"Domuzlar Bile Kendini Boğaza Atıyorsa, Yakında Tilki de Karşımıza Çıkabilir"

Pazar günü bir yaban domuzu Tarabya sahilinden kurtarıldı, dün ise yine sahilden çıkan bir yaban domuzu yaralı olarak Bebek'te bir yalıya girdi.

Geçen sene de kasım ayında bir grup yaban domuzu Boğaz'dan Anadolu yakasına geçmeye çalışırken görülmüştü.

WWF-Türkiye'nin Doğa Koruma Direktörü Sedat Kalem, domuzların şehre inmelerinin en büyük nedenin 3. köprü inşaatı olduğunu ancak yeni kurulan siteler, su ve elektrik hatlarının da doğal hayatı bitirdiğini söyledi.

Kalem, sadece akarsuda yüzen domuzların akıntının yüksek olduğu Boğaz'da yüzmeye cesaret etmesinin gerçekten zor durumda olduğunun göstergesi olduğunu söyledi.

Doğal alanları kalmadı

Öte yandan, domuzun yaşam alanlarına kolay uyum sağlayan bir havyan olduğuna dikkat çekerek "Domuz bile kendini Boğaz'a atıyorsa, daha hassas hayvanlar için durum daha da kötü. İleride mahallelerde karşımıza tilki, karaca da çıkabilir" dedi.

"Hayvanlar yaşamlarını sürdürmek için üç temel şeye ihtiyaç duyar: beslenme, barınma ve üreme. Bunun için de kendine yetecek kadar doğal ortama ihtiyacı var. Söz konusu olayda da muhtemelen besin arıyor.

"Şehirler büyüdükçe, onları birbirine bağlayan yollar, elektrik hatları, yeni mahalleler açıldıkça hayvanların doğal yaşam ortamları hem fiziki olarak daralıyor hem de kalite olarak bozuluyor. Yaban hayvanlar, güven içinde üreyeceği, kolay besleneceği, kendine tehdit oluşturan hayvandan saklanacağı yerler bulamıyor.  

"Domuzlar akarsularda yüzebilir ama Boğaz gibi akıntının çok olduğu derin bir suya girmeyi göze alıyorsa bunun üzerinde düşünmek gerek. Bunun birçok nedeni olabilir.

Geyik, tilki de şehre inebilir

"3. köprü oto yolu ormanları ortadan ikiye bölüyor. Şu anda ormanlardaki en büyük baskı bu. Ancak ormanlara kurulan yeni mahalleler, elektrik hatları, ormandan su taşıyan hatlar da birer neden.Yani İstanbul etrafındaki ormanlar yabani hayvanların barınması için doğal olmaktan uzaklaşıyor. Ve insanlarla yabani hayvanlar mahallelerde karşılaşmaya başlıyor.

"İşin ilginci domuz çok farklı yaşam ortamlarına uyum sağlar; yiyeceklerini tarım alanlarında da bulabilir, çalılık arasında da yaşar. Domuz şehre iniyor, kendini Boğaz'a atıyorsa ormanda yaşayan daha hassas hayvanlar yani geyik, karaca, çakal, tilki daha da kötü durumda. Yani ileride başka başka yabani hayvanlarla mahallelerde karşılaşacağız."

Ne olmuştu?

Geçen yıl kasım ayında Rumelikavağı’nda Güzelyer Balık Restoranı’nın bulunduğu noktadan 8-10 kadar domuz denize atladı. Aralarında yavruların da olduğu domuzlar akıntı ve uzun mesafeye rağmen Anadolu Yakası’na doğru yüzdü.

Pazar günü de Tarabya sahilinde kıyıda yüzen yaban domuzu çevredekiler tarafından denizden çıkarılarak belediye ekiplerine teslim edilmişti. Denizden çıkarılan hayvan Belgrad ormanına bırakılmıştı.

Dün de denizden yüzerek kıyıya çıktığı sanılan yaban domuzuna, saat 23.00 sıralarında Beşiktaş Cevdetpaşa Caddesi’nde otomobil çarptı. Hafif şekilde yaralanan domuz daha sonra Mısır Başkonsolosluğu’nun yanında bulunan bir yalının bahçesine girdi. İki kez uyuşturucu iğne atılarak bayıltılan yaban domuzu, tedavisinin tamamlanmasının ardından doğaya bırakılacak. (NV)