Beyoğlu esnafına masa sandalye yasağı nedeniyle üç günlük kapatma kararı geldi. Esnaf, masa sandalye yasağı nedeniyle iki yıldır büyük sıkıntı çektiklerini hatırlatarak dükkanlar arasında çifte standart uygulanmasından yakınıyor.
Beyoğlu Belediyesi tarafından 16 Temmuz'da alınan kararla 30'un üzerinde olduğu söyleyen dükkana kapatma kararı geldi. Dükkan sahipleri çok da şaşkın değil ancak artık bezmiş.
"Ya hepsini kaldırsınlar ya hiçbirini"
Leyla Kılıç (Fıccın'ın sahibi): Haksız uygulama var. Bazı sokaklarda nargileciler vs. gibi dükkanların bir sürü masaları sokakta. Biz araba geçmeyen sokağa bir iki masa attık diye ceza geldi. İnsan düşünüyor niye böyle bir çifte standart uygulanıyor? Ya bütün masaları kaldırsınlar ya da herkese bir şekilde müsade edilsin. En çok rahatsız eden kısmı bu.
Bu sorun yeni değil. İki senedir, masa sandalye yasağı nedeniyle kazancımız düştü. Şimdi Gezi'den sonra Beyoğlu'nun biraz daha hareketlenmeye ihtiyacı var. Bu yüzden de maalesef yasak olmasına rağmen bunu göze alıp bir, iki masa atmaya mecbur kalıyoruz. İnsanlar bu sıcakta içeride oturmak istemiyor.
"Küçük esnafı göndermeye çalışıyorlar"
Ali Duran (Hasankeyf çay ocağının sahibi): Buradaki asıl mesele başka. Küçük esnafı Taksim'den göndermek istiyorlar, bu gibi para cezaları ve dükkan kapatma ile yıldırmak istiyorlar. Dükkanımın olduğu Erol Dernek sokakta binalar tek tek satılıyor. Geliyorlar önce 10 milyon veriyor, sahibi kabul etmiyor, sonra 20, sonra 30. Sonuçta onu satmaya ikna ediyorlar. Apart oteller vs. yapılıyor.
Sonuçta Galataport, Tarlabaşı, Perşembe pazarı, Şişhane…Yani ortada büyük bir proje var aslında. Bugünden yarına değil ama adım adım yapılarak esnaf çıkartılacak. Ayrıca büyük bir çifte standart var. Araç geçen sokaklarda masalara izin veriliyor ama bizim sokakta araç geçmemesine rağmen izin verilmiyor. İnsanın zoruna giden bu. Adalet yok.
Ahpab çavuş ilişkisi. Biz BEYDER ile birlikte iki kere bu yüzden yürüyüş yaptık. Ve o yürüyüşe katılan esnaflar fişlendi. Artık ne yapsak kurtulamıyoruz. Biat etmemiz isteniyor. Benim artık psikolojim bozuldu, dükkana bile uğrayasım gelmiyor. Yeter bu zulüm artık. (NV)