Click here to read the article in English / Haberin İngilizcesi için buraya tıklayın.
Aliağa, Zonguldak, Çanakkale, Konya, Muğla, Maraş, İskenderun, Bartın ve tüm Türkiye, mevcut 21 kömürlü termik santrale eklenmesi planlanan 80’e yakın yeni santralin yarattığı tehditle karşı karşıya.
Kömür havayı ve suyu kirletirken hem güvensiz ve ucuz istihdam vaadiyle iş gücünü madenlere bağımlı kılıyor, hem de geri dönüşü olmayan iklim değişikliğine en büyük tehditlerden birini oluşturarak geleceği tehlikeye atıyor.
Paris İklim Anlaşması’yla 177 ülke küresel sıcaklık artışını 2 mümkünse 1.5 santigrat derecede sınırlamak için imza attı. Dünya hızla kömürden uzaklaşıyor.
Türkiye’de ise planlanan yaklaşık 80 yeni termik santral projesi hayata geçtiği takdirde Türkiye, en az 200 milyon ton sera gazı emisyonu ortaya çıkartarak hızla Dünya’nın emisyon şampiyonu ülkelerinden birine dönüşecek.
Bu gidişata karşı dünyanın dört bir yanından Gerze’den Almanya'ya, Yırca’dan Filipinler'e milyonlar seslerini yükselterek karşı çıkıyor.
Türkiye'de buluşma Aliağa'da
Bu yüzden, 4-15 Mayıs tarihleri arasında 5 kıtadan 13 ülkede yaşamı savunan milyonlar fosil yakıt karşıtı "Break free from fossil fuels/Kömürden kurtul" hareket başlatıyor.
Bu harekete Fosil Yakıtlardan Kurtul İnisiyatifi, mevcut sanayi ve enerji kirliliğine ek olarak 4 yeni termik santral projesinin planlandığı Aliağa’dan ses verecek.
15 Mayıs’ta tüm yaşam savunucuları İzmir Aliağa’da bir araya gelecek.
Yerelde mücadele yükseliyor, hükümet hedef gösteriyor
Yerelde kömüre karşı sesler gittikçe yükselirken hükümetin başından da bunu hedef alan açıklamalar geliyor. Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Adana’da Enerjisa Tufanbeyli Termik Santrali’nin açılışını yaptı.
Konuşmasında da “Bizdeki bazı çevrecilerin kömür, hidroelektrik ve nükleer santral karşıtı eylemleri kimseyi yanıltmasın. Bunlara kulak asmayın. Gereğini yapmak zorundayız. Bunların dikili ağacı yoktur ülkede” dedi.
Erdoğan’ın “kulak asmayın” dediği bu kişiler bizzat o topraklarda yaşayan ve termik santrallere karşı yıllardır mücadele veren kişiler.
Zaten Erdoğan’ın açtığı Tufanbeyli Termik Santrali bile davalık.
Hafızaları tazeleyelim.
Aliağa
Türkiye’den yıllardır sanayi bölgesi olan ve aşırı kirlilikle mücadele eden İzmir Aliğa'da bu da yetmezmiş gibi varolan bir kömürlü termik santralin yanında dört tane daha yapılmak isteniyor.
Aliağa'daki sanayi tesisileri saymakla bitmez. Rafineri merkezi, petro kimya tesisleri, LPG depoları, ark ocaklı demir çelik tesisleri, gübre fabrikaları, gemi söküm tesisi...Bu tesislerin hepsinin kümülatif etkisi var.
Aliağa Çevre Platformu’ndan Kadri Sungur (ALÇEP) şöyle çağrı yapıyor:
“Bizler, Aliağalı 100.000 insan ile beraber, İzmir’in yanı başında ağır sanayi kirliliği ve termik santraller ile yaşamaya mecbur ediliyoruz. Sokağımızda, mahallemizde termik santrallerin, ağır sanayinin kirine, tozuna her gün maruz kalıyoruz. Ama artık yeter, ne Aliağa’da, ne Türkiye’nin ne de Dünya’nın her hangi bir yerinde böyle yaşamak reva değil. Fosil yakıtların hepsini hayatımızdan çıkaracağız, Aliağa’ya yeni termik santral yaptırmayacağız."
İskenderun
Türkiye’de kömüre yatırımın en yoğunlaştığı yerlerden biri de İskenderun Körfezi. Körfezin, Hatay İskenderun ve Adana Yumurtalık yakasına 16 yeni kömürlü termik santral yapılmak isteniyor. Zaten hali hazırda dört termik santral var.
Kurulması planlanan santrallere komşu iller Mersin ve Osmaniye de katılırsa yaklaşık 6 milyonun sağlığını, yaşamını ilgilendirecek bir enerji politikasından bahsediliyor. Üstelik zaten hali hazırda bu bölge yeterince kirli. Çünkü İskenderun Körfezi Türkiye’nin en önemli sanayi bölgelerinden biri.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İskenderun Körfezi’nde yer alan açılışını yaptığı Turfanbeyli Santrali’nin elektrik üretim lisansına karşı Greenpeace Hukuk Derneği ile birlikte Adana Barosu, Doğu Akdeniz Çevre Platformu ve bu bölgede yaşayan kişiler ile birlikte santralin dava açtı. Dava Ankara İdare Mahkemesi'nde devam ediyor.
