Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun dün gerçekleştirdiği Dersim ziyaretinin kentteki yankısını Dersim Kültürel ve Doğal Miras Koruma Girişimi Sözcüsü Avukat Barış Yıldırım ile konuştuk.
Yıldırım, Davutoğlu’nun Dersim halkının beklentisini karşılamadığını söyledi. Başbakanın konuşmasında önemli vurgular olduğunu ancak somut adım atılmamasının bir sorun olduğunu belirtti.
Dersim’de devam eden HES, baraj ve maden projelerine dikkat çeken Yıldırım, bunları Dersim Soykırımı’nın devamı olarak gördüklerini söyledi. “Gerçekten Dersim 38 ile yüzleşmek isteniyorsa bunun temel yollarından biri de bölgeye yönelik ve Dersim’i hedefleyen baraj, HES, maden projelerinden vazgeçilmesi” dedi.
Davutoğlu’nun Dersim ziyareti
Başbakan Davutoğlu dün Dersim’deydi. Valiliği, Tunceli Hacı Bektaş-ı Veli Kültürünü Yayma ve Yardımlaşma Derneği Cemevi'ni ziyaret etti.
Tunceli Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada Dersim’deki kışlanın müzeye çevrileceğini, üniversitesinin adının Munzur Üniversitesi olacağını, ziyaret ettikleri yerlerin yollarının yapılacağını söyledi.
“ ‘Oğlumu benden sonra asın” diye yalvaran bir babanın göz önünde oğlunu asan bir zihniyet, zalim bir zihniyettir. Biz yüzleşiyoruz ve söylüyoruz. Size zulmedildi ve ayıp edildi” diye konuştu.
Kentte başbakanın ziyaretine yönelik protesto gerçekleştiren gruba polis saldırısı yaşanması üzerine Davutoğlu Dersim Belediyesi ziyaretini iptal etti.
Dersim Halk Meclisi Girişimi'nin talepleri
Barış Yıldırım birçok kurumun oluşturduğu Dersim Halk Meclisi Girişimi’nin Dersim’in sorunlarına ilişkin hazırladığı dosyayı Başbakan’a sunma kararı aldığını ancak Belediye ziyaretinin iptal olmasıyla bunu gerçekleştiremediğini söyledi.
Soykırım tanınsın
Bu dosyada yer alan noktaları şöyle açıkladı:
“Sonuçta hükümetin başı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı burada. Dersim’in kronikleşmiş sorunları var. 1937-138-1939 sürecinden kaynaklı soykırım olgusunun sonuçlarının hala ortadan kaldırılamadığını biliyoruz. Dersim’in en önemli taleplerinden biri Dersim Soykırımı’nın tanınması ve uluslararası insancıl hukuk çerçevesinde bunun gereğinin yapılmasıydı.
HES'ler iptal edilsin
“Dersim’de 26 HES projesi var. Munzur Vadisi Milli Park sınırı dahilinde yapımı planlanan barajlar için dönemin Çevre ve Orman Bakanı üstün kamu yararı kararı aldı ve bu barajları planlara işletti. 145 de madencilik projesi var. Bunların tamamının iptali için talebimiz söz konusuydu.
Kalekollar ve mayınlar
“Bölgedeki 52 kalekol projesinin iptali, ildeki 10 bin 557 adet olan anti personel mayınlarının temizlenmesi taleplerimiz var.
"Dosyayı doğrudan iletemedik"
“Çözüm süreci noktasından farklı kimlik ve inançlaırn temel hak ve taleplerinin kabul edilmesi konusunda devam ettirilmesi, ilimizdeki yoksulluk sorunu ve buna benzer pek çok talebi içeren bir dosya hazırladık.
“Fakat gerek kurumların açıklamalarından gerek belediye randevusunun iptalinden çıkan sonuç sivil toplum kuruşlarının taleplerini Başbakana doğrudan iletemediği yönünde.”
“Beklentileri karşılamadı”
Barış Yıldırım Başbakan’ın mesajlarının Dersim halkının beklentilerini karşılamadığını söyledi.
“Mesajlardan biri Munzur Üniversitesi, diğer kışlanın müze olmasına ilişkin. Cemevlerinin statüsüne ilişkin önümüzdeki günlerde çalışmaların yapılacağı söylendi. Dersimlilerin beklentilerinin karşılandığı söylenemez. Hayalkırıklığı oldu.
“Daha öncesinde beklenti yaratıldı. Davutoğlu’nun mesajlar vereceği söylendi. 1937-1938-1939 krizi ve Seyit Rıza ile diğer ileri gelenlerin akıbeti konusunda açıklama yapacak dendi. Adalet ve Kalkınma Partisi İl Başkanı Eroğlu ‘Başbakan Tunceli’de tarihi açıklamalar yapacak’ demişti. Ama çok da tarihi açıklamalar bulamadık.
“Net bir mesaj alamadık. Bilinenin tekrarıydı. Dersim Soykırımı’nın tanınması konusunda resmi adımların atılacağına ilişkin veri elde edemedik. Seyit Rıza ve arkadaşlarının akıbetlerinin açıklanacağına yönelik beklenti karşılanmadı.
“Dersim meselesinden tutun da diğer konulara dek sürekli konuşuluyor, hükümet dile getiriyor ama resmi adım ısrarla atılmıyor. Bu bizlerde soru işareti yaratıyor.
“Somut adım atılmalı”
“Başbakanın konuşmasında farklı kimliklerin, inançların bir arada yaşaması vurgusu önemliydi. Ama bunun somut adımlarının bir an önce atılması gerekiyor.
“Dersim, Dersim Soykırımı ile özdeşleşmiş bir coğrafya. Hükümet tarafından yapılan açıklamada fiziki soykırımın uluslararası bakımdan da insanlık dışı bir süreç olduğu açıkça ifade ediliyor. Ama Dersim halkı olarak yürürlükte duran baraj, madencilik projelerini de bu sürecin devamı olarak düşünüyoruz. Topraklarımıza yönelik projeler aslında Dersim kültürünü, inancını, kimliğini hedeflemektedir.
“Gerçekten Dersim 38 ile yüzleşmek isteniyorsa bunun temel yollarından biri de bölgeye yönelik ve Dersim’i hedefleyen baraj, HES, maden projelerinden vazgeçilmesi.” (BK/HK)