78’liler Girişimi’nin düzenlediği “Kobane Konuşuyor” başlıklı panelde Kobanê’de yaşananlar, ihtiyaçlar ve Kobanê’nin geleceği konuşuldu.
Panele Kobanê Kantonu Eş Başkanı Enver Müslim ve PYD Eş Bakanı Asya Abdullah skype bağlantısı ile katılarak Kobanê’deki durumu anlattı. Müslim ve Abdullah’ın Kürtçe konuşmalarını Rojava ile Dayanışma Komisyonu Dış İlişkiler sorumlusu Mazhar Zümrüt Türkçe’ye çevirdi.
Kobanê’ye giden gazeteciler Veysi Altay, Fehim Taştekin, Celal Başlangıç ve Mete Çubukçu izlenimlerini aktarırken gazeteci Ragıp Duran medyanın Kobanê’yi izleyişine ilişkin konuştu.
Panelin açılış konuşmasını yapan 78’liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can, Kobanê’ye ilişkin gerçeklere doğrudan ulaşabilmek için bu paneli düzenlediklerini söyledi.
Enver Müslim: Kobanê’deki yönetimi hedef aldılar
Enver Müslim IŞİD’in içinde tüm ülkeden insanlar olduğunu söyledi. Gençlerin, YPG ve YPJ’nin direnişinin başarılı olacağını anlattı.
Müslim IŞİD’in neden Kobanê’ye saldırdığını şöyle anlattı:
“Sadece Kobanê’yi Kobanê olduğu için hedef tutmadılar. İç savaş sırasında iç bölgelerden gelen Ermeniler, Süryaniler, Ezidiler, Aleviler, Türkmenler, Araplar… Zulümden kaçan herkes Kobanê’de yer buluyordu. Kobanê’deki yönetimin demokratikliğini hedef alarak, Kürtlerin elde ettiği statüyü, demokrasi örneğini, uygulamasını yok etmek amacıyla Kobanê’te tüm güçleriyle saldırmaya başladılar.
“YPG ve YPJ dışında Ermeni, Arap halklarımız ve diğer halklardan da demokrat insanlar çatışmaların içinde yer aldı. Hep birlikte söz verdik, burayı terk etmeyecek, Kobanê’nin topraklarını koruyacağız.
“IŞİD tüm halkların düşmanı”
Müslim, tüm dünyaya tehdit olduğunu vurguladığı IŞİD’i bertaraf etmek için Türkiye’ye ve dünyaya yardım ve yardım koridoru çağrısı yaptıklarını anlattı:
“IŞİD sadece Kürtlerin, sadece bu bölgenin değil tüm halklarının düşmanı. IŞİD tüm bölge için tehdit. Bizi bertaraf ederlerse Türkiye’yi de bertaraf ederler. O zaman bugün onlara destek verenler hesap vermek zorunda kalacak.”
Koalisyon güçlerinin yardımlarına değinen Müslim saldırıların devam ettiğini, yardımların da devam etmesi gerektiğini söyledi:
“Hala çok şiddetli saldırılar, tehlike devam ediyor. Bu nedenle yardımların devam etmesi, bunlar yapılırken de hem kanton yönetimiyle hem de halk savunma güçleri dediğimiz YPG ve YPJ ile ilişkiler sürdürülmeli.
“Kadınları satan, çocukları kaçıran, insanların başını kesen bu teröristlerin bertaraf edilmesi için bu yardımların devam edilmesi gerekiyor."
“Askeri alanda bir şey elde edemeyip YPG/YPJ güçlerine karşı bozguna uğrayınca sivillere yönelmek istiyorlar. Bu nedenle demokrasi isteyen herkesin Kobanê’ye desteklerini esirgememeleri gerekiyor.
“Yardım eden herkese teşekkür ediyoruz. Amacımız bunların bu gölgeden kovulması ve özgür bir demokrasinin bu coğrafyada tesis edilmesidir.”
“Cizirê ve Kobanê arasında koridor açılsın”
Paneli izleyen basın mensuplarını sorularını yanıtlayan Müslim, Türkiye’nin IRak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nden peşmergeye koridor açmasını olumlu bulduklarını belirtti, Cizirê kantonu ile Kobanê kantonu arasında bir koridor açılması talepleri olduğunu söyledi.
''Peşmerge geldi mi? Bizimle iletişime geçen Peşmerge yok. Kim gelirse başımızın üstünde yeri var ama gelenlerin kanton yönetimiyle ilişki kurulması gerektiyor.''
Türkiye’ye ve dünyaya mesajında IŞİD’in sadece Kürtler için değil Türkiye ve dünya halklarına tehdit olduğunu vurgulayan Müslim “Özgür, demokratik, barış içinde halkların kardeşçe ve özgürce yaşamasını istiyoruz. Herkesin IŞİD’in farkına varmasını ve ona karşı cephe almasını, bunları destekleyenlerinde cezalandırılmasını istiyoruz.”
Asya Abdullah: Mücadele en büyük pay kadınların
Asya Abdullah IŞİD’in saldırılarının tüm insanlığa yönelik olduğunu ve bundan en çok etkilenenlerin kadınlar olduğunu söyledi.
