Click here to read the article in English / Haberin İngilizce için buraya tıklayın
Tutuklu akademisyenlerden Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya, avukatları aracılığıyla Silivri hapishanesinde sorularımızı yanıtladı.
Üç kişilik odalarda tek kişi tutuldukları odadaki günlük yaşamını, kendilerine verilen destekten memnun olduklarını anlattı. Kamuoyuna mesajında ise barış talebini yineledi.
“Sabah sekizde sayım, 12 civarı öğle yemeği…”
Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya, Barış İçin Akademisyenler’in “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi imzacılardan.
Bildiriye imza verdiği için önce Nişantaşı Üniversitesi’ndeki işinden atıldı. Ardından Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy ile birlikte tutuklandı.
Silivri hapishanesinde tek kişilik odalara kondular. Girişte kitapları alındı. Sorularımıza yanıt verdiği 23 Mart günü kitaplarının eline ulaştığından bahsetti. Günlük rutinini şöyle aktardı:
“Şu anda üç kişilik bir odada tek kişi kalıyorum. Sabah sekizde sayım var. Daha öncesinde kalkıyorum zaten. Kahvaltılıkları akşamdan verdiklerinden sabah uyanınca istediğimiz vakitte kahvaltı yapmak mümkün. Dün kitaplarımız geldi. Günün çoğunu kitap okuyarak geçiriyorum. Bugün Ahmet Ümit’in son romanını bitirdim.
“12 civarı öğle yemeği ve 16.30 gibi akşam yemeği geliyor. Arada avukat görüşmeleri falan. Kantinden ihtiyaçlarımızı karşılamamız mümkün. Haftada bir gün alışveriş yapabiliyoruz.”
“Bu kadarını beklemiyordum”
TIKLAYIN: ÜÇ AKADEMİSYEN MAHKEMEDE DE BARIŞ TALEPLERİNİ TEKRARLADI
Kaya, bildiriye imza atması nedeniyle tutuklama kararı gelmesini nasıl yorumladığını soruyoruz, “beklemediğini” söylüyor:
“Tutuklanacağımı tahmin etmiyordum. Gerçi yargının siyasi bir araç haline getirildiğini bilmiyor değildik ama bu kadarını da beklemiyordum doğrusu. Bizim bildiri metnimizden terör örgütü propagandası çıkarmak şapkadan tavşan çıkarmaktan daha zor olmalı.”
"Akademi tarihi açısından olağanüstü deneyim"
Akademisyenlerin tutuklu olduğu hapishanelerin önünde özgürlük nöbetleri yapılıyor, meslektaşları ve öğrencileri kampanyalarla özgür bırakılmaları çağrılarını yineliyor. Kaya, bu desteğin içeriye nasıl yansıdığını şöyle anlatıyor:
“Birkaçı hariç üniversite yönetimleri zaten iktidar tarafından belirlenmiş durumda. Onlardan bir beklentim yok. Ancak imzacı olsun olmasın çok sayıda akademisyen olağanüstü bir dayanışma gösteriyor. Kendimizi hiç yalnız hissetmiyoruz. Aksine büyük bir dayanışma hareketinin ortaya çıktığını görmek bizi son derece mutlu ediyor. Bence Türkiye akademi tarihi açısından olağanüstü bir deneyim yaşıyoruz.”
“Barış hemen şimdi”
Üç akademisyen barış talebinde bulundukları bildiri nedeniyle “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla tutuklandı.
Kaya, kamuoyuna mesajında talebini yineliyor:
“Kürt sorununa demokratik çözüm. Silahlar sussun, barış hemen şimdi.”
Muzaffer Kaya kimdir?
Boğaziçi Üniversitesi mezunu Muzaffer Kaya, Boğaziçi Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü'nde "İstanbul Metropolünün Çeperinde Bir Uydu Sanayi Kasabasının Doğuşu ve Gelişimi: Çerkezköy" başlıklı doktora tezini Mayıs 2013'te tamamladı.
Nişantaşı Üniversitesi Sosyal Hizmetler Bölümünde öğretim üyesiydi.
Nişantaşı Üniversitesi, 9 Şubat'ta "Bu Suça Ortak Olmayacağız" bildirisini imzalayan altı akademisyenin sözleşmelerini feshetti. Muzaffer Kaya da onlardan biriydi. (BK)