“İşlerini beş dakikada bitiren insanların makbul olduğu bir ülkede sistemle inatlaşan hekim arkadaşıma.”
Veysel Akkurt yıllardır cezaevinde. Siirtli, 26 yaşında ve sara hastası. Başta işitme olmak üzere çeşitli rahatsızlıkları olan bir engelli kardeşi var.
Ege Üniversitesi peyzaj mimarlığı öğrencisi iken arkadaşları ile birlikte katıldığı bir gösteride kendilerini kaydetmeye çalışan polisin kamerasını kırmakla suçlanarak gözaltına alınıyor, bırakılıyor…
Sonrası bu ülkede çok tanık olduğumuz bir şekilde gelişiyor: Birgün evi basılıyor, evindeki aramada herkesin internet ortamından okuyabileceği “bir” dergi bulunuyor, mahkemede evinde bulunan “çok sayıda” örgütsel doküman nedeniyle örgüt üyesi olduğuna kanaat getiriliyor ve Veysel 19 yaşında 13 yıl ceza alıyor.
Hergün 15 kez nöbet geçirmek
Bir süre cezaevinde kaldıktan sonra hastalığı nedeniyle denetimli serbestlikten yararlanıp çıkıyor. Hapisteyken şiddetlenen hastalığı nedeniyle okuluna devam edemiyor. Okulu bırakıp, ailesinin yanına dönüyor. Yargıtay verilen 13 yıllık hapis cezasını onaylayınca geçen yıl tekrar tutuklanıyor.
Veysel sara hastası. Hapishane koşulları hastalığın seyri açısından büyük bir risk oluşturuyor.
Sara hastalığı toplumumuz tarafından iyi bilinen bir hastalık. İyi bakım ve tıbbi tedavi ile sara nöbetlerinin sıklığını kontrol altına almak mümkün. Ancak hapishane koşulları sara nöbetleri üzerinde son derece tetikleyici bir etki yapıyor. Nöbet sayısı günde 15’e kadar çıkabiliyor. Nöbetler esnasında size göz kulak olacak, sarıp sarmalayacak bir arkadaş ya da aile desteğinin de olmadığı koşullardan söz ediyoruz üstelik.
Akkurt’un sağlık durumunun detaylı bir tetkikle belirlenmesi ve serbest bırakılması için gereken koşulların oluşup oluşmadığının anlaşılması için Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı 31/07/2015 tarihli ve 2015/10336 (Siirt E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu) sayılı yazısı ile İstanbul adli tıp kurumundan görüş istemiş.
Dosyası adli tıpta
Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nca hakkında bugün yarın bir karar verilecek.
Kurul Veysel Akkurt hakkında detaylı bir nörolojik inceleme yapılması istemiyle hastayı tam teşekküllü bir hastaneye sevk etmişti geçen eylül ayında.
Yapılan tıbbi tetkikler sonucu hazırlanan rapor Veysel Akkurt’un hapishane koşullarında kalmasının sakıncalı olduğunu, tahliye edilmesi gerektiğini belirtiyor.
Ancak nihai kararı ilgili adli tıp kurulu verecek. Serbest de bırakabilir içeride de tutabilir.
“Bu çocuğun bu kâbus içinde nasıl bu kadar sakin ve insanın elini güvenle sıkabilecek şekilde kaldığına hayret ediyorum.” Demişti Veysel’in tedavisi ile uğraşan ve içindeki iyilik duygusunu hâlâ muhafaza edebilen bir hekim arkadaşım.
Maruz kaldıkları onca kötülüğe rağmen insanların elini hâlâ güvenle sıkabilen bu güzel insanlara sahip çıkmalıyız.
Veysel Akkurt serbest bırakılmalı. Hapishane koşullarında tutulması onarılamaz nörolojik hasarlara neden oluyor ve buna neden olan her insan bu zalimlikte pay sahibidir. (BŞ/NV)