“Bunun örneğini Şengal’de, Rakka’da, Musul’da gördük. Kobanê’de kadınlar rolünü oynadı ve bu mücadelede en büyük pay da kadınların oldu.
“YPJ’nin, kadınların mücadelesi sadece buradaki kadınlar için değil dünyadaki kadınların mücadelesidir. Kadınlar sadece kendileri için değil, tüm insanlık ve tüm kadınlar için bu mücadeleyi sürdürüyor.”
Veysi Altay: Siviller direnişte
Altay, IŞİD saldırılarının ardından Kobanê’nin düşeceğine yönelik tartışmalar içinde gittiği Kobanê’de böyle bir gündemin olmadığını herkesin direnişe yoğunlaştığını gördüğünü anlattı.
Altay, Kobanê’den sivillerin bulunduğunu ve direnişte olduklarını söyledi :
“Elinde silah olanların yüzde 90’ı sivil. İnsanlar dükkanı bırakmış eline silah almışlar. Kobanê’yi siviller savunuyor.”
Altay kadınların direnişteki rolüne değindi. Kobanê’de kadınların direnişe öncülük ettiğini ve örgütlediğini anlattı.
IŞİD’in ağır silahlarla saldırdığını belirten Altay Kobanê’dekilerin yardım isteğinin IŞİD’e karşı silahları kapsadığını söyledi.
Fehim Taştekin: IŞİD neden Kobanê’ye taktı?
"IŞİD neden Kobanê'ye taktı" diye soran Taştekin bunda Kobanê’nin IŞİD’in kontrol ettiği iki bölge arasında yer almasının yanı sıra Kürtlerin öncülük ettiği demokratik özerklik yapısının da etkili olduğunu söyledi.
Rojava’da kurulan bu yapının Türkiye tarafından da tehdit olarak algılandığını, Türkiye’nin bunu ortadan kaldıracak yolları denediğini ancak başaramadığını söyledi.
“Türkiye, IŞİD’İn bu bölgeyi ortadan kaldırmasını, sonrada koalisyonun IŞİD’i ortadan kaldıracağı bir kurgu peşinden gitmeye çalıştı.”
Taştekin Erdoğan’ın PYD’nin terör örgütü olduğu yönündeki sözlerine karşın Amerikan yönetiminin PYD’nin terör örgütü olmadığı yönündeki açıklamalarına yer verip tutum farklılığının netleştiğine dikkat çekti.
Celal Başlangıç: Çözümün anahtarı
Başlangıç, Rojava Toplumsal Sözleşmesi’nden örnekler vererek bunun “Ortadoğu’da çözümün anahtarı olduğunu” söyledi
Rojava’dan gelenlerin devlet kamplarını çok tercih etmediğini belirten Başlangıç, çoğunlukla Suruç Belediyesi’nin sağladığı yerlerde kalmayı tercih ettiklerini, çok sayıda insanın da Suruçlularca evlerde misafir edildiğini söyledi.
Mete Çubukçu: Kürtler özne olarak varlık gösteriyor
“İlk günden beri Kobanê’nin düşmeyeceğine inananlardan biriydim” diyen Çubukçu bunun nedenlerini şöyle aktardı:
“Tüm eksikliklere rağmen ciddi bir direnişin olacağı ve son noktada ABD’nin, koalisyon güçlerinin düşmesine izin vermeyeceğini düşünüyordum. Tıpkı Erbil’in düşmemesi gibi.”
Çubukçu Kürtlerin bu yüzyılda yeniden özne olarak bölgede varlıklarını göstereceği sözlerinin gerçekleştiğini belirtti.
“Şengal’de peşmergenin geri çekilmesi ve PKK ve YPG’nin gelmesiyle farklı bir meşruiyet alanı oluştu. Bu alan Kobanê’de daha da arttı.
“Batman ve Mardin’de Şengal’den kaçanlarla görüştüğümde, birçoğu o güne dek PKK’dan habersizdi. Onları kimin geçirdiğini sorduğumda ‘PKK, hevaller geçirdi’ dediler. İlk kez haberdar oluyorlardı, övgü dolu sözler söylüyorlardı. Sadece Şengalliler değil tüm dünya açısından farklı bir şey ifade etmeye başladı.”
Ragıp Duran: Medya iktidarın sözcülüğünü yaptı
Ragıp Duran Türkiye ve dünya medyasının Kobanê’yi nasıl izlediğini anlatırken “Türk medyası geleneksel tutumuna devam etti, iktidarın sözcülüğünü yaptı” dedi.
“Kürt düşmanlığının dozunu arttırdı. Işid eşittir PKK gibi. İnsani reflekslerini tamamen yitirmiş durumda.”
“Basında pek görülmeyen koalisyonlar ortaya çıktı. Bunun temeli IŞİD sempatizanlığı ve Kürt düşmanlığı.”
Kobanê’yle ilgili ilk fotoğrafların uluslararası ajanslardan geçildiğini anlatan Duran, uluslararası basının bölgede daha yoğun olduğunu söyledi ancak “uluslararası basının da baskılar altında olduğunu” Rojava’nın siyasi yapısı, eş başkanlık gibi noktaların orada görülmediğini söyledi. (BK/HK)