Tarihi Hamamın Külhan Girişine Kafe

İstanbul Beyazıt'ta 15. yüzyılda inşa edilen ve önemli Osmanlı hamamlarından olan 2. Bayezid Hamamı'nın külhan girişine bir kafe yapıldı.

Külhan hamamların altında hamamı ısıtmak için büyükçe bir kazanın olduğu bölüme deniyor. Fotoğrafta kırmızı yuvarlakla gösterilen kapı külhanın girişi.

Yüzlerce yıllık hamamın külhan girişi ve arka cephe kısmına ahşap kolonlar yerleştirildi, üzeri kurşun çatı ile örüldü, etrafı camekan ile çevrilip İstanbul Üniversitesi tarafından bir kafe zincirine kiralandı.

Kafe yetkilileri İstanbul Üniversitesi'ne ait Avrasya Enstitüsü'nün bahçesini de kullanmayı düşündüklerini söylüyor. Gülümseyerek açılışlarına beklediklerini de ekliyorlar.

Yapı bütünlüğünü bozuyor

Arkeologlar Derneği İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Yiğit Ozar, bu kafenin hem hamam girişi engellediğini hem de yapı bütünlüğünü bozduğunu belirtti.

"Kültür Mirası Müzesi yapılması amacıyla restore edilen 2. Beyazid Hamamı külhanının bir kafe zincirine kiralanması, hamamın bütününe erişimini engellemekle birlikte kamusal bir mekan olarak kullanılması tahayyül edilen kültür varlığının bir bölümünü farklı bir fonksiyonla yapıdan ayırarak, yapının bütünlüklü algılanışının önüne geçiyor"

Hamam kültür miras müzesi olacak

15. yüzyıl başlarından 1930 yılına dek kullanılan ve sonrasında mülkiyet problemleri nedeniyle kaderine terk edilen hamam, 1950-1960 yılları arasında Tarihi Yarımada'nın ve bir bütün olarak İstanbul'un kaderini değiştiren, çok sayıda kültür varlığının yok edilmesine sebep olan planlama sürecinde yıktırılmaya çalışılmıştı.

Hamam o dönemde yıkımdan korunma amacıyla Rektör Nazım Terzioğlu tarafından İstanbul Üniversitesi himayesine alındı, 2000 yılında tamamen üniversite mülkiyetine geçti.

Koruma ve onarım çalışmalarına 2006 yılında başlanan tarihi hamamın İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü ve İstanbul Valiliği'nin işbirliği ile restorasyonu ancak 2015'in başında bitti. 2. Bayezid Hamamı'nın bu yıl "kültür mirası müzesi" olarak açılacağı söyleniyor.

Bu olayın bir benzeri de Şehzadebaşı'nda yaşanmıştı. Celal Ağa Konağı isimli otel yine Osmanlı dönemine ait Acemoğlu Hamamı'nın üzerinde onca itiraza karşın yükselmişti. (MCY/NV)