Fatma Şahin'den İpuçları

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'in açıklamaları her gün kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda yeni bir yasa çıkmışçasına gazetelerde yer alıyor. Yeni yasa tasarısını meclise sunmaya hazırlanan Şahin'in katıldığı toplantılarda gazetecilerin sorduğu sorulara verdiği cevapları ve yaptığı basın açıklamalarında söylediklerini derledik.

Şahin, sosyal yardımlar ve sosyal hizmetlerin tek çatı altında toplanması, her aile için bir sosyal destek uzmanı belirlenmesi, ağır şiddet riski altında kadınlar için elektronik güvenlik sistemlerinin kullanılması gerektiğini söylüyor.

Yeni Bakanlık projeleri, çocuk esirgeme kurumlarında yaşayan çocukların özel okullarda eğitim görebilmesini ve "günlük 4 doların altında çalışan hiç kimsenin kalmamasını" amaçlıyor. Şahin, kadını mutfağa mahkum eden bakış açısını değiştirmek amacıyla "Talim Terbiye Kurulu bünyesinde toplumsal cinsiyetle ilgili bir komisyon" oluşturulduğunu, daha fazla "Evlilik Okulu" kurulmasıyla aile içi iletişim artırılabileceğini söylüyor.

Ayrıca Şahin'e göre İslam, doğru yorumlanırsa modern insan birçok sorunuyla daha rahat baş edebilir.

Şahin'in açıklamaları ve Bakanlık'ın yeni projeleri derlendiğinde oluşan tablo şöyle:

18 Ekim

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı, şiddet gören kadınların ve çocukların korunması amacıyla Mağdur İzleme Merkezleri (MİM) kurulmasını amaçlıyor. Tacize, tecavüze ve şiddete uğrayan çocukların barınabilmesi amacıyla oluşturulan Çocuk İzleme Merkezleri'nin (ÇİM) ilki Ankara'da kurulmuştu. Bakanlıkların ortak çalışması ile ÇİM'ler de MİM bünyesine alınacak.

Bakanlık ayrıca Sosyal yardım sisteminde de yeni bir düzenlemeye gidileceğini açıkladı. Yapılacak düzenleme ile sosyal yardım için başvuran kişiler arasında çalışabilecek durumda olanlar belirlenecek ve bu kişiler önce iş sahibi yapılmaya çalışılacak. İş sahibi yapılamayan kişilerdense yalnızca ağaç dikme, çevre temizliğine katkı veya okul boyama gibi bir kamu hizmeti gerçekleştiren kişilere sosyal yardımda bulunulacak.

Sağlık sebepleriyle veya yaşlılık dolaysıyla çalışma hayatına giremeyen kişilerin alacakları yardım ise yoksulluk puanlarına göre belirlenecek.

17 Ekim

Şahin,17 Ekim Yoksullukla Mücadele Günü dolayısıyla Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın düzenlediği Yoksullukla Mücadele Konferansı'nda "eğitimin önünde yoksulluğun engel olmaması gerektiği" görüşlerini dile getirdi. Şahin, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ile yürüttükleri bir çalışma ile sosyal yardımlar ve sosyal hizmetlerin tek çatı altında toplanacağını belirtti. Ayrıca başlatılacak Aile Sosyal Destek Programı (ASDEP) projesi ile her aile için bir sosyal destek uzmanı belirlenmesi amaçlanıyor.

Şahin'in açıklamaları şöyle:

*Sosyal hizmet ve yardımlar için on kat bütçe artmıştır ama gerekirse 20 kat bütçe artmak zorundadır.

* Amacımız 2023 vizyonunda günlük 4 doların altında çalışan hiç kimsenin kalmamasıdır; hiç kimsenin aklının midesinde olmaması, gece yatarken 'benim çocuğum nasıl olacak' diye düşünmemesini sağlamaktır.

