Cumhurbaşkanı ve Başbakan'dan Farklı Kobanê Yorumları
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun dün Kobanê ile ilgili aynı gün yaptıkları farklı açıklamalar dikkat çekti
Davutoğlu, Akil İnsanla Heyeti ile yaptığı toplantıda “Son olaylar gösterdi ki Suruç’u Kobani’den ayırmak mümkün değil" derken Erdoğan, aynı gün uçakta yaptığı konuşmada"Varsa yoksa Kobani, neden? Bunlar manidar" diye konuştu.
Erdoğan: PKK PYD ile eştir
Erdoğan Afganistan'ın başkenti Kabil'e gerçekleştirdiği günübirlik resmi ziyaretin ardından İstanbul'a dönüşünde uçakta gazetecilere Kobanê ile ilgili açıklamalar yaptı:
"PYD şu anda bizim için PKK ile eştir, o da bir terör örgütüdür. Bir terör örgütüne kalkıp da bize dost olan NATO'da beraber olduğumuz Amerika'nın böyle bir desteği, açıktan açığa söyleyerek bizden 'evet' ifadesini, yaklaşımını beklemesi çok çok yanlış olur, böyle bir şeyi bizden beklemesi mümkün değil, böyle bir şeye de biz 'evet' diyemeyiz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, IŞİD'in Kobani'den çekildiği bilgisinin kendisine gelip gelmediği sorusuna da şöyle yanıt verdi:
"Bilgiler geliyor, alıyoruz bu bilgileri. Bir taraftan çekilirken öbür taraftan belli bir yeri işgal edebiliyor. Bütün bunların dışında, niye illa Suriye, niye illa da Kobani diye sormak lazım. Irak'ın üçte biri gitti, acaba bu üçte birde niye hiç rahatsız değil bunlar. Varsa yoksa Kobani, neden? Bunlar manidar. İngiltere neden sadece Irak ile ilgileniyor. Niye sadece Irak diyor da Suriye demiyor."
Erdoğan daha önce "Bizim için IŞİD neyse PKK da odur" demişti.
Davutoğlu: Kobani önemsiz demedik
Davutoğlu ise Akil İnsanlar Heyeti ile yaptığı toplantıda Kobanêyle ilgili şunları söyledi:
“Son olaylar gösterdi ki Suruç’u Kobani’den ayırmak mümkün değil. Ya bu sınırlar barışçıl çabalarla anlamsızlaştırılacak ya da bu acılar çekilecek. Biz hiçbir zaman Kobani önemsizdir demedik. Ama Türkiye’deki çözüm süreci Suriye’de Kobani meselesi yokken de vardı. O mesele çözülse de çözülmese de devam edecek. Bu süreç tamamlansaydı bizim de Kobanê’ye, PYD’ye bakışımız farklı olurdu…” (NV)
