Bir aile içi şiddet şikayeti ardından Mahkemeden çıkan ve çok tartışılan karar şöyleydi:
"Koca altı ay evden uzaklaştırılacak, bu sürede evdekileri taciz etmeyecek, korkutmayacak, çocuklarının nafakasını ve evin masraflarını karşılayacak, İl Sağlık Müdürlüğü denetiminde ruh sağlığı için tedaviye tabi tutulacak, anne ve babasının yanında eşine zorunlu kıldığı üç aylık tatil 15 günle sınırlandırılacak, eve döndüğündeyse evde sigara içemeyecek, kişisel temizliğine dikkat edecek ve dişlerini fırçalayacak. Eğer bu karara uymaz ise tutuklanacak."
Tartışmada karara karşı çıkan taraf tabii ki erkekler. Ancak bu karar imza atan hemcinsleri hakim Eray Karınca daha önce de kadınları pek çok kez sevindirmişti.
Yargı AİHM'e kulak vermezken...
Ankara 8. Aile Mahkemesi Hakimi Karınca, TCK'nin Ailenin Korunmasına Dair 4320 sayılı yasasını uyguluyor. Örneğin Karınca bu yasadaki değişiklikleri anlattığı bir makalesinde şöyle diyor:
"(...) Türk hukukçusu çağdaş gelişmelerin gerisinde kalmamalı; yasanın sözünde açıkça yer almasını beklemeden yapacağı yorumla evlilik dışı ilişkilerde de koşulları varsa aile içi şiddet mağdurunu korumalıdır. Hukuk devletinde asıl olan güven içinde yaşamaktır."
TESEV'in "Yargıda Algı ve Zihniyet Kalıpları" başlıklı raporundan hatırlayacağımız üzere hakim ve savcılar halk arasında "peygamber postunda oturdukları" kanısının yaygınlığına inanıyor, "arabuluculuk etme" endişeleri onlarda asosyal kimlikler geliştiriyor.
Yine aynı rapor bize, yasa uygulayıcılarının çoğunun AİHM kararlarını takip etmediğini, kararları medyadan öğrendiğini, AİHM'nin Türkiye'ye karşı önyargılı olduğunu düşündüklerini söylüyordu.
Karınca'nın emsal teşkil etmesi umulan kararlarından biri de şöyleydi:
"Mahkemeye göre evliliğin biçimsel koşulları değil, eylemsel olarak aile olup olmamak önemlidir. 4320 Sayılı Yasa'nın uygulanması, resmi evlilikle sınırlandırılmamalıdır."
Birlikte yaşadığı ve resmi nikahı olmayan erkekten şiddet gören kadın lehine karar veren Karınca bu kararını AİHM ve Kadına Karşı Ayrımcılığın Önlenmesine İlişkin Sözleşme'ye (CEDAW) dayandırmıştı.
Hakim Karınca'nın TC Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü'nce basılan "Kadına Yönelik Aile İçi Şiddete İlişkin Hukuksal Durum ve Uygulama Örnekleri" çalışması da var.
Karınca kimdir?
Karınca, 1960 yılında Siirt'te doğdu. İlköğrenimini İzmir'de; ortaöğrenimini Aydın, Ortaklar Öğretmen Lisesi'nde yaptı. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Ayrıca Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresi'nde kamu yönetimi uzmanlık programını tamamladı. Sırasıyla Şanlıurfa, İdil, Araç, Zonguldak ve İncirliova'da yargıçlık yaptı.
Karınca'dan çocuk kitapları
Hakim Karınca, edebiyatla da ilgileniyor.
İlk öyküleri, 1993-95 yılları arasında, Zonguldak'ta çıkan Uğraş dergisinde yayımlandı. Aydın'da, Aydınca dergisinin çıkarılmasına emek verdi. Şanlıurfa Yöresinden Örneklerle Kan Davaları adlı çalışmasıyla, 1987 yılında Türk Sosyal Bilimler Derneği'nce düzenlenen yarışmada, 20. Kuruluş Yılı Genç Sosyal Bilimciler Özendirme Ödülü'nü kazandı. Aynı çalışma, 2000 yılında Türkiye Barolar Birliği'nin Faruk Erem'e armağan kitabında yer aldı.
TODAİE'deyken yaptığı Dernek Hak ve Özgürlüğü adlı akademik çalışma, 1996 yılında yayımlandı. İlk öykü kitabı Çökelez, Çankaya Belediyesi ve Damar Edebiyat dergisinin düzenlediği 1996 İlkbahar Öykü-Şiir Ödülleri Büyük Öykü Ödülü'nü; Hayvanat Bahçesinde Bir Gün, Bu Yayınevi 1997 Çocuk Edebiyatı Öykü Yarışması Üçüncülük Ödülü'nü; Bir Top Sarı Işık, 1997 Halkevleri 66. Yıl Kültür Sanat Yarışması Öykü Üçüncülük Ödülü'nü aldı. Çimlerin Dansı adlı anısıyla, Ankara Barosu 1999 Yılı Meslekle İlgili Anılar dalında birincilik ödülünün sahibi oldu. Erken Açan Papatyalar ve Hayvanat Bahçesinde Bir Gün isimli öykü kitapları Bilgi Yayınevi tarafından yayımlandı. (EZÖ)