Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi’nden Prof. Dr. Cengiz Aktar, Britanya’nın Avrupa Birliği’nden ayrılma kararını yorumladı.
Aktar, AB’den çıkma taraftarlarının bile bu karara şaşırdığını belirterek bütün kara senaryoların gerçekleştiğini, sterlinin çöktüğünü borsanın yerle bir olacağını ancak en önemlisi siyasi kanatta çok ciddi çalkalanma oluştuğunu ifade etti.
"Krallık dağılır"
Bu karar sonrasında Avrupa’dan önce Britanya'nın dağılacağını söyleyen Aktar şöyle devam etti:
“İskoçya ayrılmak istiyor, çünkü AB’de kalmak istiyor, bu yüzdeb bağımsızlığını ilan edecek. Kuzey İranlada da AB’de kalma taraftarı onlar da İrlanda’ya katılmak isteyecek. Cebelitarık da İspanya’ya katılmak isteyecek, orada da AB’de kalmak isteyenlerin oranı çok yüksek. Özetle Avrupa’dan önce Birleşik Krallık dağılacak."
"Popülist söylemler etkili oldu"
Aktar, AB’den ayrılma kararının çıkmasında popülist söylemlerin etkili olduğunu söyledi.
“AB’den çıkma oyu verenlerin çoğu yaşlı. Ömürlerinin sonunda olanların gençleri esir aldığı yorumları yapılıyor. Buna katılmamak mümkün değil. Britanya bir tarım ülkesi değil ama kırsalda yaşayan İngilizlerin ağırlıklı olarak hayır dediği anlaşılıyor. Dünyaya açık olan İngiltere ise kalalım dedi.
"İçe kapalılar, ‘biz kendimize yeteriz, AB bize çok karışıyor’ dediler. Mülteci karşıtlığı, Türkiye, Pakistan, İslam karşıtlığı siyasiler tarafından sonuna kadar kullanıldı.
"Siyaset sınıfının bunda büyük payı var. Bu riski alarak büyük hata yaptılar. Britanya AB’ye karşı her zaman şaşı baktı. Bizdeki gibi tam bağımsızlık hayalleri kuran bir imparatorluk gibi davrandı. O devirler bitti.
"Daha 1950’de AB’nin temelleri atılırken İngiltere hayır demişti. 23 sene sonra düşündüler, taşındılar ve AB’nin dışında kalmanın akıllıca olmadığını anladılar. Tabii o zaman yıl 1973, ilk petrol krizine denk geliyor. Tıpış tıpış girdiler. Şimdi hata yaptılar ve büyük bir bedel ödeyecekler.”
AB üyelerini etkiler mi?
Hollanda, Fransa gibi ülkelerim aşırı sağcı liderlerinden "biz de referanduma gidelim" çağrılarını da değerlendiren Aktar şöyle dedi:
“Hollanda ve Fransa’da bunu referanduma götürme yönünde siyasi bir irade oluşmaz. Ancak AB’ye yeni katılan Polonya ve Macaristan gibi demokrasi fakiri ülkelerde de bu tarz söylemler ortaya atıldı. Bu riskli, sonu nereye varır belli değil.”
"Türkiye'yi olumsuz etkiler"
Aktar, bu kararın Türkiye’ye yansımasının da çok olumlu olmayacağını belirtti.
“Türkiye açısından artık iş çığrından çıktı. Cameron bile AB’den çıkma taraftarlarına karşı ‘Türkiye’nin AB’ye üyeliği 3000’i bulur’ dedi. Aslında İngiltere tam Avrupalı olmadığı için her zaman Türkiye’yi detsekleyen yegane ülkeydi. O anlamda Türkiye değerli bir taraftarını kaybetti. İkincisi Türkiye’deki aynı popülist, tam bağımsızlıkçı, kendi kendine yeteriz diyen güruhu yüreklendirecek bu karar. Zaten yerlerde sürürnen AB üyelik süreci artık iyice yere yapışacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan da zaten referandum demeye başladı. Güçlü olmayan bir AB Türkiye için hayırlı değil.” (NV)
Fotoğraf: Jon Super - Manchester/AA