Şahin, aynı gün katıldığı Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) Kadın Aile ve Gençlik Merkezi'nin açılışında ise şöyle konuştu: "Modern dünya hiçbir sorunun temelini bizim dinimizin üzerine koyamaz. Modern dünya, İslam ve kadın üzerinde İslamofobi oluşturamaz."

Şahin'e göre modern dünyada yaşanılan sorunlar Kuran'ı iyi anlayamamaktan kaynaklanıyor.

15 Ekim

Şahin emniyet teşkilatı bünyesinde, kadına yönelik şiddet konusunda eğitim almış kadın polislerden oluşan bir birim oluşturulması için çalışmaların sürdüğünü belirtti.

14 Ekim

Özürlü Memur Seçme Sınavı'nın (ÖMSS) engellilerin eğitim durumu ve engel grupları göz önünde bulundurularak yapılacağını da söyleyen Şahin; bu sınavlarda daha önce talep edilen üst yaş sınırının da kaldırıldığını açıkladı.

Şahin'in açıklamalarına göre, yıl başından itibaren hayata geçecek yeni bir proje ile anne karnında işitme engelli olduğu tespit edilen bebekler takibe alınacak. Proje ile ailelere doğumdan başlamak üzere her aşamada yol gösterebilmek amaçlanıyor.

Aynı tarihte Hürriyet gazetesinde çıkan bir habere göre Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da şiddete maruz kalan kadınları takip edebilmek için İngiltere, İspanya ve Avusturya'da kullanılan "telefon üzerinden imdat" sistemini Türkiye'ye adapte etmeyi amaçlıyor. Proje ile,  Kadın ve Aile Bireylerinin Şiddetten Korunmasına Dair Kanun Tasarısı Taslağı'nın 14'üncü maddesindeki "Elektronik izleme yöntemiyle takip" sisteminin uygulamaya geçirilmesi amaçlanıyor.

İngiltere'de pilot olarak Londra'da uygulanan sistemde ağır şiddet riski altında olan kadınlara devlet özel bir yazılımın yüklü olduğu bir cep telefonu veriyor. Kadınlar, şiddet tehdidi altında olduklarını hissettiklerinde 155'i arıyor; polis de kadının bulunduğu noktayı Küresel Konumlama Sistemi GPS yoluyla tespit edip acilen kadının olduğu yere ulaşıyor.

13 Ekim

Şahin, Antalya'daki Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) bünyesinde kurulan sığınma evlerinin açılış konuşmasında, SHÇEK'te kalan çocukların özel okullarda eğitim görmesine imkan sağlayacak bir projeye başlanıldığını açıkladı.

"Amacımız toplam kaliteyi yükseltmemiz. 14 bin çocuğumuzun genetik yapısı farklı biri sanatta, biri akademik başarıda iyi. Neye ihtiyacı varsa o çocuğun kabiliyeti kapasitesi neye muhtaçsa ona dönüşecek eğitim politikasını Milli Eğitim Bakanlığı'yla birlikte oluşturuyoruz. Burada akademik başarıda yüzde 10 olan Seviye Belirleme Sınavı'ndaki (SBS) başarıda çok daha yükseltmemiz gerektiğini biliyoruz. Çok daha önemli bir şey yaptık bizim özel okullarda yetişmiş çocuklarımız olacak."

Şahin aynı gün katıldığı Altın Portakal Film Festivali kapsamında düzenlenen 1. Antalya Kadın Zirvesi'ndeki konuşmasında ise şöyle konuştu:

*Çocuk yaşta okulda olacak çocukların asla evlendirilmemesi mücadelesi kadın erkek hepimizin mücadelesidir. Biz erkek de mağdur olursa onu koruruz ama bugünkü düzende kadının yaşam hakkıyla ilgili sorunlar üçüncü sayfa manşeti oluyorsa erkeklerle beraber bu sorunu çözeceğiz ondan sonra bir erkek mağduriyeti varsa kadınlarla beraber o sorunu çözeceğiz.

