Sınav nedeniyle stajını tamamlamış fakat avukatlık mesleğine dahil olamamış meslek çalışanlarının "işsiz hukukçulara" dönüşme tehlikesi bulunduğunu açıklayan Komisyon şu değerlendirmelerde bulundu:
* Bir sınavla "düzeyin artacağı" iddiası tartışmalıdır.
* Avukatlık yaratıcılık ve beceri mesleğidir. Avukat tez ve antitez üreten kişidir, bilgisi ile stilini harmanlayan, bir doğruyu ifade etmenin yüz değişik yolunu bulan, adalet duygusunu kendi varlığına sindirmiş bir hak savunucusudur. Hangi çoktan seçmeli sınav bu özellikleri ölçebilir?
* Staj süreci içinde değerlendirilme ve denetlenmeye karşı değiliz. Ancak bu değerlendirmenin barolarımız dışında kurumlar tarafından ve zaten diplomamızla sabit olan bilimsel yeterliliğimizin yeniden sınanması anlamına gelen yöntemlerle yapılıyor olmasını hem hukukçu kimliğimize, hem de mezun olduğumuz üniversitelere açık bir güvensizlik olarak nitelemekteyiz.
* Bir başka sıkıntı kaynağı ise kredi konusundadır. Türkiye Barolar Birliği'nin, herhangi bir finans kurumunun uygulayabileceği "kefalet, muacceliyet şartı ve geri ödemelerde faiz uygulaması" gibi kayıtlarla krediyi almamızı imkansızlaştırması, kendi meslektaşlarına bu denli güvensiz yaklaşması bizim açımızdan onur kırıcıdır.
Yürüyüş programı
Avukatlık sınavının yürürlüğe girmesinin birinci yılında Ankara'ya 7 Mayıs'ta yürüyüş başlatan stajyer avukatların programı ise şöyle:
* 7 Mayıs 2002 Salı günü saat 10.00'dan sonra yaptıkları basın açıklamasının ardından yürüyüşçüler, Manisa, Aydın, Muğla, Denizli, Uşak ve Afyon'daki baro başkanlarını ziyaret edecek ve oradaki arkadaşlarının katılımıyla yola devam edecek.
* 10 Mayıs 2002'de ise tüm Türkiye'den gelen yüzlerce stajyerle buluşacak yürüyüşçüler Ankara'da seslerini duyurmaya çalışacak.(FA)