Cumartesi Anneleri/İnsanları ve İnsan Hakları Derneği Gözaltına Kayıplara Karşı Komisyon 32 yıl önce bugün gözaltında kaybedilen Nurettin Yedigöl’ü anmak için Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü binası önündeydi.
Basın açıklamasını okuyan Meral Çıldır 1990’lı yıllarda Terörle Mücadele Şubesi olan Gayrettepe’deki Emniyet Müdürlüğü’nün birçok kişinin gözaltında kaybedildiği yer olması sebebiyle “Hafıza Müzesi” yapılmasını istedikleri söyledi.
Vahşetin mekanı Gayrettepe
“32 yıl önce bugün, 12 Eylül karanlığında gözaltına alınan Nurettin Yedigöl, bu binada bulunan, müdürlüğünü Tayyar Sever’in yaptığı şubeye getirildi. Mete Altan’ın başında bulunduğu işkence timi tarafından sorgulandı. Gözaltına alındığı inkar edilen Nurettin Yedigöl, İstanbul Emniyet Müdürü Şükrü Balcı’nın yönetimindeki bu binada katledildi.”
“Gayrettepe Hafıza Müzesi olsun, gerçekler burada yaşasın. Onlarca genç bu binada işkenceyle öldürüldü. Bu binada ağır insanlık suçları fütursuzca işlendi. Karanlık geçmişin bir parçası olan bu bina; ordu, siyaset, yargı ve medya işbirliğiyle gerçekleştirilen vahşetin mekanı oldu.”
“Bu işkence merkezinde yaşanan insanlık suçlarını toplumsal hafızamızda yaşatmak için buradayız. Devletin insanlara uyguladığı vahşeti bu mekanda cisimleştirmek ve güncellemek için buradayız.”
“Gayrettepe Hafıza Müzesi olsun, topluma unutturulan gerçekler burada saklansın. Resmi arşivlerdeki belgeler burada sergilensin. Bu binada kaybedilenlerin akıbeti açıklansın. Koruma altındaki katiller burada teşhir edilsin. Bu vahşeti yaşatan zihniyet burada lanetlensin demek için Gayrettepe önündeyiz.”
Yedigöl: Bizimle yüzleşmeden barış olmaz
Yedigöl’ün ağabeyi Muzaffer Yedigöl kardeşi gözaltına alındıktan sonra, defalarca kez bu binaya haber alabilmek için geldiğini anlattı. Yedigöl, barış için devletin kendileriyle yüzleşmesi gerektiğini söyledi.
“1981’in 12 Nisan’ında ağabeyim bu arkamda gördüğünüz şubede kaybedildi. Ben liseye gidiyordum. Yengemle her gün burada bekleyenlere mal, malzeme veriyorduk ki bize bilgi versin. Aradan 32 yıl geçti, ağabeyimi işkenceden geçirdiniz, öldürdünüz, bari annem ölmeden mezarını gösterin.
“Bizim istediğimiz bir mezar, tabii ki adalet yerini bulsun, işkenceciler cezasız kalmasın istiyoruz. Artık yeter diyoruz. Siz bizden helallik almadan, bizimle yüzleşemeden barış yapamazsınız.”
Karakoç: Üç kardeş burada işkence gördük
Yine Gayrettepe’de gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Rıdvan Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç da kendisinin yanı sıra iki ağabeyinin de Gayrettepe’de işkenceye maruz kaldığını anlattı.
“Şu arkamda gördüğünüz binada ben de 14 gün işkence gördüm. Biz üç kardeş buraya alındık. Bir ağabeyim iki gün işkencede kaldı bir ağabeyimse bir daha çıkamadı.
“Biz burada gördük o işkenceleri, ve burada gördük canlarımızı ciğerlerimiz. Benim ağabeyim de onlardan birisiydi, aldılar, işkence yaptılar, katlettiler. “Benim ağabeyim ticari taksisinde Şivan Perver kasedi dinlediği için iki gün burada kaldı. Bugün devlet yayınlıyor Şivan Perver’in müziklerini. Bu devlet o devlet. 90’lı yıllardan bugüne kadar bize düşen gözyaşı olmak. Tek bir suçumuz vardı, Kürt olmak.
“Barış sürecini selamlıyoruz ancak bizim acılarımıza son verilmesini, gözaltında kayıpların bulunmasını, faillerin yargılanmasını istiyoruz.”
Cumartesi insanları Nurettin Yedigöl adına Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü’nün önüne karanfiller bıraktı. (EA/HK)