Yırca
Soma, Türkiye’de "kömür" denildiğinde ilk akla gelen şehirlerden biri. Türkiye, Soma’daki kömür gerçeği ile 2013 yılında madendeki iş cinayetinde 301 madencinin hayatını kaybetmesi ile tanıştı.
Soma iş cinayetinden birkaç ay sonra bu defa Yırcalıların direnişi ile Türkiye’nin gündemine yerleşti.
Yırcalılar, Kolin Enerji A.Ş.’nin önemli kısmı zeytinliklerden oluşan alana kurmak istediği kömürlü termik santraline karşı günlerce nöbet tuttu. Şirketin iş makinelerini engellemek isteyen halka şirketin özel güvenlik görevlileri saldırdı, halka gaz atıldı. Hastaneye kaldırılanlar oldu.
İş makineleri Yırcalı köylülerinin direnişine rağmen bir gecede 6 bin zeytin ağacını kesti. Konu tüm Türkiye’nin baş gündemi oldu. Yırcalılar Greenpeace ile açtıkları davayı kazandılar. Ancak Kolin şirketi, yine Soma’da Yırca yerine Türkpiyale ve Kayrakaltı mahalleleri arasında belirlenen bir yerde termik santral açmak istiyor.
Gerze
Sinop’un Gerze ilçesindeki termik santral mücadelesinde sembol oldu.
Yaykıl Köyü sakinleri 2009’da Anadolu Grubu’nun kurmak istediği termik santral mücadelesine karşı Yeşil Gerze Çevre Platformu (YEGEP) adı altında örgütlendi.
Gerekçeleri çok netti: Gerze, doğal sit alanı, ormanlık alan, santral için 15 bin 769 ağaç kesmeleri gerekecek. Sinop ili ve ilçelerinde 3700’e yakın balıkçı var.
Platform, tam 6 yıl boyunca mücadele etti. Sonunda Bakanlık santral projesinin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecini durdurdu.Bu süreçte Gerze halkı birçok kez jandarmanın saldırısına uğradı, onlarca kişi yaralandı.
Bu saldırılardan hafızalara kazınanı 5 Eylül 2011’de yaşanan olaylardı. Yaklaşık 14 saat boyunca Gerze ve Yaykıl sakinleri biber gazı, gaz bombaları, tazyikli su, coplar ve plastik mermilere karşın alana kimseyi sokmadı ve izinsiz sondaja yurttaş direnişi engel oldu.
Ancak buna rağmen başından itibaren yargılanan yine Gerze halkı oldu. Aralarında çocukların da olduğu onlarca Gerzeli, polise mukavametten, iş makinesinin camını kırmaktan, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet, mala zarar vermeden, kamu görevlisine hakaret ve mukavemetten, iş ve çalışma hürriyetini ihlal etmeden yargılandı. Bir kişi 3,5 ay hapis yattı, beş kişi tutuklanıp bir hafta sonra serbest bırakıldı. Sonuçta hiç ceza alan olmadı, ya da cezalar ertelendi, bir kısım davalar ise devam ediyor.
Gerze direnişi, Amerika'nın en önemli çevre kuruluşlarından Sierra Club tarafından 2012 yılının en başarılı direnişlerinden biri seçilmişti.
Amasra
Küre Dağları Milli Parkı'nın yer aldığı ve kalesiyle UNESCO Geçici Miras listesine giren Bartın'ın Amasra ilçesine yapılmak istenen kömürlü termik santrale karşı halk uzun süredir direniyor.
Halkın itirazındaki en önemli gerekçeler, santralin doğal orman üzerine kurulmak istenmesi ve enversiyon tehlikesi.
Bartın-Amasra halkı 2010 yılından beri termik santralle ilgili yapılmak istenen 7 farklı ÇED halkın katılımı toplantısını yaptırmadı. 2014 yılında termik santral yapılmaması için toplam 42 bin farklı dilekçeyi bakanlığa teslim etti. Bu yüzden “Hema Termik Santrali ÇED Nihai Raporu” iki yıldır bakanın önünde bekliyor.
Halk, bir yandan da "Hema Termik Santrali"nin bir parçası olan lavyar (kömür hazırlama) tesisine karşı mücadele ediyor. Halk, iki kez ÇED toplantısını yaptırmadı.
Çanakkale
Türkiye’de kömürlü termik santrallerin en çok yoğunlaştığı bölgelerden biri de Çanakkale. Şehirde şu anda varolan üç, inşa halinde bir ve planlanan yaklaşık 15 termik santral mevcut.
Kömürlü termik santraller özellikle Biga’da yoğunlaşıyor. Devam eden onlarca dava var. Hatta Çanakkale'de 4 farklı termik santralın davalarında görevli bilirkişi heyeti, tek rapordan kopyala-yapıştır yapıp tüm termiklere olur verdi. Raporlarda yanlış santral isimleri ve krokiler kullanılınca durum anlaşıldı.
Açılan davalarda Çanakkale’nin verimli tarım alanı olduğuna santrallerin toprak, hava ve su kirliliğine neden olacağına dikkat çekiliyor. Çanakkale'de kömüre karşı yükselen mücadelede Yenice'de de önemli bir yer tutuyor. Yenice'de 65 köy muhtarı, Yenice Çırpılar Termik Santrali projesinin iptali için harekete geçerek itiraz dilekçesi sundu. (NV)
Fosil Yakıttan Kurtul İnisiyatifi (Breakfree) sitesine ulaşmak için tıklayın.