Hayatına son veren akademisyen Mehmet Fatih Traş, yurtdışı burs başvurusu için yazdığı mektubunda karşılaştığı engellemeleri anlatıyordu.
Çukurova Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Ekonometri Bölümü araştırma görevlisi Mehmet Fatih Traş, Barış İçin Akademisyenler’in Bu Suça Ortak Olmayacağız bildirisi imzacısıydı. Doktorasını bitirmesinin ardından görev süresi uzatılmadı, başvuruları birçok üniversite tarafından kabul edilmedi. Traş, 25 Şubat’ta hayatına son verdi.
Barış için Akademisyenler, Traş'ın yurtdışı burs başvurusu için yazdığı 1 Şubat 2017 tarihli mektubu paylaştı.
#MehmetFatihTraş #İntiharDeğilCinayet pic.twitter.com/orMaakQQKx
— BarışAkademisyenleri (@BarisAkademik) 25 Şubat 2017
"Görülen lüzum üzerine' görevden alındım"
Traş, mektubunda Eylül 2010 - Haziran 2016 arasında Çukurova Üniversitesi Ekonometri Bölümü’nde Yükseköğretim Kanunu’nun 50/D maddesi uyarınca Araştırma Görevlisi olarak çalıştığını, Haziran 2016’da doktora tezini tamamlayıp Çukurova Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden mezun olduktan sonra sözleşmesinin yasal çerçevede sonlandırıldığını belirtiyordu.
Sözleşmenin sonlanmasının ardından İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde Sayısal Ekonomi, Tarım Ekonomisi ve Mikroekonomi derslerini vermek üzere sözleşmeli olarak işe alındığını şöyle açıklıyordu:
“Maddi getirisi oldukça mütevazı olsa da (ayda yaklaşık 94 Avro), benim için ilk ders verme deneyimi olduğundan bu derslere büyük önem atfettim.”
İşe başladıktan birkaç hafta sonra düzenlenen fakülte kurulunda “sözleşmesinin gözden geçirilmesi gerektiğinin” söylendiğini, “Yapılmış olan şikayet sonucunda 15/12/2016 tarihinde düzenlenen Fakülte Yönetim Kurulu’nda 'görülen lüzum üzerine' oy birliğiyle görevden alındım” diye anlatıyordu.
"Kabul aldığım pozisyonun iptal edildi"
Bundan sonra iki üniversitede başvurularının sonuçsuz kalmasını da şöyle yazmıştı:
“Bu olayın ardından Türkiye’deki diğer üniversitelere başvurmaya karar verdim. Aralık 2016’da Mardin Artuklu Üniversitesi’nden bir arkadaşımla iletişime geçerek çalıştığı bölümde benim niteliklerime sahip bir akademisyene ihtiyaç olup olmadığını sordum. Bölüm kuruluna ve üniversite yönetimine sunmak için istediği öz geçmişimi vakit kaybetmeden gönderdim ve başlangıçta niteliklerime dair oldukça olumlu geri dönüşler aldım. Ancak birkaç saat sonra beni tekrar arayan arkadaşım, Barış için Akademisyenler imzacılarından olduğum için üniversitenin beni işe almasının mümkün olmadığını söyledi.
“Ocak 2017’de ise Çukurova Üniversitesi’nde görevli bir akademisyen vasıtasıyla İstanbul Aydın Üniversitesi ile iletişime geçerek öğretim görevlisi pozisyonu için öz geçmişimi gönderdim ve bir sonraki hafta mülakata davet edildim. Mülakat sonunda Ekonomi ve Finans Bölümü bünyesinde 2.5 yıl geçerli bir sözleşme teklif ettiler. Teklifi imzalayıp vereceğim dersleri belirledikten sonra banka hesabı açılması, gerekli belgelerin toplanması, Adana’dan İstanbul’a taşınma gibi işlerle uğraşmaya başladım. Ancak ertesi gün, üniversite bana telefonla ulaşarak başvurduğum ve kabul aldığım pozisyonun iptal edildiğini iletti. Bu durumu danıştığım deneyimli akademisyenler iptalin normal olmadığını, başka bir sorun olabileceğini söylediler.
“…Hükümet Kürt nüfusun yoğun olduğu bölgelerdeki gerilimi arttırmaya, toplumu ve özellikle akademik camiayı kasıtlı olarak ayrıştırmaya devam ettiğinden, kişiliğimle bütünleşik insani değerlerden feragat etmediğim sürece olağan (öğretim ve araştırma başarımı gibi nesnel ölçütlere dayanan) bir akademik gelecek öngöremiyorum.” (BK)