*Şiddet bir sorundur. Bunu önlemek için bu iki bacağı güçlü şekilde güçlendirmeniz ve erkeklerdeki ataerkil bakış açısını değiştirmemiz lazım.

Şahin konuşmasında, kadını mutfağa mahkum eden bakış açısını değiştirmek amacıyla "Talim Terbiye Kurulu bünyesinde toplumsal cinsiyetle ilgili bir komisyon" oluşturulduğuna da değindi. Bakanlığın internet sitesinde yer alan cinsiyetçi kitaplardan da bahseden Şahin, "Bütün kitaplara bu manada bakılıyor. Gazete okunacaksa kadın erkek beraber okuyacak, mutfağa girilecekse de kadın erkek beraber girecek" şeklinde konuştu.

Kitaplarda ataerkil kültürün kadın ve erkeğe biçtiği roller savunuluyor ve topluma rolleri devam ettirici nitelikte öğütler veriliyordu.

Şahin, aynı gün Gaziantep'teki Anne Merkezi ve Anaokulu'nun açılışında yaptığı konuşmada ise; "Güçlü aile zayıf kadın demek değildir. Güçlü aile demek, güçlü kadın, güçlü çocuk ve güçlü erkek ve hepsinin kendi içinde mutlu ve huzurlu olduğu bir aile ortamı, sıcak ve gönülden bir ortam demektir" şeklinde konuştu.

Şahin'e göre daha fazla "Evlilik Okulu" kurulmasıyla aile içi iletişim artırılabilir.

11 Ekim

Şahin, Kadın ve Aile Bireylerinin Şiddetten Korunmasına Dair Kanun Tasarısı ile ilgili görüşmek amacıyla biraraya geldiği Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Milliyetçi Hareket Partisi'nden (MHP) kadın milletvekillerini bakanlığın yeni yapılanması ve 2012 Eylem Planı hakkında da bilgilendirdi ve milletvekillerinin görüşlerini aldı.

Şahin toplantıdan sonra yaptığı açıklamalarda "sanal alemde kişinin haberi olmadan tek taraflı olarak taciz edilmesinin de şiddet olarak değerlendirilip yasal çerçevesinin kuvvetlenmesi" konusunda talimat verdiğini belirtti.

Aynı gün Şahin, Kadın ve Aile Bireylerinin Şiddetten Korunmasına İlişkin Yasa Tasarısı'na "Yayın Hizmet İlkelerinin İhlali" başlıklı bir madde de ekledi. Madde medyada, devletin televizyon ve radyo gibi yayın organlarından sonra yazılı basına da müdahalesinin artırılmaya çalışıldığı şeklinde yorumlandı. Maddede "Şiddet mağduru kadının kişilik haklarını ihlal eden, okuyucu, dinleyici ve izleyicilere duygusal açıdan zarar veren görüntüleri kullanan yayın kuruluşlarına cezai yaptırım" uygulanacağı belirtiliyor.

07 Ekim

Şahin, Habertürk'ün "Kadına Şiddette Son Nokta" başlıklı haberine ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

*Kadına yönelik şiddetin, ülkemizin baş edilmesi gereken çok önemli bir sorunu olduğunun bütün kesimlerce fark edilmiş olması olumlu bir gelişmedir. Ancak, bu konudaki duyarlılığı harekete geçirmek adına da olsa, kadına yönelik şiddeti işleyen haberlerde, şiddetin toplumun ruh sağlığını olumsuz etkileyecek biçimde sergilenmemesi için de azami özen gösterilmesi gerektiği açıktır.

*Bugün bir gazetede sürmanşette yer verilen fotoğrafın, şiddete karşı duyarlılık yaratmanın ötesinde, eşi tarafından öldürülen bir kadının ölü bedenini sergileyerek, hayatını kaybetmiş de olsa en başta bir kadının kişilik haklarını zedelediğini düşünüyorum.(IK/ÇT)