, kim ne yaptı? Hangi karar uygulandı? Tam şu anda bile bir şehirde bir kadın şiddete karşı resmi kurumlara başvuru yapıyor ve “Aile içi mesele”, “Durun hemen boşanmayın bir de uzlaşmayı deneyin” diyen resmi yanıtlarla karşılaşıyor olabilir.
O zaman hatırlatmakta fayda var, İstanbul Sözleşmesi, kadını birey olarak kabul ediyor ve kadına yönelik her türlü şiddetin sorumlusu olarak devleti gösteriyor.
TIKLAYIN – İstanbul Sözleşmesi nedir?
TIKLAYIN - 7 Soru, 7 Yanıt: İstanbul Sözleşmesi Nedir, Ne Getiriyor?
Keşke, erkek şiddeti sorunu, “Başka Ayşe’ler ölmesin” demekle çözülseydi, ama yetmiyor, kadınların koruma taleplerini duymak ve mutlaka İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamak gerekiyor.
Erkek şiddetini ana akım bir sorun olarak tanımlamayıp, medyanın da gündeminde sürekli olarak yer vermezsek, sorunu çözemeyiz.
Bu nedenle, Devleti, kadınların destek çağrısını duymaya ve İstanbul Sözleşmesi’nin gereklerini yerine getirmeye çağırıyoruz.
****
Şili'li kadınlara İstanbul'dan da destek
Tüm bu erkek şiddetinin, hoyratlığı ve kafa karıştırmaya çalışan, gündemi saptırmaya çalışan söylemler arasında iyi örnekler de yok değil. Bazıları şöyle:
* Bodrum Belediyesi ile Bodrum Kadın Dayanışması Derneği Şiddetsiz bir kent için el ele” diyerek kurumsal işbirliği protokolü imzaladı.
* Küçükçekmece Belediyesi, 2020’de Kadın ve Aile Müdürlüğü’nün çalışmaya başlayacağını duyurdu.
* Kadın Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Canan Güllü, Antalya Büyükşehir, Manavgat Belediyesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Küçük Çekmece Belediyesi Acil Yardım Hattı protokolü imzalandığı bilgisini paylaştı. Beşiktaş, Karşıyaka ve Çiğli Belediyeleri'nin Kadın Müdürlüğü kurduğunu söyledi.
*Şili'deki kadınların erkek şiddetine karşı dansına İstanbul'daki kadınlardan da destek geldi. Sosyalist Kadın Meclisleri, Süreyya Operası önündeydi. Kadınların, şiddete karşı dansı önümüzdeki günlerde de devam edecek gibi görünüyor.
İstanbul’dan Şili’ye kadın isyanı ile haykırıyoruz: Hayır dersem hayırdır, ısrar edemezsin. Beni suçlayamazsın, tecavüzcü sensin...#LasTesis pic.twitter.com/gIerQE9K5z
— SKM (@SosyalistKadin) 30 Kasım 2019
Şule Çet davasında sona gelindi
* Üniversite öğrencisi Şule Çet'in ölümüne neden oldukları için tutuklu yargılanan sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand'ın yargılanmasına 4 Aralık'ta Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edilecek.
Savcı, 20 Kasım 2019'daki beşinci duruşmada, sanık Çağatay Aksu'nun kasten öldürmeden yargılanmasını talep ederken cinsel saldırıdan cezalandırılmasını istedi. Sanık Berk Akand'ın ise yardım etme ve kasten öldürme suçlamalarıyla cezalandırılmalarını talep etti.
Davanın bu hafta karara bağlanması bekleniyor. (EMK)