Açık Radyo ve Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu'nun (Küresel-Bak) yoğun çabalarıyla toplumun katılmaya çağrıldığı İstanbul Kadıköy'deki yürüyüşe, hava güzel ve uygun olmasına karşın fazla rağbet yoktu.
"Biz söyledik biz dinledik" biçimindeki etkinliğe katılanlar ise küresel ısınmaya karşı iyi bir şey yapmanın mutluluğu ve gururu içindeydiler.
Bir bölümü Taksim'de gerçekleştirilen 3 Aralık Dünya Engelliler Yürüyüşü'nden gelen yaklaşık üç bin kişi Kadıköy'de Haydapaşa Numune Hastanesi'nin önünde toplanmaya başladığında saatler 12'yi geçiyordu.
Önce Marmara Tıp Fakültesi'nin önündeki kaldırımı anca dolduran "eylemciler", sayıları kalabalıklaşınca önce karşı kaldırıma, sonra da yolun Kadıköy'e doğru sol şeridinde yerlerini aldılar.
İlginç sloganları, pankartları, düdükleri, ses çıkaran araç gereçlerin ve giysileriyle eyleme tam bir karnaval görüntüsü egemendi.
Yürüyüşe katılan gruplar arasında Küresel-BAK, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), İstanbul Tabip Odası, Greenpeace, Yeşiller ve aralarında Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) ve Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) bulunduğu bazı siyasi gruplar da vardı.
Türkiye Yeşilleri en kalabalık gruplardan birisiydi. Yeşil şemsiyeleri, "Güneş Bize Yeter" ve "Gereksiz Ampulleri Söndürelim" şeklindeki pankartları ve hiç susmadan slogan atıp zıplayan mensuplarıyla yürüyüşün en hareketli ve etkin grubuydu.Yürüyüş kortejinin geri kalanı ise genellikle sessiz yürüdüler.
Yürüyüş kolu düzenlendikten sonra bir yanda trafik akarken kendilerine ayrılan şeritten Beşiktaş vapur iskelesi ile Haldun Taner Tiyatrosu'nun arasındaki Kadıköy Meydanı'na polisin "dikkatli ve sıkı" aramasından sonra geldiler.
Burada da ilginç sloganlar ve gösterilerle geçen bir toplanma sürecinden sonra konuşmalar başladı. Önce "ABD Kyoto'yu imzala", "Yenilenebilir enerji istiyoruz" ana fikri etrafında yoğunlaşan ve ortak hazırlanan bir bildiri okunarak hoş geldiniz denildi.
"Toplumsal duyarlık artmalı"
Bu bildiride özetle, Fosil yakıtların aşırı tüketimiyle atmosferde biriken karbonlu bileşikler, oluşturduğu sera etkisiyle yeryüzünden yansıyan güneş ışınlarının atmosferden uzaya erişimine engel olunduğu; bu durumun kaçınılmaz olarak yerkürenin giderek ısınmasına yol açtığı, iklim istatistiklerinin de çarpıcı bir biçimde bunu gözler önüne serdiği belirtildi.
Küresel ısınmanın; doğal su depoları olan buzulların yok olması başta olmak üzere, tarımsal alanların yok olmasına, deniz seviyesinin yükselmesine, yıkıcı kasırgaların yaşanmasına, okyanus akıntılarının durması sonucunda da iklim karmaşalarının ortaya çıkabileceği belirtilerek, bunların tüm insanlığı etkileyecek bir dizi felakete yol açacağı ifade edildi.
Şimdiden gerekli önlemlerin alınmasının istendiği bildiride, bunların yapılmaması halinde tüm bu öngörülerin hiç de uzak olmayan tarihlerde, 20-30 yıl içinde birer gerçekliğe dönüşebileceği vurgulandı.
Küresel Isınmayı durdurabilmek için imzalanan ilk uluslararası anlaşma olan Kyoto Protokolü'nün başta en çok sera gazı salınımı yapan ABD ile Avustralya ile aralarında Türkiye'nin de bulunduğu çok sayıda ülkenin protokolü imzalamaya yanaşmadıkları, ancak bu protokolün gereklerinin yerine getirilmesinin yetersiz olsa da küresel ısınmayı azaltmak için en önemli çarelerden birisi olduğu belirtildi.
Bu nedenle öncelikle bu ülkelerin Kyoto Protokolü'nü imzalamalarını isteyen, küresel ısınmaya karşı mücadele edenler Türkiye'nin, BM İklim Değişikliği Sözleşmesi'ne taraf olması itibariyle sera gazı emisyonu miktarlarını bilimsel olarak saptama çalışmalarına bir an önce başlamasını ve sonraki adımlarda etkin olmasını talep ettiler.
Yürüyüş ve mitingin hedefinin sorunu kamuoyuna taşımak ve toplumsal duyarlığı artırarak yetkilileri yapılması gerekenleri yerine getirme konusunda zorlamak şeklinde açıkladılar.
Ardından Türkiye Sakatlar Derneği Başkanı Şükrü Boyraz bir konuşma yaptı. Daha sonra Açık Radyo koordinatörü ve Bilgi Üniversitesi Öğretim üyesi Ömer Madra küresel ısınma hakkında bilgi verdi.
En son söz verilen sinema sanatçısı Mehmet Ali Alabora etkinliği düzenleyen kuruluşların ortaklaşa hazırladıkları uzun bir bilgilendirme ve çağrı metnini okudu. Konuşmalardan sonra ise Nejat Yavaşoğulları, Barış Akarsu, Grup Çamur 'un katıldığı bir konser gerçekleşti.
"Çevre için bir araya gelmek önemli bir adımdı"
Türkiye Yeşilleri ve Yeşiller Partisi Girişimi'nden Ümit Şahin yürüyüşü şöyle değerlendirdi:
"Özellikle de daha önceden bu konularda pek bir duyarlık geliştirmemiş, daha önce daha çok savaş karşıtı gösterilerde bir araya gelmiş grup, kişi ve partilerin ilk kez küresel ısınma gibi ekoloji bağlamındaki hayati bir sorun etrafında birleşmesi açısından çok önemli bir ilk adımdı.
"Bunun yapılmış olması bile çok çok önemli. Bundan sonra toplumsal muhalefet adına 'hiçbir şey eskisi gibi olmayacak'. Yeşiller olarak 100 kişiye yakındık. Eyleme damga vuran iki gruptan biri olduk. Kendi politikalarımızın alanlara taşıması açısından önemli bir kazanım, bizim için de iyi bir deneyim oldu."(MS/KÖ)