Haberin Kürtçesi için tıklayın
“KuirFest’i sekiz yıldır devam ettirmek, insan ve maddi kaynaklar açısından çok zor. Filmleri gösterdiğimiz bir çok mekân ve yerel yönetimler tepkilerden dolayı bize eskisi kadar destek olmuyor. Bu yıl gösterim alaları küçük olmuş olabilir ama sansüre baskıya maruz kalmayacağımız bizi her halimizle kabul eden mekânlarla çalışmaya başladık.”
Bu sözleri Pembe Hayat Kuirfest Koordinatörü Esra Özban söylüyor. Festival, bu yıl sekizinci kez düzenleniyor.
Özban ve ekibi belliki zorlu bir süreçten geçerek bu yılki festivali organize ediyor. Ekip, Ankara’da LGBT+ derneklerinin Kasım 2018’den beri eylem ve etkinliklerinin yasaklandığı böylesi bir dönemde festivalin Ankara ayağını iptal etmek zorunda kaldı. Bu nedenle de festivalin başlangıç merkezi İstanbul. Festivalin sonraki durakları; Mart'ta Denizli, Nisan'da Mersin.
İlk gösterim: Sevgiler Scott
Pembe Hayat Kuirfest bu yıl, 24 Ocak 2019 Perşembe akşamı, Beyoğlu’ndaki Fransız Kültür Merkezi’nde Sevgiler, Scott filminin gösterileceği açılış töreni ve ardından Anahit Sahne’de gerçekleşecek konser ve partiyle festival sezonunu açıyor.
Festival kapsamında, LGBT+’ların yaşadığı her türlü ayrımcılığı gözler önüne seren filmler, belgeseller gösterilecek. Atölyelerin de gerçekleşeceği festivalde, en ilgi çeken etkinliklerden biri 25 Ocak’ta Kıraathane’de gerçekleşecek Kuir Mensucat A.Ş. isimli, tekstil endüstrisinde çalışan LGBTİ+’ların katıldığı söyleşi olacak gibi görünüyor.
Peru'dan Brezilya'ya dünya filmleri gösterilecek
Ankara’daki yasaklara gönderme yapan #ÇokGüzelsinYasakMısın hashtagi ile sosyal medyada da gündem olacak gibi görünen festivalin koordinatörü Özban, festivalin amacının kuir teoriyi tartışmak, filmlerle beraber mücadelenin pek çok alanını gündeme getirmek olduğunu söylüyor:
“Bu yıl da her yıl olduğu gibi Gökkuşağının Altında bölümü var. Bu bölümde, LGBT’lerin sorunlarını anlatan dünya sinemasından örnekler izleyici ile buluşacak. Bir çoğu ödüllü film de var. Peru’dan Brezilya’dan filmler var. Ayrıca Türkiye’de tekstil sektöründe çalışan LGBT arkadaşlarımızla söyleşi gerçekleştireceğiz. Bu sektördeki ayrımcılıkları ortaya çıkartmaya çalışacağız. Yine kuir belgeselleri gösterdiğimiz bir bölüm de olacak.”
“Şimdi gidiyoruz ama döneriz elbet”
Özban son olarak şunları söylüyor:
"Bu yasaklarla beraber Ankara’da yaşamaya çalışıyoruz. Ankara’da yaşayan lubunyalar olarak Ankara’daki yasak bizi çok etkiliyor. Burada yaşamaya çalışırken burada kendimize alternatifler yaşatmaya çalışıyoruz. Biz vardık varız demeye devam ediyoruz. Biz Ankara’da yapamadık festivali İstanbul’a taşıdık. Bu nedenle de şimdi biz gidiyoruz ama döneriz elbet diyoruz.”
KuirFest’te gösterilecek film ve belgesellerden bazıları şöyle:
Elektrik Beden (Corpo Electrico, 2017), Madi Nullius (Terror Nullius, 2018), Malila: Veda Çiçeği (Malila: A Farewell Flower, 2017), Minyatür (Retablo, 2017) ve Rafiki (2018)
Burada Demokrasi Yok (No Democracy Here, 2017), Dayks, Kamera, Ekşın! (Dykes, Camera, Action!, 2018), İnterseks (Entre Deux Sexes, 2017), Kainatla Münasebet (A Deal with the Universe, 2018), Kaliarnta: Yunan Lubuncası (2015), Lunadigas veya Çocuksuz Kadınlara Dair (Lunadigas or ‘Concerning Childfree Women’, 2016), Sevgiler, Scott (Love, Scott, 2018) ve Zırıl Lubunya (Bixa Travesty, 2018).
TIKLAYIN - Festival etkinlik takvimi
Pembe Hayat hakkında Türkiye'nin ilk trans hakları derneği olan Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği, 30 Haziran 2006 tarihinde Ankara'da kuruldu. Dernek adını Alain Berliner'in yönettiği ve erkek bedeninde doğmuş bir kız çocuğun hikayesinin anlatıldığı Pembe Hayat (Ma vie en rose, 1997) adlı filmden aldı. Translara yönelik ayrımcılık, nefret suçları, şiddet ve toplumsal dışlanma gibi konularda projeler üreten ve doğrudan destek hizmeti sunan Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği, ulusal ve uluslararası alanda savunuculuk faaliyetlerine devam ediyor. |
(EMK)