Çeşitli sivil toplum örgütleri ve yöre dernekleri köye dönüşlerin sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesi ve zorunlu göçe maruz kalmış insanların taleplerinin Marmara Bölgesi özelinde takipçisi olmak için Marmara Göç İzleme Platformu'nu kurdu.
Barış süreciyle birlikte hem Kürt hareketi hem de hükümet kanadı 1990'lı yıllarda zorunlu göç ile evlerini terk etmek zorunda kalanların köye dönüşlerini tekrar gündeme getirdi.
Daha önce zorunlu göç üzerine de çalışan çeşitli sivil toplum örgütleri kurdukları Marmara Göç İzleme Platformu'nu Cezayir Toplantı Salonu'nda tanıttı.
Platform, farklı etnik ve dini kökenden tüm yerinden edilmişlere danışmanlık hizmeti sunmak, zorunlu göçe maruz kalan kişileri başvuruları ve hakları konusunda bilinçlendirmeyi ve mücadele etmeye yardımcı olmayı hedefliyor.
"3,5 milyon yerinden edildi"
Platform sözcüsü Gülay Kılıçarslan, devletin, 3 bin 428 yerleşim birimini boşaltıldığını, 401 bin 328 kişinin yerlerinden edildiğini açıkladığını ancak yapılan araştırmaların zorunlu göçe tabi tutulan insan sayısının 3,5 milyon olduğunu gösterdiğini söyledi.
"Barınmadan sağlığa, eğitimden beslenmeye kadar en temel ihtiyaçlarından dahi mahrum bırakılan kişiler geldikleri büyük şehirlerin en yoksul kesimini oluşturdular. Zorunlu göç olgusu başta kadın ve çocuklar olmak üzere tüm kişiler üzerinde kalıcı travmatik, sosyolojik ve ekonomik sorunlara yol açtı. "
Tazminat yasası işe yaramadı
Kılıçarslan, köye dönüşler için en önemli adımın Köye Dönüş ve Rehabilitasyon Projesi (KDRP) ve 5233 sayılı tazminat yasası olduğunu ancak insanları ya bu yasadan yararlanamadığını ya da tazminat miktarlarının zararların çok altında kaldığını belirtti.
Barış sürecinde insanların da köy dönüş umutlarının artığına dikkat çeken Kılıçarslan, bunun için insanların talepleri dikkate alınarak ihlal edilen haklarının geri iade edilmesi ve zararlarının tanzim edilmesi gerektiğini belirtti.
Talepler
Talepler şöyle sıralandı:
"Dönüş önündeki tüm engellerin kaldırılması, köye dönüşlerde can ve mal güvenliğinin sağlanması, koruculuğun kaldırılması, mayınların temizlenmesi, maddi ve manevi zararların tazmini, köylerin yeniden inşası için gerekli çalışmaların yapılması, gerekli alt yapı ve kamu hizmetlerinin köylere ulaştırılması."
"Devlet yaktı deyince tazminat alamadık"
Kılıçarslan, bu amaçla Barış ve Demokrasi Partisi’nin (BDP) Kadim Yurtlara Dönüş Kanun Teklifi’nin hazırlanmasına da katkı sunduklarını belirtti.
Toplantıya katılan yerinden edilmiş bir kadın, 5233 sayılı yasadan ancak köyünüzü PKK'nin yaktığını söylediğinizde faydalanabildiğinizi, köyünüzü devletin yaktığını belirtmeniz halinde tazminat alınamadığını hatırlattı.
Platformun bileşenleri:
Doğu ve Güneydoğu Dernekleri (DGD) Platformu, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği (ESHİD) , Göç Edenler Sosyal Yardımlaşma ve Kültür Derneği (GÖÇ-DER), İnsan Hakları Derneği (İHD), Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) , Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı (TOHAV) (NV)