İndüksiyon sistemi (İD) nedir bilir misiniz?
Bilmemeniz normal, çünkü Türkiye’de zorunlu olmasına rağmen çok az yerde var.
Bir örnek vermek gerekirse, 29.795 kamu binasının sadece yüzde 0,23’ünde indüksiyon döngü sistemi bulunuyor.
İşitme Engelliler ve Aileleri Derneği, ID sistemini Gayrettepe Metro İstasyonunda bulunan Karanlıkta Diyalog sergisi bankosunda anlatan bir video hazırladı.
İD gürültüyü yok eder
İşitme cihazı kullanan işitme engelliler hakkında en büyük yanılgı işitme cihazlarının gözlük gibi sorunu ortadan kaldıran çözümler oldukları yönünde. Oysa işitme cihazları kalabalık ve gürültülü ortamlarda görevlilerin söylediklerini anlayabilmek için tek başlarına yeterli değil. Bu konuda İD sistemi gibi destekleyici çözümler gerekiyor.
İD, özel olarak geliştirilmiş bir amplifikatör aracılığıyla mevcut sesleri manyetik dalgalara dönüştürüyor. İşitme cihazı kullanıcısı, İD işaretini gördüğü zaman, cihazını "T" (telecoil) pozisyonuna getirir.
Böylece işitme cihazı etrafta bulunan gürültü veya boğuk sesleri değil, sadece İD sisteminden gelen manyetik dalgaları iletmeye başlar. Bu sayede kullanıcı, konuşan kişiyi hiçbir zorluk çekmeden dinleyebilir.
Tüm dünyada ortak bir sistem
Dünyanın neresinde olursanız olun, gördüğünüz İD işareti bulunulan alanda indüksiyon döngü sistemi olduğu anlamına geliyor. Kopenhag operasında konser dinlerken, Hong Kong metrosunda bilet alırken, Londra’da taksiye binerken, Berlin'de müzeye girerken sadece işitme cihazının veya koklear implantın "T" moduna getirilmesi yeterli.
Türkiye’de erişilebilirlikle ilgili en önemli yasa Temmuz 2005’te Engelliler Kanunu adı altında yürürlüğe girdi.
Yasaya göre kamuya açık alanlar, binalar ve toplu taşıma araçlarının engelliler için (uzatma süresiyle birlikte) 10 yıl içinde erişilebilir hale gelmesi gerekiyordu. 7 Temmuz 2015’te süre doldu. Bu yasaya göre indüksiyon döngü sistemi zorunlu. Ancak maalesef bu sistemler henüz yeni yeni tanınmaya başladı. (NV)