1 Kasım Genel Seçimleri öncesi bir grup gazeteci ile çıktığımız Karadeniz seçim turunun ikinci durağı Rize’ydi.
7 Haziran seçimlerinde AKP’nin 3 milletvekili çıkardığı kent aynı zamanda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın memleketi.
Adaylar ve seçmenlerle görüşmemizde kentteki siyasetin de Erdoğan çevresinde ilerlediğini görüyoruz.
Kent girişinde Recep Tayyip Erdoğan’ın memleketine geldiğimizi hatırlatan pano ve cumhurbaşkanlığı forslu Erdoğan bayrakları bunun görsel yansıması.
Resmin devamında ise Trabzon’da olduğu gibi burada da deniz kenarında olduğumuzu unutmaya neden olan sahil yolu, yüksek binalar, kötü yapılaşma var. Bizim gördüklerimize seçmenler çay sorunu, işsizlik, yatırımların eksikliği gibi sorunları da ekliyor.
Ancak MHP’li, AKP’li ve CHP’li seçmenler tüm sorunları göz ardı etmeye yol açan “Bizim uşak” etkisinin ağırlığına işaret ediyor.
“AKP aldığı yeri güzelleştiriyor”
Kente yukarıdan bakan çay bahçesinde demlikler masalara emanet ediliyor. AKP seçmeni, 19 yaşında, üniversiteli üç kadınla konuşuyoruz.
Erdoğan’a yönelik ilgiyi onaylarken Davutoğlu’nun da hakkını teslim ediyorlar.
Yurttan ve üniversiteden memnunlar. Koalisyon olsa da yürümeyeceğini, seçim olması gerektiğini söylüyorlar.
“AKP aldığı yerleri güzelleştiriyor” diyorlar. Haberleri pek izlemediklerini, seçim bildirgesinden çok icraatların önemli olduğunu anlatıyorlar. AKP’nin oyunu yükselteceği düşüncesindeler.
“İş alanı az”
Biraz ötedeki masada 20’li yaşlarında iki genç erkek 7 Haziran’dan bu yana oylarının değişmediğini, AKP’yi destekleyeceklerini söylüyor.
Biri çalışırken diğeri işsiz. Rize’deki sorunlarını “iş alanı az, gençlere imkanlar az, Rize küçük şehir” diye sıralıyorlar.
Çay sorunu
Şehir merkezindeki bir çaycıda sohbet eden 50’li yaşlarda erkekler var. Sohbete başlayınca katılanlar çoğalıyor. CHP ve MHP’li seçmen kitlesi çoğunlukta.
Sohbet çay eşliğinde. Çay da sorunların başında.
Rize’de adaylar ve seçmenlerden öğrendiğimize göre çay sorunu; taban fiyatının düşük olması, Çaykur’un çay alımına kota koyması, üreticinin taban fiyatından daha düşük fiyata özel sektöre çay satmak durumunda kalması.
Masadan peşi sıra anlatıyorlar: “Erdoğan 13 yıl önce bir bardak çay ve bir simit hesabıyla çayın kilosunun 1 lira 50 kuruş olması gerektiğini söylemişti, ancak 2015’te bu fiyata yaklaşıldı.”
Meydandaki Atatürk heykeli yerine çay bardağı heykeli dikilmesine tepkiler sonucu referandum dillendirilmişti. Seçmenler referandum olmayacağını anlatırken meydandaki planda çay bardağı heykeli görülüyor.
“Rizeli üç isme oy verir...”
AKP’nin vaatlerini gerçekleştirmediğini anlatırken sıra mutlaka teleferiğe geliyor; “Önceki iki dönemde teleferik dediler ama yapılmadı, Ordu hiç konuşulmazken yaptı teleferiği.”
Daire fiyatlarının yüksekliği, işsizlik, geçim sıkıntısı, deniz kenarında yaşayıp denizi görememek diye sıralanıyor sorunlar.
CHP’nin yeni adaylarının şansı olduğu, AKP’nin uzun iktidar dönemi ve tabanının heyecanını kaybettiği gibi noktalar seçim sonuçlarına etkilere dair dile getirilse de eski belediye başkanı Halil Bakırcı’nın sözü bir kez daha yineleniyor: “Rizeli üç isme oy verir; Recep, Tayyip, Erdoğan.”
“Yeni Rizeli çıkana dek”
Erdoğan etkisi “memleketlilik”, “Bizim uşak” diye tanımlanıyor. Konuştuğumuz diğer insanlar AKP’nin seçmenlerine sahip çıkması, aradıklarında ulaşmaları, işlerini halletmeleri gibi “memleketlilik” ilişkisinin iki yönlü olduğunu anlatıyorlar.
“Adamına sahip çıkmak var. Herkes AKP diyor, ekonomik sorunlar, işsizlik, eğitimin kötülüğünü kimse konuşmaz. Sınıflarda üç kişi oturur çocuğu, çocuğum böyle mi oturacak der ama çıkınca AKP’ siyaseti yapmaya devam eder.”
Etkinin nereye dek süreceğine masadan bir cümle düşüyor: “Ne olursa olsun Rize’de yine Erdoğan’a oy verirler. Ta ki yeni bir Rizeli çıkana kadar.” (BK)
* Fotoğraflar: Beyza Kural / Rize / bianet
* Bu gezi P24 koordinatörlüğünde gerçekleşti.
Karadeniz turunun diğer haberleri:
Trabzon:
CHP, HDP VE MHP ADAYLARI 1 KASIM'DAN BEKLENTİLERİNİ ANLATIYOR