PKK'lilerin geri çekilmesinin konuşulduğu bugünlerde gözler 30 yıllık çatışma döneminin yarattığı diğer bir önemli soruna "koruculuk sistemi"ne çevrildi.
Geçici Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Federasyonu Başkanı Orhan Kandemir ve Bingöl Korucular Derneği Başkanı Ali Haydar Yener, barış ve huzurun ancak 30 yıl boyunca savaşmış korucuların geleceğini de garantiye alarak gelebileceğini söyledi.
Ya koruculuk ya da göç
"Çapulcu ve eşkıyalara karşı köylünün silahlandırılması" amacıyla 1924'te Köy Kanunu 74. madde ile yasallaşan köy koruculuğu kısa bir süre sonra fiilen uygulamadan kalktı.
1984'te PKK'nin silahlı eylemlerine başlamasının ardından Mart 1985'te Bakanlar Kurulu kararıyla "geçici köy koruculuğu" ile yeniden uygulanmaya başlandı. Köyü korumakla görevlendirilen korucular zamanla sınır ötesi dahil askerle birlikte operasyonlara da katılmaya başladı.
Geçici olan sistem kalıcı hale gelince korucu olmak maddi, manevi devletin birçok olanağından da yararlanma anlamına geliyordu. Koruculuğu reddetmek PKK'yi desteklemenin bir kanıtı olarak görülüyordu ve zorunlu göçe razı olmak demekti.
70 bin korucu var
Son olarak 2009'da 10 bin korucu kadrosu açılmasıyla birlikte şu anda 46 bin 195 geçici köy korucusu var; gönüllülerle birlikte sayı 70 bine ulaşıyor. Geçici köy korucuları devletten maaş alıyor, gönüllüler almıyor.
İlk olarak Hakkari ve Şırnak'ta özellikle aşiretlere mensup kişilerin katılımıyla başlayan koruculuk sistemi şu anda 22 ilde (Yoğun: Diyarbakır, Batman, Bingöl, Bitlis, Mardin, Muş, Siirt) devam ediyor. 2007'de yapılan yasal düzenleme ile köy korucularına emeklilik hakkı getirildi. Şu anki maaşları 849 lira, emekli maaşları ise 350 lira.
Beş bini suç işledi
Korucuların insan kaçırma, tecavüz, gasp, araziye el koyma, hırsızlık, insan öldürme gibi birçok suç karıştıkları biliniyor. İçişleri Bakanlığı'nın verilerine göre, 4 bin 972 geçici köy korucusu suç işledi; 853'ü tutuklandı.
Koruculuk sistemi en çok 2009'da Mardin'in Mazıdağ ilçesinde Bilge Köyü'nde 44 kişinin korucular tarafından öldürülmesi olayı ile tartışma konusu oldu.
Peki, PKK'nin geri çekilmesi halinde yıllar boyu koruculuktan başka bir mesleği olmayan binlerce korucu ne olacak?
"Güvenlik görevlisi olabiliriz"
"Çocuklarımıza silah yerine kalem ve bembeyaz bir sayfa bırakmak istiyoruz" diyor Mardin'de 17 yaşından beri koruculuk yapan Federasyon Başkanı Orhan Kandemir, şimdi 40 yaşında.
Köyünden göç etmek yerine köyünü korumayı tercih ettiği için korucu olduğunu söylüyor. Barış sürecini çatışmanın en mağdurları olarak desteklerini belirten Kandemir, "Biz bu sürecin neresindeyiz" diye soruyor.
"Yaşlı, genç korucuları mağdur etmeyecek şekilde sosyal güvence, tazminat ve iş istihdamı sağlanmalı. Emekli olunca 350 lira maaş veriyorlar. Aynı operasyona giden uzman çavuş 3 bin lira alıyor. Koruculuk kalktığında polis, uzman çavuş, bankada güvenlik görevlisi, ormancı olabiliriz. Ya da eğitim durumuna göre başka memurluklar da olabilir."
Toplumdan dışlandıklarını, çocuklarının okulda korucu aileden geldiğini gizlediğini belirten Kandemir, barış süreci tamamlandığında korucular ile diğer Kürtler arasındaki düşmanlığın da çözüleceğini belirtiyor.
"30 yıl kullanıp karşı tarafa mı havale?"
22 yıldır Bingöl'de koruculuk yapan Ali Haydar Yener, İstanbul'da plastik fabrikasındaki işini bırakıp korucu olmaya karar vermiş. Barış sürecine dair kaygıları var.
"Bu süreç her iki tarafı memnun edecekse bundan yanayım. Diğer türlü olduğunda insan soruyor; 20 yıldır ben haksızlık mı yaptım, bu katliamlara sebep ben miydim, ben mi bu olayları çıkardım. Biz kendiliğimizden ortaya çıkmış insanlar değiliz, devlet eliyle oluştuk. Askerle farkımız yok."
Yener de korucuların bugüne kadar başka iş yapmadığını sistem ortadan kalktığında istihdam yaratılarak geleceklerinin güvence altına alınmasını istiyor.
"Polis deşifre olmamak için kendi memleketinde hizmet vermez. Ama biz kendi topraklarımızda görev yapıyoruz. Adamın silahını alır, iş vermezsen '30 yıl kullandım, şimdi karşı tarafa havale ediyorum' demiş olursun." (NV)
Yarın: Koruculuğu reddeden bir ailenin hikayesi