Basına ve sosyal medyaya yansıyan Küçükçekmece'de yaşanan çocuğun cinsel istismarı dosyasının ilk duruşması bugün görüldü. İlk duruşma olmasına rağmen mahkeme bugün yargılamayı tamamlayıp karar verdi. Mahkeme heyeti sanığın nitelikli cinsel istismar ve kişiyi hürriyetin yoksun kılma suçlarından 29 yıl hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi.
İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi'nin de müdahil olduğu duruşmada mahkeme heyeti, sanığa iyi hal indirimi uygulamadı.
İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi Sekreteri Fırat Çiçek mahkemenin vermiş olduğu bu kararın çocuk istismarı dosyalarında emsal niteliğinde olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Çünkü mahkeme heyeti tarafından mağdur çocuk daha fazla travmatize olmaması için mahkemede dinlenilmedi. Çocuk İzlem Merkezinde alınan ifadesi yeterli görüldü. Hiçbir indirim seçenekleri uygulanmadan en üst hadden ceza verildi.
Emine Bulut cinayetiyle yeniden gündeme gelen İstanbul Sözleşmesinin böylesi davalar için önemini tekrar vurguladı Çiçek ve şöyle devam etti:
"Devlet bu dosyalarda STK'larla işbirliğinde olmalı"
"Bununla birlikte İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi olarak Avukatlık Kanunu, BM Çocuk Hakları Sözleşmesi ve İstanbul Sözleşmesini dikkate alarak yapmış olduğumuz müdahillik talebimiz kabul edildi. İstanbul Sözleşmesinin tartışıldığı bu son süreçte müdahillik talebimize olumlu yanıt verilmesi çok değerlidir.
"Keza çocuğun üstün yararı gereği Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi gibi İstanbul Sözleşmesi de hak ihlallerinin olduğu bu tür dosyalar için baroların ve sivil toplum örgütleri tarafından davanın takip edilmesini ve izlenmesini öngörmektedir. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi ve İstanbul Sözleşmesi Türkiye'de kırılgan grup içinde yer alan kadın ve çocukların güvencesidir. Bu dosyadan anlaşılacağı üzere Türkiye'nin uluslararası alanda imzalamış olduğu sözleşmeler gereği devlet hak savunucusu olan kurum, kuruluş ve STK'lar ile iş birliği halinde olmalıdır."
"Herkesin İstanbul Sözleşmesine sımsıkı sarılması gerekli"
Avukat Ezgi Koç ise duruşma sonrası adliye önünde yaptığı açıklamada şu ifadeler yer verdi:
"Dosyadaki müdahillik talebimizin kabul edilmesiyle İstanbul Sözleşmesinin kadın davalarında-18 yaşın altındaki kız çocuklar da sözleşme kapsamında kadın olarak kabul edildiği için- devletin STK'larla iş birliği yapmasını hükümlü kılıyor. Her kadının, her kız çocuğunun, bu ülkede eşitlik isteyen her bireyin sımsıkı yapışması gerekiyor İstanbul Sözleşmesine. Artık daha fazla kadın öldürülmesin, istismar ve cinsel saldırıya maruz bırakılmasın. Bugün en üst ceza sınırından, indirimsiz şekilde ceza verildi sanığa. Çocuğun gizlilik hakkı ve çocuğun unutulma hakkı ihlal edilmeden çocuk duruşmaya getirilmedi. Çocuk devletin sorumluluğu olan bir yerde bu suça maruz bırakıldı; sokakta. Daha çok çocuk parkı, oyun alanı, anaokulu, kreş istiyoruz. Devlet bu ailenin ve çocuğun rehabilitasyonu, sağlığı ve eğitiminden sorumludur." (AÖ)