Medyanın ''Deniz'' Nöbeti!

23 Ağustos 2011'de Takvim Gazetesi, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Batman milletvekili Bengi Yıldız'ın Bodrum'da yanında bir kadınla görüntülendiği fotoğrafları, "Açılım" manşeti ve "Beyaz Türklerin Cennetinde" ara başlığıyla duyurdu.

07 Eylül 2011'de ise Takvim Gazetesi'nin manşetlerinde "İmam Bayıldı" başlıklı bir haber vardı. Haber, bütünüyle kopyalanarak ana akım gazetelerin internet sitelerindeki manşetlerden duyuruldu.

Radikal Gazetesi haberi,  "Sivil İtaatsizlik İmamı Bodrum'da" başlığıyla ve "Bodrum'da aşk yaşayan BDP'li Bengi Yıldız'dan sonra, bir isim daha kameralara yakalandı" spotuyla duyurdu. Milliyet Gazetesi ise haberi, "BDP'li imam aşk kaçamağında yakalandı" manşetiyle verdi.

BDP Genel Merkezi, Bodrum'da bir kadınla fotoğrafları basılan Anadolu Din Adamları Derneği Başkanı Übeydullah Özmen'in, haber metinlerinde BDP'yle bağlantılı olarak gösterilmesinden rahatsızlık duyduklarını açıkladı.

Açıklamada, "Adı geçen kişinin ve başkanı bulunduğu derneğin partimizle uzaktan yakından hiçbir ilişkisi yoktur" denildi. Haber metinlerinde "BDP'li İmam" ifadesine yer veren medya kuruluşlarından haberlerini düzeltmeleri talep edildi.

Takvim Gazetesi Yayın Koordinatörü Ercan Demir, imzasız çıkan iki haberin de fotoğrafçı ve yazarının ismini gizli tuttuklarını ifade etti.

"Yayıncılık ilkelerinin gözetilmemesi endişe verici"

Arka arkaya çıkan bu haberlerin ne anlama geldiğini ve BDP tarafında nasıl algılandığını BDP İstanbul milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Şırnak milletvekili Hasip Kaplan ve BDP Parti Meclisi üyesi Meral Danış Beştaş'a sorduk.

Önder, ana akım medyanın, fotoğrafları ve haberleri kullanırken genel yayıncılık ilkelerini gözetmemesinin endişe verici bir durum yarattığını söyledi.

"Medyanın duruşu vahim. Bu haberler, yapanı da kullananı da sonunda mahcup eder. Fotoğrafları kim çekmiş, kime nasıl servis etmiş bunlara aklım ermez."

"Bu topyekûn psikolojik bir harbin parçası. İtibar zedeleme oyunu. Daha önce başkalarına da yapıldı. Ayrıca herkesin doğal olarak faydalandığı şeyler Kürtlere layık görülmüyor; 'Kürtler denize giremez,' 'Kürtler eğlenemez,' 'Neredeyse Kürtler yemek yiyemez' denilecek."

"Özel hayat, partiyle bağdaştırılmamalı"

Kaplan, yayınların siyasi bir çalışma olduğu konusunda ısrarlı.

"Kısa zaman önce çıkan kasetler gibi, bu olay da hükümetten bağımsız değil. Takvim Turkuvaz Grubu'nda, Çalık yönetiminde. Ama yapılanlar, kendilerine bumerang gibi dönecektir. Medyada yaygın olarak yapılan hata kişilerin özel hayatlarının, partiyle bağdaştırılmasıdır."

Beştaş ise "Medyadaki genel sadırgan havayı görmezden gelemeyiz" dedi, Yeni Şafak Gazetesi'nin "Katil Sizsiniz" başlıklı haberini hatırlattı.

"Bu organize bir saldırı. Son haber, gazetelerin doğruluğunu teyit etmeden haberi alıp, kendi mecralarına koymasının basın ahlakı açısından ne kadar sorunlu bir durum oluşturabileceğini gösterdi."  (IC)

*bianet'in yayın politikası gereğince ilgili fotoğraflar haberin içine dahil edilmedi.