Fotoğraf. Evrim Kepenek/bianet
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Sosyal medyada "Savaş karşıtı" paylaşımı nedeniyle 11 Ekim’de gözaltına alınan ve 'örgüt propagandası" iddiasıyla tutuklanan hemşire Esin Kavruk'a başka bir soruşturma kapsamında iç beden muayenesi ve DNA incelemesi yapılması talebine avutkatları itiraz etti.
Avukat Gülizar Tuncer'in verdiği bilgelere göre, yaklaşık iki hafta önce cezaevindeki gardiyanlar, Kavruk'un iç beden muayenesi ve DNA örneği alınması gibi işlemler için Adli Tıp’a götürdü. Ancak Kavruk, doktora bu işlemin hukuk dışı olduğunu, mahkeme kararı olmadığını belirtti. İşlem yapılmadı.
AYM'ye başvuru
Bunun üzerine İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği, polislerin talebi savcılığın önerisi ile yeni bir karar verdi. Kararda, "PKK/KCK soruşturması kapsamında Kavruk'un herhangi bir eyleme karışıp karışmadığının tespit edilmesi amacıyla iç beden muayenesi yapılmasına ve vücuttan kan veya benzeri biyolojik örneklerle saç, tükürük, tırnak gibi örnekler alınmasına" hükmedildi.
Kavruk, durumu avukatı Gülizar Tuncer’e bildirdi. Tuncer de İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği’ne izin kararının iptal edilmesi için başvurdu. Tuncer ayrıca acil tedbir karar çıkartılması için de Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Karar uygulanmadı.
Avukat Tuncer'in verdiği bilgiye göre, 14 Kasım'da koğuşa giden cezaevi müdürü ve başgardiyanlar yeni bir karar olduğunu ve Terörle Şube Müdürlüğü'nün talımatı ile savcılığın yeni bir karar verdiğini ve kendisini zorla polise teslim edeceklerini belirtti. Tuncer, "Bir insanın kendi rızası olmadan bedeninden kan, tükürük gibi örnekler alınamaz. Yapılırsa bu işkencedir" dedi.
Avukat Tuncer, HDP Milletvekili Züleyha Gülüm, İHD İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri ve Esin Kavruk’un ailesi İnsan Hakları Derneği’nde basın toplantısı düzenledi.
"OHAL uygulamaları kalıcı hale getirildi"
Avukat Tuncer de cezaevi yönetiminin Kavruk’a 19 Kasım’a kadar süre verdiğini, eğer kendi isteği ile kabul etmezse zorla bu işlemlerin yapılması için götürüleceği bilgisini verdi. Tuncer, uygulamanın hukuksuz olduğunu ve bir anca bu uygulamadan vazgeçilmesi gerektiğini söyledi. Tuncer, bu uygulamanın bir cezaevinde başlaması halinde başka cezaevlerine de yayılacağını belirtti.
Ayrıca Tuncer, müvekkili hakkında "örgüt propangadası" dışında bir suçlama olmadığını, "PKK-KCK" soruşturması bulunmadığını bu nedenle de yeni bir durum yaratılmak istendiğini söyledi.
Kavruk’un kardeşi Ahmet Kavruk da kardeşinin en baştan itibaren gözaltına alınmasının dahi hukuk dışı olduğunu belirterek, derhal serbest bırakılmasını istedi. Kavruk, kardeşinin paylaşımlarını reddetmediğini de söyledi.
Yoleri ise 12 Eylül'den kalma "tutukluların da gözaltına alınması" uygulamasının, KHK ile yeniden uygulamaya konulduğunu belirtirken Gülüm de OHAL döneminde ilan edilen KHK'ler ile bu tür uygulamaların yaygınlaştığını belirtti. (EMK)