Çalışma hayatında uzun süredir tartışılan kıdem tazminatının kıdem tazminatı fonu sistemine dönüştürülmesi için son aşamaya gelindi.
Ancak bugün Çalışma Bakanı Faruk Çelik ve sendikalar arasında yapılan Üçlü Danışma Toplantısı'ndan da net bir sonuç çıkmadı.
Çelik, 10 gün sonra tekrar bir araya geleceklerini belirtti ve "Kıdem tazminatı kalkıyor" eleştirilerine yanıt vererek "Kalkmayacak sadece belli sıkıntılar var" söylemini yineledi.
Yaklaşık 11 milyon işçiyi ilgilendiren sistem değişikliğini Birleşik Metal İş uzmanı İrfan Kaygısız, bianet'e anlattı.
İşçinin üçte iki oranında kaybı var
1-) Yeni sistemde işçinin maddi kaybı ne kadar olacak?
Bilindiği gibi mevcut sistemde bir yılın karşılığında bir ay yani 30 günlük kıdem alınıyor. İşveren açısından bunun maliyeti yüzde 8,33. Hükümetin taslağında ne kadar prim kesintisi olacağı yazmıyor. Geçen seneki taslakta bu yüzde 4'tü. Şu anda da yüzde 4 ve yüzde 3 üzerinde konuşuluyor.
Yani prim yüzde 4 olduğunda işçinin tazminatı yüzde 52, yüzde 3 olduğunda yüzde 64 azalacak. Parasal kayıp sadece bununla sınırlı değil, hesaplama sisteminde de değişiklik yapılıyor.
Mevcut sistemde kıdem tazminatına iş yerindeki yemek ve servis gibi temel kalemler de eklenirdi. Bunun yanında bazı iş yerlerinde bayram ikramiyesi, kömür yardımı, giysi yardımı da olur ve bu da kıdem tazminatına eklenirdi. Yeni düzenlemede, işveren primi kazanç üzerinden yatıracağı için yemek, yol, giyecek yardımı gibi kalemlerin karşılığı kıdeme yansımayacak.
Örnek hesaplama yaptım: Bir işçi 15 yıllık asgari ücretle çalışmış olsa, yemek bedeli 5 servis 3 lira olsa, bunun kıdem tazminatı içindeki payı yüzde 17.
Bunun yanında mevcut durumda ücretsiz izin ya da rapor alırsanız bu kıdeminizden kesilmezdi ancak yeni sistemde bunlar da kıdemden kesilecek. Fonda biriken parasını almak için işlem ücreti ödeyecek. Yani toplamda herhangi bir işçinin ortalama olarak üçte iki oranında kaybı var.
İşverenin yükü yüzde 85 azalacak
2-) İşverenin karı nedir?
İşsizlik sigortası fonu için işverenin ödediği yüzde 2'lik pay yüzde 0,5'e düşüyor. Devletin ödediği de yüzde 1'den yüzde 0,5'e düşüyor. İşçinin ödediği ise yüzde 1olarak devam edecek.
Yani işveren açısından kıdem tazminatı için prim yüzde 4 olsa, yol yemek kalemlerini düş, işsizlik sigortası kesintisini düş, kıdem için ödeyecekleri para yüzde 85 daha az olacak. Sermayenin üzerindeki yük müthiş şekilde kalkacak.
Ya öleceksin, ya emekli olacaksın
3-) Fondan nasıl yararlanılacak?
İşçiler mevcut sistemde, haksız nedenle işten atılırsa, emekli, ölüm, iş yeri taşınma, iş yeri kapanma, askere gitme, kadında evlilik gibi durumda, 15 yılda prim doldurursa, kötü koşullarda çalışma, işyerinde taciz, sağlık problemleri gibi 20'yi aşkın nedenle tazminat alabiliyor.
Yeni sistemde kıdem tazminatının tümünü almanın iki koşulu var: ya öleceksin ya da emekli olacaksın. 15 yıl 3600 prim gününü doldurursan ya da ev alırsan yarısını alabiliyorsun. Ya da beş yıl boyunca priminin yatmaması gerekiyor; yani işçilikten vazgeçme koşulu var.
TÜİK araştırmasına göre, kıdemi 20 yılı geçen işçi sayısı yüzde 2,5, 10 yılın altındaki ise yüzde 88. Yani 15 yılı geçip de kıdemini alabilecek işçilerin oranı yüzde 5.
Bu esnek çalışma koşullarında, emeklilik koşulları da ağırlaştırılırken kağıt üzerinde bir para birikecek ancak işçiler o paraya hiçbir zaman ulaşamayacak. Çünkü bu çalışma koşullarında 15 yılını tamamlaması bile şüpheli.
Yeni sistemin garantisi ne?
4-) Taşeron işçiler dahil herkes kıdem tazminatı alabilecek mi ?
İki temel amaç var. İş gücü piyasasındaki esnekliği ve maliyeti arttırmak. Hükümetin "işçilerin yüzde 90'ı kıdem alamıyor" gerekçesi doğruysa, işçi kıdemini alamıyorsa bu zaten o ülkedeki çalışma yaşamının esnekliğin göstergesidir.
"Patronlar ödemiyor, mahkemede davalar birikiyor" deniyor. Peki yeni sistemde işverenin fona prim yatırmasının garantisi ne? Devletin görevi hukuk dışı uygulamalara karşı önlem almak ve patronu cezalandırmak. Hukuksuzluk hak gaspı için gerekçe yapılamaz. Bu hırsızlık oluyor, kapıyı açık bırakın onları yakalayalım demeye benziyor.
Mesela taşeron işçinin kıdem tazminatı alma hakkı zaten yasalarda var. Süre sorunu var. İşverenler kıdem tazminatı ödememek için 11 ay çalıştırıp girdi çıktı yapıyorlar. Bunu da bir cümlelik yasal düzenlemeyle yani "çalıştığı süreyle orantılı kıdem alır" denerek çözülebilir.
Güvencesizlik artacak, iş kazaları da
5-) Bu sistemde işten çıkarma kolaylaşacak mı?
Kıdem tazminatının iş güvencesi sağladığını söylemek abartılıdır. Ancak işten çıkarmayı zorlaştırma fonksiyonu var. Kitlesel işten çıkarmalarda işverenler kıdem tazminatını nakit ödemek zorunda olduğu için bundan cayabiliyor.
Ancak fon söz konusu olunca işçiyi işten çıkarmak zor olmayacak çünkü tazminatı ödemeyecek. Mesela ücreti yüksek olan işçiler ucuz iş gücü ile sürekli değiştirilebilir. İşçinin üzerindeki baskı ve sermayeye bağımlılığı artacak. İş güvencesizliğinin artması da iş kazalarının artmasını getirecek. (NV)