1995'te gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun, 2012'de yürürlüğe giren genel sağlık sigortası (GSS) kapsamında başvuru yapmadığı için otomatik olarak sigortalandı. Üstelik eşi de onun üzerinden sigortalı gösterildi ve borç ödenmediği için sağlıktan faydalanamıyor.
Herkes sigortalı olacak denerek tanıtılan GSS'ye göre, herhangi bir sigortası olmayan herkes gelir tespiti yaptırarak sigortalı olmak zorunda. Başvuru yapmayanlar ise asgari ücretin iki katı üzerinden prim ödemek zorunda.
"Devlet borç çıkarıyorsa, yerini de biliyor"
Fehmi Tosun'un eşi Hanım Tosun, yeni yasa yürürlüğe girince kendisine Fehmi Tosun'un sigorta için başvuru yapması gerektiğine dair bir kağıt geldiğini ancak "bu ne saçmalık" diyerek ciddiye almadığını söylüyor.
"Kağıdı ciddiye almadım, bir kenara koydum. Sonra geçen gün ilaç almak için eczaneye gittim, 'sigortanız iptal olmuş' dendi. Ben 10 yıldır çalışan kızım üzerinden sigortalıydım. Araştırınca öğrendik ki, eşim Fehmi Tosun otomatik olarak sigortalı yapılmış ve 1800 lira sigortaya borçluyuz. Beni de kızım sigortasından çıkartıp eşimin üstünden sigortalı yapmışlar. O yüzden de benim de sigortam kesilmiş. Ameliyatlıyım zaten, sürekli ilaç kullanıyorum. "
Tosun, "Utanç verici bir tablo" diyor.
"Devlet eşime borç çıkartabiliyorsa demek ki yerini biliyor o zaman bize de göstersin. Bu saçmalık artık. Ne diyeceğimi bilmiyorum. Ben eşimi 'gaip' olarak bildirmedim, bildirmeyeceğim de. Çünkü o ölü değil, kayıp. Devlet bana resmi olarak onun öldüğüne dair bir şey göstermedi, mezarını vermedi."
Gaiplik ne demek?
Ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden çok uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli bir olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine, mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir. Gailiği kabul edilen kişiler kanuni olarak ölü kabul ediliyorlar. Birçok kayıp yakını devletten kayıplarının bulması için mücadele verdiklerinden dolayı gaiplik başvurusu yapmıyor.
Fehmi Tosun'a ne oldu?
36 yaşındaki Fehmi Tosun 19 Ekim 1995'de Avcılar'daki evinin önünden ellerinde telsiz ve silah olan kişiler tarafından kaçırıldı. Olay, karısı Hanım Tosun, beş çocuğu ve mahallelinin gözleri önünde gerçekleşti.
Tosun, başvuru yaptığı kurumlardan sonuç alamayınca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM), başvurdu. AİHM'den Kasım 2003'te çıkan karara göre, Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin "yaşam hakkı" başlıklı 2. maddesini ihlalden 40 bin euro tazminata mahkum oldu.
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı olayla ilgili soruşturma açmış, Avcılar polisinden yanıt alamamıştı. Polislere göreve ihmalden açılan davada ise bir gelişme kaydedilemedi. (NV)